Esenyurt Örnek Cem Evi.. Berçenek Köyü Sevenleri.. Şahverdi Köyü.. Serap Kiliç.. Alevi Can Sahin.. Imam Mehdi.. Bin Can Bir Cem.. Tokat Reşadiye Yuvacik Köyü.. Şahı Merdan.. Seversen Aliyi.. Aleviyiz Erenler.. Gulê Can.. Saadet Karagöz.. Hatice Melek.. Alevilik Yolu.. T C Emir Sulh.. Europadaki Canlarimiz.. Tarik-i Müstakim.. Fatma Güner.. Pir Sultan Abdal Dergah-i.. Alevilerin Yolu Hz Ali.. Onur Can.. Alevi Dostları.. Alevilik Özümüzdür.. Sırr-ı Kalem.. Uğur Ulutaş.. Tamara Ozbkr.. Imam Hüseyin.. Arcan Dogan.. Diğerlerini Göster. . (Türkü Ana) Ozan Şahturna (Sah Turna) bir bağlantı paylaştı. 20 Temmuz, Berlin yakınlarında. UÇURTMAMIZ UÇAR GİDER!... Özlemin tümsek sınırları, engel olsa bile; dağları un eder Ferhat’ın sevgi örsü. Evet, ne kadar karanlıklara gömülse bile alaca şafaklar, gene de gün doğar; her akşamın sabahında. Duvarlar ne kadar yüksek olsalar bile; uçurtmamız uçar gider göklerde. Bir yerde insanların büyük gölgeleri var sa, o yerde güneş batıyor demektir‘ –Konfiçyüs. Işıklar beynin zindanlarını ‘aşar’ giderler. Bulanık olan kişilikler, bulanık sular gibi tortu bağlar, yosun tutarlar. Oysa, umut, yürek suları çağlayarak akarlar. Gökteki en küçük bir yıldız görüp de, önündeki çukuru göremeğen sanatçılar, yazarlar, politikacılar var... Tabii ki Arşimedin manevalası gibi bir araç değil yalın istem. Dünyayı bir anda yerinden oynatama- yız; ama en azından bir hareket, bir kıpırtı gerek sevgili yaşamı, dünyayı değiştirmeğe gönüllü olan dostlar! Yok sa, kömürleşen bir ulu çınar haliyle dirilemez, kendini yenileyemez insan varlığı. Gök kuşağı bestemiz ‘‘Uçurtmamız Uçar Gider…’’ adlı türkümüzü kucaklayan özgün şiirimizle makalemize renk katalım, umudumuzu süsleyelim dostlar… Uçurtmamız Uçar Gider Göklerde Ne kadar kalın taş olsa duvarlar Uçurtmamız UÇAR gider göklerde Güneşimiz kara zindan aşarlar Işıkları SAÇAR gider göklerde! Yarınlara sarkar,bulut eterden Çocuklar uçurtur, korur beterden Göklere ulaşır, yel alır yelden Gönül evin AÇAR gider göklerde Ozan Şiar, açın açı’ odesa Yaşamak, paylaşım, ben sen Biz dese Sevdam zincirlenip, düşse kodese Kalsa bile NAÇAR gider göklerde Işıklar beynin zindanlarını aşar giderler. Bulanık olan kişilikler, bulanık sular gibi tortu bağlar, yosun tutarlar. Oysa, umut, yürek suları çağlayarak akarlar. Gökteki en küçük bir yıldız görüp de, önündeki çukuru, memleketinde ki gidişatı göremeğen, yahutta görmek istemeyen bakar kör sanatçılar, yazarlar, politikacılar var. Güneşli yüreklerdir, evreni, gönülleri ısıtan. Yüreği hapis olanlar, kuramazlar özgürlük sevdasını, insanlık davasını. Sevdamız; Şiir dizelerimiz, türkülerimizin notaları özgürce uçuşabilsinler mavi gökyüzünde... Yitik yıldızlarda, adsız ve kimsesiz olmaktan sa; yetik yıldılarda ‘kalıcı, atlı’ olmak için menzil tuttuk. Menzil heder olmasın, alev yanmasın, köz yansın. Şiir, sevgi yanmasın, kem söz yansın! Kan kırmı- zısı güllerimiz açsın, sevgi, esenlik bağımızda. Sarı başaklar aşka boyansın. Başakların dolusu, eğikdir; ama boş başaklar sivridirler, diktirler. Mevlana der ki, ‘‘sinek at sidiğine konmuş, kendini denizde sanmış…‘‘ anlamlı sözüne, Pirsultan yolu nun yolcularından Teslim Abdal’ın güzel deyişlerinden ‘‘Gel ha gönül havalanma, engin ol gönül, engin ol’’ Engin olabilmek, özgecilik kadar, insanı güzelleştiren diğer olgu da sevgidir. Sevgi doğanın ikinci bir parçasıdır. Sevdamız dağlar aşar, ulaşır sılaya, can’a, insan olabilmiş İnsan’a... Turnalar katar katar semaha dururlar. Uçurtmamız uçar; tutsak kalmazlar, özgürlüğe yelken açarlar. Açık alınlarda, yolunuz açık olsun Turnalar. Yar’a, yarana selam iletin, azığı dolu kelam iletin. Ki, yıkılsın tutsaklığın, zilletin! Özgürlük kokar yelimizde, alev közlenir elimizde. Bülbüller ötüşür dostluk gülümüzde. Yürekleri ısı- tan bir yapıtımızın dizeleri ile konuk oluyoruz sizlere: Ser ile, sır, yar ile; gurbetten sılaya diyar ile... ALEV KÖZLENDİ ELİMDEN Ateşe sürdüm elimi Alev közlendi ELİMDEN Bağa akıttım selimi Dost sevda kokar YELİMDEN Başsızlar başa tac oldu Gönlüm insana hac oldu Doğru söylemek suç oldu Eyriler kaçar DİLİMDEN Sevgi taş kapıyı açar Gül bülbüle ıtır saçar Beton bile çiçek açar Taşlar güllenir KÜLÜMDEN Ağlayan gözyaşın silsin Bilmeyen bileni bilsin Yeter ki insanlık gülsün ŞahTurna yılmaz ZULÜMDEN Sevginin, umudun hasretini yüregimize kazıdık, ama bedenimiz yüreğimizi taşıyamıyor! Galile gibi engizisyon mahkemesine gönderildik, dünya dönüyor dediğimiz için! Evet, güzellikleri, yaşamı paylaşan güzel insanlar, kolektif ürettiğimiz edebi, sanatsal, yapıtlarımızla, toplumsal çalışmalarımızla nakış nakış işlediğimiz türkülerimizin nağmelerinden sevgiler yolladık turnaların kanadında. Sevgiyle, şiirle, türkülerle kalın, umudunuz solmasın! Aşık Şahturna & Ozan Şiar Ağdaşan ŞAH TURNA KÜLTÜR ve SANAT EVİ
Posted on: Wed, 21 Aug 2013 22:11:44 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015