Doğu Perinçek: AKP VE MECLİSTEKİ MUHALEFET HEP BİRLİKTE İNİŞTE Haziran başından bu yana yapılan seçim anketleri çok çarpıcıdır. Haziran ayında başlayan Halk Hareketinden sonra AKP iktidarı ve Meclisteki muhalefet hep birlikte iniştedir. AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen METROPOLL ve tarafsız olarak tanınan KONSENSÜS şirketlerinin anketleri, yukarda gördüğünüz gibi birbirini doğruluyor. Anketlerde ve AKP ve CHP oyları 12 Haziran 2011 seçimlerindeki oranların çok altına düşmüştür. AKP, yüzde 34-35 çevresinde, CHP ise yüzde 22. “Haziran’daki halk hareketi Seçmenin yönelişini değiştirdi” Konsensüs Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü Murat Sarı, Gazeteport’un “Seçmen siyasî tercihini nasıl değiştirdi” sorusu üzerine, seçmenin yeni yönelişini Haziran’daki halk hareketine bağlıyor. Değişikliğin yönünü tablo halinde sunalım: AKP CHP MHP ve BDP’nin oy kaybı Haziran Halk Hareketinden sonra iktidar ve muhalefet partilerinin 12 Haziran 2011 genel seçimine göre oy kaybı oranları şöyledir: Yükselen diğer parti/partiler İktidar ve muhalefetiyle parlamentodaki partilerin oy kaybı yüzde 25.5 olmaktadır. Diğer partiler ve kararsızların oranları da bu yüzde 25.5 oranını doğrulamaktadır. Diğer ve kararsız oranları şöyledir: KONSENSÜS Şirketi, AKP’nin kaybettiği oyların CHP ve MHP’ye gittiğini belirtiyor. Bu arada AKP’den Saadet Partisi’ne de yüzde 1-2 oy kaymış olabilir. Bu durumda AKP’den CHP ve MHP’ye giden oyların toplamı, yüzde 14 çevresindedir. Ancak buna rağmen, CHP ve MHP de toplam yüzde 6.3 oy kaybı içinde. CHP ve MHP’ye yüzde 14 geliyor, yüzde 20 gidiyor. CHP ve MHP’den diğer partilere giden oy kaybı, anketlerdeki diğer+kararsız oranıyla örtüşüyor. AKP yıkılıyor iktidar seçeneği beliriyor METROPOLL ve KONSENSÜS şirketlerinin yaptığı araştırmaların sonuçlarına göre, CHP ve MHP’den tabloda gösterilmeyen diğer partiye/partilere doğru ciddî bir oy kayışı görülmektedir. Bir kısım BDP seçmeninin de başka partilere yöneldiği anlaşılıyor. Bu verilerden şu sonuçlar çıkmaktadır: 1. AKP iktidarı yıkılmaktadır. Türkiye’de iktidar değişikliği görünür ufuk içindedir. 2. Haziran Ayaklanması, iktidar ve muhalefetiyle parlamentodaki partilere olan güvende ağır kayıplara yol açmıştır. Parlamentodaki partilerin oy oranları hızlı bir düşüş içindedir. 3. CHP, Haziran Ayaklanmasının dışında kaldığı, Halk Hareketinden hoşnutsuz olduğu, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına karşı çıktığı için oy kaybediyor. CHP yönetiminin “Mustafa Kemal’in yurttaşlarıyız” sloganını kimse benimsemedi. Dahası bu tutum, CHP’ye karşı kuşkuları artırdı. 4. MHP, Türk bayraklarıyla ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla halkı birleştiren Haziran Ayaklanmasına yan baktığı için oy kaybetmektedir. 5. CHP ya da MHP’nin tek başına iktidar seçeneği oluşturmasına bu partilerin yöneticileri dahi olasılık tanımıyor. CHP, tek başına iktidar olamaz. MHP tek başına iktidar olamaz. Bu tür hayâlî söylemler, bu partilerin içindeki AKP yandaşları tarafından öne sürülmektedir. 6. CHP ve MHP’nin güçlerini birleştirerek iktidar olmaları da mümkün gözükmüyor. İkisinin toplamı, ancak yüzde 33 çevresindedir. 7. Haziran Ayaklanmasında ortaya çıkan büyük gücü dışlayan bir iktidar seçeneği olanaksızdır. Birleştirici harç, halk hareketindedir. 8. Haziran Ayaklanmasını Türk bayrağı altında ve Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganında birleştiren parti, İşçi Partisi’dir. Anketlerde de olağanüstü hızla yükselen “diğer parti”, İşçi Partisi’dir. 9. CHP ve MHP, ancak Türk bayrağı altında ve Atatürk’te birleşerek, oy kayıplarına son verebilir ve iktidar seçeneği içinde yer alırlar. Aksi takdirde inişleri devam edecektir. Bu iniş, MHP için barajın altında kalmaya kadar gidebilir. Kendi içindeki Atatürkçüleri dışlamaya kalkan bir CHP yönetimi de, barajın altında kalma tehlikesiyle yüz yüze gelir. Bu süreç, bambaşka bir süreçtir. Daha önümüzde neler var. Kemalist Devrimle sorunu olan, yalnız AKP değildir. CHP ve MHP de, Türk Devriminin tarihsel birikimiyle olan bağlarını yeniden kurmak ve güçlendirmek durumundadırlar. 10. AKP iktidarını yıkacak ve Millî Hükümeti kuracak iktidar seçeneği, CHP+MHP+İP olabilir. 11. Türkiye’nin önündeki programı, Türk bayrağı ve Atatürk’te birleşme eylemi tanımlamaktadır. Bu program, Kemalist Devrimi tamamlamaktır. Başka deyişle bağımsızlık, millet ve vatan bütünlüğü, üretimi esas alan, kamu çıkarına öncelik veren halkçı ekonomidir. Türkiye, kamu ekonomisi ile özel girişimciliği milletin çıkarı ve refahı ekseninde uyumlu kılacak bir ekonomik-toplumsal programın eşiğine gelmiştir.
Posted on: Sat, 20 Jul 2013 20:48:40 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015