Bu sınav soruları, telefon meselelerinde bende topa şöyle gireyim. 1 yılı aşkın bir süredir üzerimizde telefon bulunması durumunda kopya muamelesi göreceğimiz duyuruluyor, bunu görmeyen veya bu kadar önemli bir sınav öncesinde böyle şeyleri dikkate almayan arkadaşlarım hakkında ne söyleyebileceğimi bulamıyorum. Okulda bir kopya şebekesi vardı, isim isim bilmiyorum; ama bu durumu dekanlığın yeni öğrenmesine şaşırdım. Ama burada beni asıl şaşırtan ve sinirlendiren şey; kopyayı engellemekten sorumlu olan yapının kopyayı engellemekten ziyade insan avına çıkmasıdır. KOPYAYI ENGELLEME NİYETİNDEKİ KİŞİ, SINAV YERİNE O TELEFONU SOKMAZ! Resmen iş yapmış görünme telaşıdır sınav çıkışı üst baş aramak. Açıkça art niyetli bir davranış bu ve siz üst baş ararken o kişiler o telefonlardan çok rahat kurtulur. Bu okul lise değil, üniversite. Burada hakkını korumasını bilen "birey"ler eğitim alır. Öğretim üyelerinin, yönetimin suç işleyenleri açığa çıkarmak yerine, küçük bir grup azınlık nedeniyle koca bir dönemi cezalandırmayı seçti. Oysa ki sınav cezalandırmanın yeri değildir. Ancak sevgili arkadaşlar, burada hak arama üslubundan uzak davranışlar ve tavırlar da görüyorum. Lütfen siz de ne dediğinizi iyi bilin. Gelelim bir başka meseleye. Bazı hocalarımızın sabahlara kadar çalışan arkadaşların haklarını kopyacılara karşı korumak için bütün dönemi cezalandırması vs. gibi davranışlar, ilgili kesimlerin birbirini anlayamayacak kadar birbirinden uzaklaştığını gösterir. O derece ki; iş, amfilere ayakkabılarla girdilere kadar gelmiş. 10 yılda yaptığı karizmayı 10 dakikada dağıtan Necati Şaşmaz üslubuyla söyleyeyim, bu durum "bugünden yarına kadar olmasa da acil değil, çabuk çabuk" düzeltilmelidir. Ve bu tip bir iletişim bozukluğunun çözümü öğrencilerin kendi aralarında birlik olabilmesine bağlıdır. Amacımız, taleplerimiz ve önerilerimiz ancak bu şekilde daha net anlaşılır ve daha iyi çözümler elde edilir.
Posted on: Sat, 13 Jul 2013 18:12:39 +0000