Antik çağlardan günümüz dünyasına kadar insanlar duvar - TopicsExpress



          

Antik çağlardan günümüz dünyasına kadar insanlar duvar örmekten vazgeçmedi. Keşfedilen ilk antik duvar daha çok sembolik bir önem taşırken, sonrakiler savunma amaçlı kuruldu. Modern dünyadaki duvarlar ise utanç duvarları olmaktan kurtulamadı. Utanç duvarı olarak adlandırılan Berlin Duvarının yıkılışından sonra insanlık gerekli dersleri çıkarmayarak, duvar örmeye davam etti. Irkçı ve ayrımcı duvarların sonuncusu Türkiye tarafından Kürtleri ayırmak için Suriye ile olan sınıra örülmeye başlandı. Tarihteki ilk duvarlar da yine bu coğrafyada, tam olarak bugünkü Suriyede örüldü. M.Ö. 700 yılında kurulan Çin Seddi veya İngilterenin kuzeyinde yapılan Hadrien Duvarı antik sınırların en bilinenleridir. 2007de Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak seçilen Çin Seddinin yüksekliği 4 ila 6 metre arasında değişirken, taban kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı 6 metre civarında. 1990da yayınlanan bir rapora göre toplam uzunluğu 6.700 km. 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale bulunurken, 9 kmde bir fener kulesi dikkat çekiyor. Latincesi Vallum Aelium olan Hadrien Duvarı, M.Ö. 122 yılında Romalılar tarafından, bugünün İskoçyasındaki Kaledonyalı kabilelerin saldırılarına karşı adanın güneyini korumak için İngiltereyi doğu-batı doğrultunda ikiye ayıracak şekilde kuruldu. Bu duvar, 1987de Unesco Dünya Mirası Alanlarına dahil edildi. TARİHTE İLK DUVAR SURİYEDE KURULDU Geniş bir bölgeyi sınırlandırma ihtiyacı daha eskilere dayanıyor. 2011de Fransız-Suriyeli bir ekip, Mezopotamyanın ilk uygarlıklarına dayanan bir duvar keşfettiler. Suriyenin kuzeyinden güneyine kadar bir alanı kaplayan bu duvarın 220 kmyi aşkın bir uzunluğu var. Antik duvar, bir kalenin yıkıntılarını Anti-Lübnan Dağları (Doğu Lübnan Sıradağları) sırtlarından birine bağlıyor. Bulunan bazı seramikler ve duvarın bazı noktalarından anlaşıldığı kadarıyla, M.Ö 2400 ila 2000 arasında bu duvar kullanıldı. Duvarın alçı taşından yapılan bazı bölümleri uzun ömürlü olmadı. Fransız-Suriyeli araştırmacılar, tüm bunlardan hareketle duvarın savunma amaçlı olmaktan çok sembolik bir karakteri olduğuna dikkat çekiyor. Arkeologların duvar etrafında yaptıkları gözlemler, bu duvarın hiç kuşkusuz iki tip toplumu birbirinden ayırdığını gösteriyor: Batıdaki yerli çiftçiler ile doğudaki göçebe hayvan yetiştiricileri. O dönemde duvarın doğu bölgesi tarıma elverişli olmayan çorak steplerle kaplıydı ancak hayvanların yemlenmesine uygun bir araziydi. Antik duvarlar bugün artık, tarihi yapılar olarak kalırken, tarımsal veya savunma amaçlı duvarlardan sonra, modern dünya utanç duvarları örmeye başladı. Ancak modern dünyanın inşa ettiği duvarlar hiç bir soruna gerçek anlamda çözüm olmadı. Göçe karşı kurulan duvarlar, göçü durduramadı. Meşru talepleri bastırmak için kurulan duvarlar, bu taleplerden vazgeçirmedi. Bir halkı bir çok parçaya bölmek için çizilen sınırlar da tutmadı. Buna rağmen hem örülen psikolojik duvarlar, hem de fizik duvarlar günlük olarak insanlığı aşağılamaya devam ediyor. BERLİN DUVARI Modern dünyanın en büyük utançlarından biri Berlin Duvarı oldu. Soğuk Savaş döneminde, Sovyet etkisi altındaki Avrupalı devletler ile Batılı Avrupa devletlerini ayıran ve büyük bölümü elektrikli olan bir sınır çizilmişti. Demir Perde isimli bu sınırın en sağlamlaştırılmış sektörü Berlin Duvarıydı. Soğuk savaşın en açık sembolü olan bu duvar, ülkenin batısındaki Almanlar için utanç duvarı, doğusu için antifaşist koruma duvarıydı. Demokratik Almanya Cumhuriyeti tarafından 12-13 Ağustos 1961 gecesi, Berlinin ortasına inşa edilmeye başlandı. 155 km uzunluğundaki duvar, basit bir duvar olmanın ötesinde askeri bir niteliğe sahipti. Yüksekliği 3,6 metre olan duvarın 302 gözetleme kulesi ve alarm mekanizmaları vardı. 14 bin sınır muhafızı, 600 köpek ve gökyüzüne doğru dikenli tellerle korunuyordu. 9 Kasım 1989da Doğu Almanya makamları, Batı Avrupaya geçmek isteyen herkesin her iki Almanya arasındaki sınır kapılarından geçebileceğini açıkladı. Saat 22.00de binlerce Berlinli duvarın önüne yığıldı ve tek tek sınır kapılarını açtı. İki gün öncesinde, 7 Kasım günü bir milyon eylemci sokaklara çıkarak Doğu Berlindeki komünist hükümetin kolektif istifasını sağlamıştı. Almanyanın doğusu ile batısı arasındaki 28 yıllık bölünmüşlükten sonra yıkılan bu duvar, daha sonra beraberinde Sovyet komünizminin de yıkılışını getirdi. Yıkılan sadece duvar olmamış, örenler de altında kalmıştı. FAS DUVARI Berlin Duvarının yıkılması tarihin akışını değiştiren bir gelişme olsa da modern dünya, bundan da doğru dersler çıkarmadı. Farklı gerekçelerle utanç duvarları örmekte ısrar etti. Batı Saharada örülen Fas Duvarı, Sahralıların bağımsızlık özlemlerini rehin almayı amaçladı. Bu duvar, kum duvarı, savunma duvarı, güvenlik duvarı veya utanç duvarı olarak adlandırıldı. Ağustos 1980de örülmeye başlayan duvar, 1987de tamamlandı. Bununla, Fasın eski İspanyol sömürgesi üzerindeki egemenliği vurgulanmak istendi. Uluslararası toplumun tanımadığı bu duvar, Amerikalı ve İsrailli uzmanların yardımı ile inşa edildi. En az 2.720 km uzunluğunda olan utanç duvarı, 180 bin Faslı askerle de güçlendirildi. Ayrıca topçu bataryaları, zırhlı araçlar, radar sistemi ve 60 kmye kadar hareketleri tespit edebilen sofistike sistemlerle donatılmış. İşgale karşı mücadele veren Polisario Cephesinin sözde saldırılarını engellemek için de tanklar, savaş uçakları ve helikopterler hazır bekletiliyor. 1973 yılında İspanyol işgaline karşı kurulan Polisario Cephesi, 1975den bu yana Batı Sahranın denetimi için Fasa muhalefet ediyor. İSRAİLİN GÜVENLİK BARİYERİ Utanç duvarı bugün daha çok İsrailin ördüğü duvar için kullanılıyor. 2002 yazında İsrail’i Batı Şeria’dan gelecek olası saldırılara karşı koruma altına almak ve militan geçişini sınırlamak bahanesiyle inşasına karar verilen ‘Güvenlik Bariyeri’ne Filistinliler ve barış yanlıları Utanç Duvarı olarak anıyor. 750 kilometre uzunluğundaki duvarın büyük kısmı yüksek güvenlikli tel örgü hatlarından oluşurken, en az yüzde 5’lik bir kısmı metrelerce yüksekliğindeki beton duvarlardan oluşuyor. Filistinliler bu duvar için Apartheid Duvarı adını da kullanıyor. Resmi adıyla Güvenlik Bariyerinin bulunduğu alanda İsraillilerin dolaşımı serbest iken, Filistinliler sadece bariyer bölgesinde oturmaları ve bunu belgelemeleri halinde girebiliyorlar. Bariyerlerin olduğu sınır hattında ikamet etmeyen Filistinliler ise ancak özel izin alarak dolaşma hakkına sahip olabiliyorlar, diğer bir ifadeyle Filistinliler kendi topraklarında ancak izin alarak dolaşabiliyorlar. Bu duvar hem siyasi, hem insani hem de yasal açıdan tepki konusu oluyor. Filistin ile İsrail arasında barış müzakerelerinin yürütüldüğü bugünlerde, İsrailin gelecekteki Filistin devletinin, Yahudi ve Filistinli kentlerin ayıran bu duvar boyunca kurulmasını istedi. Filistinli müzakereciler ise kendi devletlerinin sınırının 1967deki İsrail-Ürdün sınırından geçmesini istiyor. KORE DUVARI Dünyanın farklı bir yerinde, askerden arındırılmış bir bölge, 1953 tarihli ateşkesten (Panmunjeom) bu yana Güney ile Kuzey Koreyi birbirinden ayırıyor. Uzunluğu 248 km, genişliği ise 4 km olan şerit tampon bölge görevi görüyor. Sayıları 1 milyon olarak tahmin edilen mayınlı bölge, 700 bin Kuzey Koreli asker ve 410 bin Güney Koreli asker tarafından gözetleniyor. Amerikalılar da Güney Koreye yardım ediyor. Soğuk Savaşın izlerini taşıyan duvar, eski Demir Perde ile eşleştiriliyor. KIBRISTAKİ YEŞİL BÖLGE Yeşil Bölge, 1974 yılından beri Kıbrıs Cumhuriyetini, Türkiyenin işgali altındaki doğu parçasından ayırıyor. 27 üyeli Avrupa Birliğinin bir başkenti bu işgal ile ikiye bölünmüş durumda. Kıbrısın yüzde 30u Türkiyenin işgali altında bulunuyor. 180 kmye yayılan bu askersizleştirilmiş bölgenin genişliği Lefkoşa merkezinde 3,3 metre iken, Athienou köyünde 7,4 kmye çıkıyor. İRLANDADAKİ BARIŞ DUVARI İrlandadaki Barış Duvarı yada Barış Hatları, çoğunlukla Kuzey İrlandadaki Belfast kentinde olmak üzere Katolik ve Protestan mahalleleri birbirinden ayıran bir dizi bariyeri ifade ediyor. Bununla her iki topluluk arasındaki şiddetin sınırlandırılmasının amaçlandığı iddia ediliyor. Duvarın uzunluğu bir kaç yüz metre ile 5 km arasında değişiyor. Bugün 99 barış duvarı var. Kuzey İrlanda hükümeti 9 Mayıs 2013te yaptığı açıklamada, 10 yıl içinde bu duvarları yıkma sözü verdi. Suudi Arabistan da Irak ile olan sınırına 2006dan bu yana kale duvarları örerken, diğer önemli duvarlar ise göçe karşı yapıldı. AVRUPA GÖÇMEN POLİTİKASI Ceuta Bariyeri ya da İspanyolca adıyla Valla de Ceuta, Fas ile İspanyanın Afrika kıyısı üzerindeki otonom şehri Ceutayı birbirinden ayıran fiziki bir duvar özelliğini taşıyor. Bununla kaçak göç ve kaçakçılığın durdurulması hedefleniyor. 33 milyon euroya mal olan duvar 12 kmlik paralel duvarlardan oluşuyor. Duvarın yüksekliği 6 metre ve üzeri tellerle kaplı. Avrupa Göçmen Politikası da günümüz dünyasının en belirgin duvarlarından biri olarak dikkat çekiyor. Son 20 yıl içerisinde 25 bine yakın göçmen Avrupaya ulaşmaya çalışırken Akdeniz sularına gömüldü. Ancak göç durmadı. Tıpkı tarihte hiçbir duvarın göç karşısında dayanamadığı gibi, bu duvar da çatırdıyor ve yeni yöntemler aranıyor. ABD-MEKSİKA DUVARI Kaç göçü engellemek için ABD ile Meksika arasına örülen duvar, 2002de başladı. İlkin 130 km uzunluğa sahip olan duvar Meksika göçünü yüzde 25 sınırlandırdı. 2006 sonbaharında çalışmalar yeniden başlatılarak bariyerin uzunluğu 2007 yılına kadar 455 kmye çıkarıldı. Hedef ise Teksas ile Kaliforniya boyunca 1.120 kmlik uzunluğa erişmek. Toplam 3.141 km olan toplam sınırın neredeyse yarısı duvarlarla kaplanacak. Demir silindirlerden oluşan duvarın yüksekliği 5 metre. 1.800 gözetim kulesine sahip olmakla birlikte 18 bin kişi de gözetim için görevlendirilmiş. SON DUVAR Modern dünyanın son duvarı Türkiye tarafından Kuzey ve Batı Kürdistan arasında örülüyor. Aynı yerde 4 bin yılı aşkın bir süre önce kurulan duvardan farklı anlamları var. Özellikle Batı Kürdistanın Qamışlo kenti ile Mardinin Nusaybin ilçesi arasına örülmeye çalışılanduvar, Kürtler tarafından utanç duvarı olarak adlandırıldı. Resmi adı güvenlik duvarı. Amacı Birinci Dünya Savaşı yıllarında çizilen suni sınırların aşılmakta olduğu bir dönemde, Kürtlerin buluşmasını engellemek ve yeniden ayırmak. Kürtlere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikanın bir devamı olarak görülen duvara yönelik başlayan direniş büyüyor. Kürtler bu duvarı da Berlin Duvarı gibi yıkacaklarını söylüyorlar. Bu duvarın yıkılması da hiç kuşkusuz tarihin akışını değiştirecek. Duvarın altında kalanlar ise örenler olacak.
Posted on: Tue, 12 Nov 2013 14:18:28 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015