Andımızı yazan Reşit Galip kimdir? İLGİLİ - TopicsExpress



          

Andımızı yazan Reşit Galip kimdir? İLGİLİ HABERLER Kılıçdaroğlundan flaş Gürsel Tekin yanıtı Erdoğan: Başörtülü kardeşlerime sesleniyorum İstifa doğru değil, koltuk da emanet Başbakan Erdoğan, bugün tamamen kaldırılan andımızın yazarı Reşit Galipi grup toplantısında sert bir dille eleştirdi.Peki kimdi Reşit Galip? Reşit Galip ya da Mustafa Reşit Baydur 1893 yılında Rodosta doğdu. Babası mahkeme reislerinden Mehmet Galip Bey, annesi Rodoslu Münevver Hanımdır. İlk ve ortaöğrenimini Rodosta tamamladıktan sonra liseyi İzmirde okudu. Milliyetçi, hırslı, heyecanlı bir gençti. II. Meşrutiyetin temmuz ayında ilan edilmesinden esinlenerek lisenin son sınıfında iken “Ferday-ı Temmuz” adlı bir gazete çıkardı. ERDOĞAN: SÖZÜMONA BİLİM İNSANIYDI... 1911de İstanbul Tıbbîye Mektebine girdi. Tıbbiye öğrencisi iken arkadaşları için “Hakikat” gazetesi adlı bir gazete ve “Sivrisinek” adlı karikatür dergisi çıkardığı gibi, İstanbulda çıkan çeşitli gazetelerde yazıları yayımlandı. Okulda Türk Ocaklarının bir şubesini açtı ve diğer askeri okullardaki ocakların müfettişliğini üstlendi. Öğrenciliği devam ederken gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı ve yaralandı. Ardından I. Dünya Savaşına katılmak için gönüllü odu; Çatalca ve Kafkasya Cephelerinde savaştı; Erzurum’da hastalanarak geri döndü. Tıbbiye’yi 1917de bitirebildi. Mezuniyetinden sonra aynı fakültede asistan olarak çalıştı. Beğenmediği öğretim sisteminin yenileştirilmesi için “Mekteb-i Tıbbiye” adlı bir broşür yayınlayan Reşit Galip, bir sonuç alamayınca istifa etti. KURTULUŞ SAVAŞINA KATILDI I. Dünya Savaşı sonunda İstanbulda kurulan Köycüler adlı cemiyetin kurucularından birisi idi. Cemiyet, köylere yerleşip misyoner gibi çalışan on beş gençten oluşuyordu. Bu derneğin faaliyetleri doğrultusunda Doktor Hasan Ferit ile birlikte Tavşanlıya yerleştiği sırada Kurtuluş Savaşı başladı. Köylerde milli mücadelenin propagandasını yapmak için bir teşkilat kurdu.Köycüler Cemiyetinin dağılması üzerine Aydın, Denizli, Isparta, Burdur, Antalya’da milliyetçi muhacirlere Hilal-i Ahmer 5. Sıhhi İmdat Heyet sertabipliği görevinde bulundu.Sakarya Savaşından sonra Ankarada Sağlık Bakanlığı Hıfz-ı Sıhha Dairesi başkanlığına getirildi. Ankarada sağlığı bozulduğundan havası yumuşak bir yere tayinini isteyen Reşit Galip, 5 Aralık 1921de Mersin hükümet doktoru olarak atandı. HEKİMLİK VE GAZETECİLİK YAPTI Gaziantep Sıhhiye Müdürlüğüne tayin edilince bu görevi kabul etmedi ve 1924 yılından itibaren Mersinde serbest hekimlik yaptı. Mersinde bulunduğu sırada hekimliğin yanısıra “Yeni Mersin” gazetesinin başyazarlığını üstlenmiş ve “Yeni Adana” gazetesinde de yazılar yayımlamıştır. Bu yayın organlarında Anadolunun ve Türklüğün kurtarılması için temel sorunun köylere hizmet götürmek ve köylüyü eğitmek olduğunu vurgulayan yazılar yazdı. Lozan Anlaşmasının imzalanmasından sonra anlaşma gereğince Türkiye-Yunanistan arasındaki nüfus değişimini düzenlemek için kurulan Türk-Yunan Mübadele Komisyonunda delege olarak görev yaptı. MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ 1923 yılının Mart ayında hekimlik yaptığı Mersine gelen Atatürke hitaben yaptığı konuşma ile önderi etkileyen Reşit Galip, iki yıl sonra onun önerisiyle milletvekilliğine aday gösterilmiştir. 1925 ara seçimlerinde General İzzettin Çalışların istifa etmesi ile boşalan Aydın milletvekilliğine seçilerek meclise girdiMilletvekilliğinin ilk aylarında meclis içinde milletvekili Ali Çetinkayanın tabancasından çıkan kurşunla Halit Paşanın yaralanması olayı meydana geldi. Paşa’ya ilk müdahaleyi yaptı ancak yaralı kurtarılamadı. Bu olaydan birkaç gün sonra başlayan Şeyh Sait İsyanı sırasında, Ali Çetinkaya başkanlığındaki Ankara İstiklal Mahkemesi’nde üye olarak görev yaptı. Mahkemenin görevi Mart 1927’de sona erdi.III. ve IV. dönemlerde de Aydın milletvekilliği yapan Reşit Galip, Atatürkün isteğiyle Serbest Fırkaya girdi. Partinin kapanma kararı almasından önce istifa etti.Türk Ocaklarının 23 Nisan 1930 günkü kurultayında 16 üyeli Türk Tarihi Tedkik Heyeti üyeliğine seçildi ve heyetin genel sekreteri oldu. Atatürkün Kasım 1930-Mart 1931 tarihleri arasında gerçekleşen yurt gezisinde ona eşlik eden heyette yer aldı. Türk Ocaklarının kapatılması üzerine onun yerine kurulan Halkevleri örgütünün kurulmasında etkin rol aldı. Sonradan Türk Dil Kurumuna dönüşecek olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti içinde de yer aldı ve bu cemiyetin çıkardığı Öz Dilimiz dergisinin baş yazarlığını üstlendi. MİLLİ EĞİTİM BAKANI OLDU Dolmabahçede cumhurbaşkanının sofrasında bulunduğu bir gece, Milli Eğitim Bakanı Esat Beyi eleştirmesi, Reşit Galipin Atatürkle çatışmasına neden olmuş, kısa bir süre için ilişkilerini gölgelemişti. Ancak çok geçmeden Esat Bey istifa edince 19 Eylül 1932de bakan olarak Reşit Galip Bey atandı. ANDIMIZI O YAZDI 26 Eylül 1932de açılışı yapılan Türk Dil Kurumunun başkanı Samih Rıfat Bey hayatını yitirdiğinde, Milli Eğitim Bakanlığının yanısıra bu kurumun başkanlık görevini üstlendi.Bakanlığı sırasında ilkokuldan başlayarak öğrencilere Atatürk ilkelerine bağlılık ruhu aşılamaya yönelen Reşit Galip Cumhuriyet 10. yılını doldururken 23 Nisan 1933 sabahı çocuklarına kendi yazdığı bir andı okutmuş ve o gün Çocuk Haftası’nı açış konuşmasında da bu metni tekrar etmişti. Bu konuşmanın ardından Bakanlıkça yayımlanan bir genelge ile Cumhuriyetin 10. yılından başlayarak okullarda bu ant sürekli hep bir ağızdan okutulmuştur.Dünyanın sayılı müzeleri arasına giren Anadolu Medeniyetleri Müzesi onun bakanlığı döneminde tasarlandı. Milli bir müze kurulmasının yanısıra Milli Kütüphane ile İlimler ve Sanatlar Akademisinin kurulması onun bakanlık dönemine kararlaştırılmıştı. BAKANLIKTAN AYRILMAK ZORUNDA KALDI Bakanlığı dönemindeki en büyük dönüşüm 1933 yılındaki Üniversite Reformudur. İstanbul Darülfünununun çağdaş bir üniversiteye dönüştürülmesi kararı 1931’de verilmişti. Kararın uygulaması Reşit Galipin bakanlığı sırasında gerçekleştirildi. Yeni öğretim kadrosunun saptanması Milli Eğitim Bakanlığı’nın göreviydi. Kadro oluşturulurken 150ye yakın müderris ve müderris yardımcısının görevlerine son verildi; yerleri, Nazi rejiminden kaçan Alman bilimadamları ile doldurulmaya çalışıldı. Darülfünunun lağvedilip yerine İstanbul Üniversitesinin kurulmasına dair kanun 31 Mayıs 1933te TBMMde kabul edildi. EZANI TÜRKÇELEŞTİREN DE O Bu sırada ezanın türkçe okunması için karar alınmasının ardından iddialara göre devreye Reşit Galip girdi. Ezanı türkçeleştiren isim de o oldu. Yasanın yürürlüğe girmesinden önce kadronun saptanmasına ilişkin yoğunlaşan eleştiriler yüzünden Reşit Galip 13 Temmuz 1933te bakanlıktan ayrıldı. Anadolu Ajansına verilen demeçte, istifasının nedeni olarak iki haftadır süren rahatsızlığı gösterildi. Milli Eğitim Bakanlığı görevini bir süre için Sağlık Bakanı Refik Saydam vekaleten yürüttü, ardından Yusuf Hikmet Bayur bakanlığa atandı. ZATÜRREDEN ÖLDÜ Bakanlıktan ayrıldıktan sonra rahatsızlığı zatürreye dönüşen Reşit Galip, 5 Mart 1934 günü hayatını kaybetti. Cebeci Asri Mezarlığına defnedildi. Reşit Galip Bey, evli ve 3 çocuk babasıydı.
Posted on: Sun, 03 Nov 2013 01:01:36 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015