Bir “eskiden yediğin hurmalar” hikayesi... Cengiz Çandar AKP’yi “Washington”la tehdit etti “İktidara gelmeleri ve iktidarda kalmalarındaki ‘Beyaz Saray’ unsurunu dışlarlarsa kendilerine hatırlatacağımız şeyler olur!” Bipartisan Policy Center’ın Morton I. Abromowitz ile Eric S. Edelman tarafından hazırlanan “Retorik’ten Gerçeğe: ABD’nin Türkiye Politikasını Yeniden Biçimlendirmek” raporunu değerlendiren Cengiz Çandar’ın, dünkü Radikal’de yayınlanan yazısının satır aralarında AKP’ye verdiği mesaj manidardı. İlk defa “Amerikancı” kanattan bir isim, AKP’nin kuruluşu ve “iktidara getirilişi” yle ilgili bugüne kadar “ulusalcı paranoya” veya “komplo teorisi” diye itibarsızlaştırılmaya çalışılan tezlerin doğrulunu ilan etti: “...Eğer, Ak Parti iktidarı, “Washington’ın bana bakış açısı beni ırgalamaz. Ben, bu dünyada bildiğim gibi ve istediğim şekilde cirit atarım” diye bir düşünceye kapılmamışsa, iktidara gelmelerinde ve iktidarlarını sürdürmelerinde ABD’nin Türkiye politikasının bayağı esaslı bir payı olduğu kanısındaysalar; söz konusu raporu ciddiye almak durumunda. Eğer, iktidara gelmelerini ve iktidarlarını sürdürmelerini sadece Türkiye’deki ‘sandık’ zannediyorlar ve Washington’daki ‘Beyaz Saray unsuru’nu dışlıyorlarsa somut ve kronolojik olarak kendilerine hatırlatacağımız şeyler olur. Umarız, böyle anlamsız bir polemiğe girişmezler...” Demek ki neymiş: AKP “sandıkla” gelmemiş! “Geldikleri gibi giderler” teamülünün gereği gerçekleşirse “sandıkla” gitmeyeceğini öngörmek için kâhin olmak gerekmez herhalde! Erdoğan’a açık açık “Olmuyor, olmuyor, senle olmuyor” diyen raporun; Erdoğan’ı henüz ilçe başkanı olduğu yıllarda keşfeden ve 1994’te yani ortada ne 28’in ne de AKP’nin olmadığı bir dönemde “Kravatlı, daha şehirli görünen Tayyip Erdoğan’ı, Erbakan’a tercih ederiz” diyerek “iktidar yolu”nu açan, AKP’nin programını hazırladığı iddia edilen CFR’nin beyni olan Abramowitz ile onun aksine Erdoğan’la yıldızı hiç barışmayan “istenmeyen adam” olarak Türkiye’den ayrılmak durumunda kalan eski ABD Ankara Büyükelçisi Edelman’ın “kutsal ittifak”la hazırlamış olması da külliyatlık analize değer ama iktidar için kabusun büyüğü; ABD’ci cepheden gelen “kirli çamaşırları ortaya dökeriz ha” tehdidi olmalı! Türkiye’nin 90’lı yıllarının sonu 2000’li yıllarının başı, bizzat senaristlerinin ağzından anlatılmaya başlanırsa; yandı gülüm keten helva! O vakit WikiLeaks’i mumla arayacak o kadar çok kişi ve kurum var ki aramızda! +++ Gülen’in teşekkür protokolü (...) Belki o da çok önemli ama, ben “Kim geçmiş olsun demiş, Gülen kime teşekkür etmiş” ile ilgilenmiyorum. Gülen’in protokol listesi 1) devlet, 2) sermaye, 3) cemaatler, 4) hükümet, 5) politikacılar ve 6) medya sıralamasını yansıtıyor. Bugünkü Türkiye için oldukça ilginç bir siyasal ve toplumbilimsel hiyerarşi! Emre Kongar/Sözcü
Posted on: Sat, 26 Oct 2013 12:55:14 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015