BÖLÜM 8 “gidecek miyiz yoksa ineyim mi?” dediğimde arabayı - TopicsExpress



          

BÖLÜM 8 “gidecek miyiz yoksa ineyim mi?” dediğimde arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bir süre sonra ise soru “onunla birlikte oldun mu?” ya dönüşmüştü. Aynı soruyu tekrar sordu. “onunla birlikte oldun mu rose?” “bunu nereden çıkarıyorsun? Onunla çok yeniyiz” “yalan söylüyorsun” “yalan falan söylemiyorum. Sen saçmalıyorsun” “o gün harry’i aradım. Ve telefonu sen açtın. Şimdi anlayabiliyorum. Harry’in müsait olmadığını söyledin. Çünkü duştaydı. Onunla yattın değil mi?” “saçmalıyorsun… Onula yatmadım. O gün kahvaltı yapıyorduk. Harry’nin üzerine çay döküldü. Banyoya gitti. Telefonu çalınca ben açtım. Olan biten bundan ibaret” zayn rahatlamış gibiydi. Ofisin önüne geldiğimizde zayn’e döndüm ve “teşekkür ederim” dedim. Gözlerimin içine baktı ve “rica ederim” dedi. Arabadan indim ve ofise yürüdüm. İçeriye girer girmez giysi odasına gidip üzerime düzgün bir şeyler giyinip saçlarımı topladım. Bütün görüşmelerimi yapmıştım. Görüşmelerim bitmişti ama bende bitmiştim. Eşyalarımı toparladım ve asistanıma bir araba ayarlamasını söyledim. Araba hazır olunca ofisten çıktım. Arabama binip eve sürdüm. Eve gelince önce sıcak bir duş aldım. Üzerime rahat bir şeyler giyindim. Mutfağa gidip yiyecek bir şeyler hazırlayıp yemeye başladım. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Açtığımda tanımadığım bir numara tarafından gönderilen bir fotoğraf gördüm. Harry 30’lu yaşlarda bir kadına sarılıyordu. Tanıdığı biridir diye pek üzerinde durmadım. Ama numaranın kime ait olduğunu merak ediyordum. Yemeğimi yemeye devam ettim. Yemeğimi bitirdikten sonra harry’i aradım. Birkaç çalıştan sonra meşgule attı. 5 dakika sonra tekrar aradığımda ise telefonunu kapatmıştı. Endişelenmiştim, korkuyordum. Evet, zayn’e olan büyük aşkım bitmemişti ama harry’in yanımda olması, beni sevdiğini söylemesi iyi hissettiriyordu. Ona güveniyordum. Beni bırakabileceğini hiç düşünmemiştim. Şimdi bunu düşünmek ise garip hissettiriyordu. Evet korkuyordum. Harry’i kaybetme korkusu, harry’nin beni atlatma korkusu… zayn’i o kızı öperken gördükten sonra hissettiğim tüm duygular gibi karışık hissediyordum. Bir süre sonra bir mesaj daha geldi. Yine aynı numaraydı. Korkuyla mesajı açtım. Gördüğüm karşısında ufak çaplı bir şok geçirmiştim. Harry yine aynı kadınlaydı. Bu sefer ise öpüşüyorlardı. Fotoğrafa dikkatle baktım. Mekânın adının yazılı olduğu ışıklandırmalar vardı. Mekânı biliyordum. Peki gitmeli miyim? Harry’i o gün beni hiç aramadı. Ağlıyordum.. Deli gibi ağlıyordum. Ona güvenmiştim ve beni resmen yarı yolda bırakmıştı. Artık onu görmek istemiyordum. Bir sonraki sabah işe gitmek için hazırlanmaya başladığımda kapı çalındı. Koşarak aşağıya inip kapıyı açtım. Gelen Harry idi. İçeriye girmesine izin vermeyerek “ne istiyorsun Harry?” “rose?” “ne var? Ne istiyorsun?” “neyin var senin böyle?” “benim hiç bir şeyim yok ve artık seni görmek istemiyorum” “sen iyi değilsin. Bana nasıl davrandığının farkında mısın? !!!” “bağırmayı kes. Ben çok iyim. Sen ne yaptığını farkında değilsin. Ben senin kullanıp atabileceğin birisi değilim Harry” “seni kullandığımı nereden çıkardın?” “dün gece nerede olduğunu, ne haltlar karıştırdığını biliyorum.” “sadece küçük bir kaçamaktı” “ben senin o küçük kaçamaklarına izin verecek biride değilim Harry… Sana güvenmiştim” “bende sana güvendim rose… Sen ise geçen sabah zayn ile çıkıp gittin.” “suçlu ben miyim? İnanamıyorum. Kıçını devirip uyuyan sendin. Bir taraflarını kaldırıp beni sen götürebilirdin. Geç kalmıştım zayn ise yardımcı olmak için beni bırakmayı teklif etti.” “sende hemen kabul ettin. Çünkü sen beni kullanıyorsun. Zayn’i tekrar elde etmek için sen beni kullanıyorsun” “sen neler diyorsun böyle Harry… Sana benden uzak durmanı söyledim, seninle görüşmek istemediğimi söyledim.” “o zaman zayn’i tekrar elde etmeye çalışan bir sürtük olduğunu bilmiyordum” diyince harry’e sert bir tokat patlatıp onu kapıdan dışarıya itekledim. “seni bir daha görmek istemiyorum. Lanet olası herif. Canın cehenneme” diyip kapıyı kapattım ve ağlamaya başladım. Ağlaya ağlaya eşyalarımı toparladım. Arabama binip ofisime sürmeye başladım. hiçbir zaman işimle özel hayatımı birbirine karıştırmamıştım. Ofise girdiğimde beni katy karşıladı. Katy ile randevuları baştan düzenleyip iki haftalık bir tatil için boşluk oluşturduk. Birkaç randevuyu erteleyip tatil için zaman açınca hemen iş başına geçtim… İşlerim bitince ofisten çıktım. Eve sürmeye başladım. Eve gitmeden emma’ya uğramaya karar vermiştim. Emma’nın kafesinin önüne gelince içerisinin çok kalabalık olduğunu fark ettim. Bu saatlerde pek kalabalık olmayan mekân şimdi dolmuştu. Hatta dışarıda bekleyen bir sürü kişi vardı. Yavaş adımlarla kafenin kapısına doğru ilerledim. İçeride tek kişilik yer bile yoktu. Arka kapıya yöneldim. Arka taraftaki girişten içeriye girdiğimde ise emma’nın odasına çıktım. Duvarlar verine cam ile çevrili odanın kafenin üst katında hem üst katı hem alt katı görmesi ince bir detaydı. Emmanın odasında bir süre bekleyip kalabalığın sırrını çözmeye çalıştım. Masanın üzerinde duran dergilerden birini incelemeye başlamıştım. Duyduğum sesle dergiyi okumayı bırakıp ağlamaya başladım…. rose
Posted on: Fri, 21 Jun 2013 13:01:31 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015