Azarenka vs Alize Cornet İlk defa dün akşam Azarenka – Cornet maçını kesintisiz seyrettim. Cornet’nin mücadelesi müthişti. İlk seti aldı. İkinci sette biraz oyundan düştü. Üçüncü sette oyundan tamamen düştü. Cornet’nin bu düşüş sürecinin tam tersi Azarenka’nın yükseliş süreci oldu. Sürekli yükseldi. İlk seti kaybetti. İkinci setin başında zorlandı ve sonra 6-3 aldı. Final seti O’nun için zor olmadı. Başarı ve başarısızlık, yani zıtların birliği her ikisi içinde çalıştı. Çan eğrisinin tepesine çıkan Cornet, başarı sürecini tamamladı ve başarısızlık sürecine girdi ve başarısız oldu. Azarenka ise çan eğrisinin tepesine, ilk sette çok yaklaştı ve kaybetti. İkinci ve üçüncü set ise O’nun başarı süreci oldu. Sürekli olarak bu zıtlıkları yaşayan sporcuların psikolojik yaşamları etkilenmez mi hiç? Ben seyrederken etkilendim; Genel kanıyı bir tarafa atmadan seyrettim demek ki. Azarenka nasılsa kazanır diye düşündüm, sanırım. Azarenka’nın başarısızlık süreci, bana Sanal Seyircinin Başarısızlık Süreci gibi oldu. Ama Azarenka’nın başarı süreci bana herhangi bir etki etmedi. Neden? Normal mi bu durum yoksa? Kafamıza kazınan ve sürekli işlenen; “- Dünya 2 numarası” Arkasından, “- Azarenka’nın psikoloji bozuldu” Gibi, yorumcuların sürekli Beyin Yıkaması, hatta bilgi vereceğini sanan, Maçın Önüne Geçen ve bilgi yerine bolca ‘laf’ üreten yorumcunun bundaki rolü nedir? Bilmiyorum. Yorumcular kadar bilgim yok…
Posted on: Sun, 01 Sep 2013 08:47:01 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015