Atatürk Kurtuluş Savaşında - Cahit Külebi - Atatürk - TopicsExpress



          

Atatürk Kurtuluş Savaşında - Cahit Külebi - Atatürk Kurtuluş Savaşında Şiiri - Cahit Külebi’nin Atatürk Kurtuluş Savaşında Adlı Şiirinin Tamamı I Edirne’den Ardahan’a kadar Bir toprak uzanır, Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar Ardahan’dan Edirne’ye Edirne’den Ardahan’a kadar. Kop dağı’nda akar bir çeşme var Serçe parmak kalınlığında suyu Haram etmiş gece gündüz uykuyu Akar da akar. Samsun’un evleri denize bakar Sokakları yosun içinde. Çaparlar, takalar, mavnalar Bilyalar gibi suyun yüzünde Bir iner bir kalkar. İstanbul’dan bir yar sevdim Adamı günaha sokar. Savaştepe köprüsünden geçen trenler Sel olur İzmir’e akar, İzmir’in denizi kız, kızı deniz Sokakları hem kız, hem deniz kokar. Güneyde mis kokulu bir ağaç Yuvarlak yaprakları ince, Yaz gelip de güneş vurunca Dallarından bal akar. Bu toprak bizim yurdumuzdur; Deli gönül yücesine çıkar. Bir üveyik olur ,uçar gider Ardahan’dan Edirne’ye Edirne’den Ardahan’a kadar. Bir gün kara bulutlar göklerimizde konaklamıştı II Yaylılar gelip geçiyordu güneyden, Örtük kara perdeler sallanıyordu, Utanıyordu Anadolu’dan gelip geçen, Milletin yüreği kan ağlıyordu. Askerler gelip geçiyordu güneyden, Yaralı, hasta, yorgun askerler. Akşam olmuştu, yurda toplanıyordu Sağ kalan yiğitler birer birer. Analar haber soruyordu güneyden Tarlalar kadar, ırmaklar kadar durgun analar, Örtük kara perdeler sallanıyordu Utanıyordu Anadolu’dan gelip geçen Ama kalanlar anayurtta toplanıyordu. III Gökyüzünde kara kara bulutlar Başımıza nerden geldiniz! Bizler konukseveriz ama Düşmanları sevmeyiz. Gökyüzünde kara kara bulutlar! Harmanlar çürüdü yüzünden! Sizinle görecek işimiz yok Gidin üstümüzden! Mavi değil artık denizlerimiz! Tarlalar sürülmez oldu! Sütü kesildi davarların! Öksüz kaldı bebelerimiz! Gökyüzünde kara kara bulutlar Hayın mı hayın! Bir gün gelir hesabını sorarız Buralarda durmayın. Ne bulutlar gitti, ne göklerden bir haber geldi. Bu seferde padişahlara seslendi. IV Biz yoksul bir milletiz Gözlerimizde solgun ışıklar yanar. Nasılsa yenilmişiz bir kere Ama uzun sürmez o kadar! Bir yüce umutları umut etmişiz kendimize Gerdeğe girmedik kızlar, tüy gibi çocuklar, Yiğitler, ihtiyarlar, Bu toprak için yaşıyoruz! Yol verin bize! Bu toprak bizim yurdumuzdur! Deli gönül yücesine çıkar! Bir üveyik olur uçar gider. Ardahan’dan Edirne’ye Edirne’den Ardahan’a kadar. Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi. Kemal Paşa derler bir yiğit vardı. Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı. V Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan! Savaş girer gibi yetiş bize! Yetiş bize, çöllerde bile olsan! İnanç doldur, güç doldur içimize! Bin kere yurdumuzu kurtaran! Bir görseydin ağlardın hâlimize! Kuşun kanadında türküler Kemal Paşanın gönlüne vardı, Cevabından önce kendi geldi. VI Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı Selâm durdu kayığı, çaparı, takası, Selâm durdu tayfası Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman Duman değildi bu! Memleketin uçup giden kaygılarıydı. Samsun limanına bu gemiden atılan Demir değil! Sarılan anayurda Kemal Paşanın kollarıydı. Selâm vererek Anadolu çocuklarına Çıkarken yüce komutan Karadeniz’in hâlini görmeliydi. Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar Kalktı takalar, İzin verseydi Kemal Paşa Ardından gürleyip giderlerdi. Erzurum’a kadar. Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa Atının teri kurumadan Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde VII Bir selâm gibi gitti Erzurum’a, Bin selâm gibi geldi Sivas’a Erzurum’dan. Dağlar alçaldı yol vermeğe, Temizlendi ılkımından karından. Analar bacılar yola döküldü, Cephane taşıdı arkasından. Irmaklar suyundan faydalattı, Ağaçlar daldasından. Yer gök inledi bir yol daha Kurtuluş savaşından. VIII Biz biliriz bizim işlerimizi İşimiz kimseden sorulmamıştır. Kılıçla, mızrakla, topla, tüfekle Başımız bir kere eğilmemiştir. Kuzumuz var, yaylalarda meleşir, Çeşmemiz var, gece gündüz söyleşir. Yazımız var, pehlivanlar güreşir, Bu toprağa kimse girememiştir. Davranı da deli gönül davranı! Kemal Paşa dinlemiyor fermanı! Anası, bacası, kızı kızanı Bizim gibi millet görülmemiştir. İnönü’de iki kılıç gibiydik düşmanla biz. IX İnönü’de iki kılıç karşı karşıya Aşk olsun birinciye su veren kılıççıya! İnönü’de iki kılıç karşı karşıya Aşk olsun birincinin yapıldığı çarşıya! Birinci kılıca su veren usta Hakkı, yiğitliği, sevgiyi Bu kılıcın kabzasına işlemiş tek nakışta. Birinci kılıçla dövüşen yiğit vur ki! Anandan emdiğin süt helal ola! Birinci kılıçla dövüşen yiğit vur ki! Gelinler, çocuklar ağlamaya! Birinci kılıçla dövüşen yiğit vur ki! Önü al önlüklü yüzü peçeli Hanım kızlar nişansız kalmaya! Vur ki anam babam, vur ki kardaşım! Hayın düşman yurdumuza almaya! X Bizim süvarimiz amma da ata biner! Ayağı yere değer, başı göğe değer. Bizim piyademiz yola yeğin gider Bastığında toprağı ezer! Bizim topçumuz narası hay babam hay! Gülleden beter. Sağdıçlarım! Sizin gibi yiğitleri oldukça Bu millet yaşar. Düşman koymuş meydanları kaçıyordu. XI Kattı Kemal Paşanın ordusu düşmanı uğruna Pişman eti anasından doğduğuna. Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler, Veryansın etti topçu, Veryansın etti piyadeler. Kattı Kemal Paşanın ordusu sürdü gitti, Yetiştikçe vurdu düşmana. Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana On beş günde İzmiri dar buldu, Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu. Kaçtı gemiler. Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı, Ahmetler, Bekirler, Aliler, Mahmutlar, Kâzımlar, İsmailler Peşlerinden yettiler, Diz çöküp Kordon boyuna Ta yürekten çekip tetiği Gemilere yaylım ateş ettiler. Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa! Atının teri kurumadan Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde. XII Sana borçluyuz ta derinden! Çünkü yurdumuzu sen kurtardın, Hasta, yorgun düşmüştük, Yaralarımızı iyice sardın. Yiğittin, inanç doluydun yapıcıydın, Sanatkârdın, denizler kadar engin; Kimsenin görmediğini görürdü Sevgiyle bakan gözlerin. Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet Yüzyıllar boyunca geri kalmış; Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz Her yanından yaralar almış. Dedin ki: Bir güzel savaşmalı Kurmak için yeniden; Bilgiyle, inançla, coşkunlukla "Öğün, çalış, güven!" Sana borçluyuz ta derinden! Işığısın bu yurdun. Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize, Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun. Hürriyeti sen yaydın içimize, Halkçıyız dedin halk içinden, İnançta hür yetiştirdin bizi, Borçluyuz sana ta derinden! Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti, Bu milleti temiz ellerin. Sana borçluyuz ta derinden En büyüğü Mustafa Kemallerin! XIII Davullar zurnalar dövende Biz seni hatırlarız. Binip trene gezende Biz seni hatırlarız. Önce adını öğrenir çocuklarımız Eli kalem tutup yazanda. Binler yaşa, yurdumuza hizmeti büyük! Kemal Paşa! Ölümsüz insan! Şanlı Atatürk!
Posted on: Tue, 08 Oct 2013 03:13:46 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015