CEVAP 1/2 Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu - TopicsExpress



          

CEVAP 1/2 Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu görüyoruz. Elbette seni hoşlanacağın bir kıbleye döndüreceğiz. (Bundan böyle) yüzünü Mescidül-Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzlerinizi o yöne çevirin... (el-Bakara, 2/144) âyetinin gelişinden sonra kıble Kâbeye çevrildi. Görülmesi durumunda kıbleyi doğrudan Kâbe belirler. İslâm bilginleri bu konuda sözbirliği içindedirler. Kâbenin görülmemesi durumunda kıblenin nasıl belirleneceği konusunda ise başlıca üç görüş ortaya çıkmıştır. İmam Ebu Hanifeye göre esas olan Kâbenin bulunduğu yöndür. Namaz kılan müslümanın Kâbe yönünde durması yeterlidir. Çünkü özellikle uzak mesafelerde Kâbeyi tam karşıya alabilmek mümkün değildir. İmam Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel kıblenin yönü değil, Kâbenin bizzat kendisi olduğunu, bu nedenle nerede olunursa olunsun bizzat Kâbeye yönelinmesi gerektiğini savunurlar. Bu bilginlere göre Kâbenin tam karşıya alınmaması durumunda namaz geçerli olmaz. İmam Mâlikin savunduğu üçüncü görüş temelde imam Ebu Hanifenin görüşüyle aynıdır. Buna göre Mescidül-Haram içinde bulunanların kıblesi Kâbe, Harem bölgesi içinde bulunanların kıblesi Mescidül Haram, diğer yerlerdeki müslümanların kıblesi de Harem bölgesidir. Kıbleye yönelmek namazın farzlarındandır. Herhangi bir yöne doğru kılınan namaz geçerli değildir. Kıbleye yönelerek namaza duran kişi daha sonra yönünü değiştirirse namazı bozulur. Yalnız yüzün kıbleden çevrilmesi ise mekruh olmakla birlikte namazı bozmaz. Kıblenin kesin biçimde bilinmemesi durumunda namaz kılacak kişinin kıbleyi tesbit etmek için araştırma yapması gerekir. Gerekli araştırmadan sonra kıble olarak belirlediği yönde namazını kılar. Bu durumda yön yanlış bile olsa namaz geçerlidir. Ancak namaz sırasında yönünün yanlış olduğunu öğrenirse kıbleye yönelmesi gerekir. Araştırma yapılmadan kılınan namazda yanlış yöne durulduğu anlaşılırsa namaz yeniden kılınır. Araba, vapur, tren, uçak gibi ulaşım araçlarında namaza başlanırken kıbleye dönülür, aracın hareketi nedeniyle kıbleden sapılması namazı bozmaz. Savaş gibi hayati tehlikenin sözkonusu olduğu durumlarda kıbleye yönelme farz olmaktan çıkar. Bu tür durumlarda herhangi bir yöne doğru kılınan namaz geçerlidir. Namazdaki gibi farz olmamakla birlikte diğer bazı durumlarda da Kabeye, eş deyişle kıbleye yönelmek Hz. Peygamber (s a.s)in sünneti gereği gelenekleşmiştir. Namaz dışındaki dua ve ibadetlerde, Hac görevinin gereklerinden olan ihrama girilmesi sırasında, cemrelere taş atarken kıbleye dönülmesi gerekir. Cenazeler gömülürken sağ yanlarına yatırılarak yüzleri kıblene çevrilir. Hayvanlar da kesilirken kıbleye doğru yatırın. Tüm bunlar müminin ibadet ve fiillerinde Allaha yönelişini, Onun hoşnutluğunu arayışını simgeler. Buna karşılık bazı yakışıksız durumlarda kıbleye yönelmekten kaçınılmalıdır. Sözgelimi abdest bozulurken kıbleye yönelinmemesi, sırt dönülmemesi gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s)in, Biriniz kaza-yı hacet istediği zaman, kıbleyi ne karşısına alsın, ne de arkasına. (Medineni) doğusuna ya da batısına doğru dönün (Nesaî), anlamındaki söz ve davranışlarından kaynaklanan bu tutum, Allahı çirkinliklerden tenzihe yönelik bir tutumdur. son olarak putlara secde ile namaz arasında dağlar kadar fark vardır ayrıca namaz putlardan daha önce yapılmış bir ibadettir öyleki hz adem a.s. Cenab-ı Hakk, Ademin tövbesini kabul et­meyi dilediği zaman, Hz. Adem, yedi defa Kabeyi tavaf etti. Kabe o zaman kırmızı bir tepecik idi. İki rekat namaz kıldığında Kabeye yöneldi. (Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî)
Posted on: Tue, 29 Oct 2013 11:19:20 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015