GÖNÜLLER SULTANI YUNUS EMRE. 6.BÖLÜM TASAVVUFİ - TopicsExpress



          

GÖNÜLLER SULTANI YUNUS EMRE. 6.BÖLÜM TASAVVUFİ KİŞİLİĞİ-HAYATI KİTAPLARI : YUNUS EMRE DİVANI GAYRIDIR HER MİLLETTEN Gayrıdır her milletten, Bu bizim milletimiz. Hiç dinde bulunmadı, Din ü diyanetimiz. Bu din ü diyanette, Yetmiş iki millette, Bu dünya ol ahrette, Ayrıdır âyâtımız. Zahir suya banmadan, El ayak deprenmeden, Baş sücuda ermeden, Kılınız taatımız. Ne Kâbe, ne de mescid, Ne rükû, ne de sücud, Hak ile daim becid, Olur münacatımız. Ger Kâbeye varalım, Ger mescide girelim, Ger suyuyla yunalım, Çün bile illetimiz. Su ne kadar arıda, Çün yavuz filşin senin. Meğer bizi pâk ede, Haktan inayetimiz. Kimin sözün kim bile? Akıl ermez bu hâle. Yarın anda bellola, Müslüman mürtedimiz. Yunus canın yenile, Kim dostluğun anıla. Aşk ile dinler isen, Bilesin kudretimiz. ________________________________________ GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM Geldi geçti ömrüm benim, Şu yel esip geçmiş gibi. Hele bana şöyle gelir, Şu göz açıp yitmiş gibi. İşbu söze Hak tanıktır, Bu can gövdeye konuktur. Bir gün çıkıp da gidecek, Kafesten kuş uçmuş gibi. Miskin âdemoğlanını, Benzetmişler ekinciye. Kimi biter, kimi yiter, Yere tohum saçmış gibi. Bu dünyada bir nesneye, Yanar içim, göynür özüm. Yiğit iken ölenlere, Gök ekini biçmiş gibi. Bir hastaya vardın ise, Bir içim su verdin ise, Yarın anda sana gele, Hak şarabın içmiş gibi. Bir miskini gördün ise, Bir eskice verdin ise, Yarın anda karşı gele, Hulle donun biçmiş gibi. Yunus Emre bu dünyada, İki kişi kalır derler. Meğer Hızır, İlyas ola Âb-ı Hayat içmiş gibi. ________________________________________ GELDİK İDİ DÜNYAYA Geldik idi dünyaya, Biz de zaman icinde. Ömrüm de gelip gecti, Güman, yaman icinde. Ermedim, usanmadım, Öleceğim sanmadım. Gözlerim görmez oldu, Kaldı duman icinde. Var ey ahî sinleri, Göre şu ölenleri. Ciğeri büryan olmuş, Yatar gör kan içinde. Yunuslayın kemter kul, Değmez Tanrı`ya bir pul. Onun değil bu usûl, Üstad var can içinde. ________________________________________ GELİN BİR NAZAR EYLEN Gelin bir nazar eylen, Noldu cihan içinde? Niceler toprak oldu, Bu az zaman içinde. O taze güller soldu, Bülbüller ötmez oldu. Ata, ana zâr oldu, Kaldı zindan içinde. Canları oda yandı, Kuzuların kurt aldı. Ardınca baka kaldı, Zâr-ü figan içinde. Ey nice yarenleri, Hasret kaldı canları. Meğer ki buluşalar, Yarın cinân içinde. O ipek don geyenler, Hiç toz kondurmayanlar, Çürüyüp toprak olmuş, Tenler kefen içinde. O gözler ve o kaşlar, O inci gibi dişler, O tenler ve o saclar, Yılan, çıyan içinde. Kamu çürümüş eller, O dudak ve o diller, O sevgili oğullar, Kalmış toprak içinde. Bu dünyaya inanma, Vefasın bulam sanma. Ömrün veren ziyana, Çoğu pişman içinde. Dünyayı bi-vefa bil, Aç gözünü yarağ kıl. Sen dahi olürsün bil, Kalma güman içinde. Yunus söyle sözünü, Yavı kıl kendözünü. Ağardı gör yüzünü, Koma firak içinde. ________________________________________ GELİN BU FAKTAN GEÇELİM Gelin bu faktan geçelim, Lâle gevherler biçelim. Aşkın şarabın içelim, İçebilirsen gel beri. Şahımdan destur almışam, Ben mürşidime kanmışam, Kanadımı bağlamışam, Uçabilirsen gel beri. Dost bahçesinin gülüyem, Ben gülümün bülbülüyem, Dört kapının kilidiyem, Açabilirsen gel beri. Açıktır bahçe kapısı, Misler kokuyor kokusu, Kıldan incedir köprüsü, Geçebilirsen gel beri. Yunus eydür: Halim yaman, Dağları bürüdü duman, İşte İncil, işte Kuran, Seçebilirsen gel beri. ________________________________________ GELİN EY KARDEŞLER GELİN Gelin ey kardeşler gelin, Bu menzil uzağa benzer. Nazar kıldım şu dünyaya, Kurulmuş tuzağa benzer. Bir pirin eteğin tuttum, Ona: Beli deyip gittim. Nice yüz bin günah ettim, Her biri de bir dağa benzer. Çağla Derviş Yunus çağla, Sen özünü Hakka bağla. Ağlar isen haline ağla, Erdem vefa yoğa benzer. ________________________________________ GELİN SORALIM CANLARA Gelin soralım canlara; Sûretinden noldu gider? Dün gün seninim der iken, Sebep neyi buldu gider? Aceb değil gider ise, Sûreti terk eder ise. Yanlış yalan gaybet değil, Dosttan haber geldi gider. Hani onun mülkü, malı? Terkeylemiş cümlesini. O pâdişah dergâhına, Heman amel aldı gider. Öyle ki dost olmuş idi, O işler düzülmüş idi. Belli bilin can sûretin, Sakalına güldü gider. Eyler idi satı - pazar, Bir pul için gene bozar. Olmuş bu dünyadan bîzar, Yensiz gömlek giydi gider. Bini doğar, bini gider, Buyruk böyle geldi meğer. Kim ola dünyaya doyar, Peymânesi doldu gider. Erte gece söyleşiler, Hakk’ı bulalım deyiben. Yunus aydır miskin olan, Hakk’ı bunda buldu gider. ________________________________________ GER RAZIMI SÖYLER İSEN Ger razımı söyler isem, kimse dilim bilmez benim, Eğer sabır eyler isem, gönlüm karar kılmaz benim. Ey uslular, ey uslular, siz ayıdın, ben nideyim? O dost yüzün göreliden, aklım başa gelmez benim. Bunun gibi tertip ile, benim işim varmaz başa, Elimden iş kaldıysa, canımdan iş kalmaz benim. Ne deliyim, ne usluyum, neye benzer benim işim? Aşk denizine gark olup, gönlüm canım doymaz benim. Muhabbetin odu benim yüreğime düştü yanar. Denize gark olur isem, söynüp hata kılmaz benim. Yıl on iki ay bu aşk gülü od içinde bitip durur, Yandığımca artar kokum, devrim geçip solmaz benim. Cümle Hakkı yol vardılar, sabr ile Hakka erdiler, Aşkın aslı oddan durur, sabrım ile olmaz benim. Nice dedim bu gönlüme var sabır eyle, dek otur, Şu dem dahi bedter olur, öğüdümü almaz benim. Bu Yunusun çün sureti, ölüp toprak olur ise, Batınımdan aşk sevgisi bilin ki hiç gitmez benim. ________________________________________ GER ULUYA VARDIN İSE Ger uluya vardın ise, sûret nakşı nendir senin? Manaya yol buldun ise, işbu dünyâ nendir senin? Sen dünyânın terkin urgıl, gelip aşk oduna girgil, İlerki menzile ergil, geri kalmak nendir senin? Bu vücûdun sermâyesi od u su vu toprak değil, Her biri aslına gider gâfil olmak nendir senin? Büt-hâne vü şarap-hâne mescid oldu gerçek cana, Bir pulun varmaz ziyana, yalancılık nendir senin? Çünkü ahrete kavisin, ko bu yalancı davîsin, Mal ü hazîne sevisin, âşık isen nendir senin? Benimdir diye derersin, Hak’tan davî mi edersin? Padişah suçuna bakmaz, gümrâh olmak nendir senin? Dün ü gün kaygılar yersin, nidelim yoksulum dersin, Ol cömerttir rızkın verir, kaygı yemek nendir senin? Yegil yedirgil bîçâre, eksilirse Tanrı vere, Bir gün tenin yere gire, geri kalan nendir senin? Yunus o aşk badyasından, sen igen esrik olmuşsun, Bî hod iken erdin Hakk’a, ayık olman nendir senin? ________________________________________ GEREKMEZ DÜNYAYI BİZE Gerekmez dünyayı bize, çünkü bâki bünyad değil, Bir kul bin de yaşar ise ölünce bir saat değil. Bu dünya kahır evidir, nice ömürler eritir, Uçmakta huy satın kişi yalan yanlış gıybet değil. Şu senin mümin kulların, dünya zindanı onların, Bu dünyada mümin olan, hurrem oluban şad değil. Bunda zâlîmlik eyleyen, nefsi haramla toylayan, Yüzleri kara kopısar, öz canları rahat değil. Kimdürür ki eren ona, dün gün tâat kılan ona, Verilir uçmak onlara, zira biliştir, yad değil. Yunus miskin mestânesin, sen seni gör ko bunları, Dünyada riyâla dirlik kişiye iyi ad değil. ________________________________________ GİDERİM AKLIM BAŞIMDAN ŞAŞA BEN Giderim aklım başımdan şaşa ben, Yanarım aşkın oduna düşe ben. Od bıraktım canıma dün gün yanar, Yanarım yalap yalap tutuşa ben. Aşktan ne var eğer sındın ise, Aşk ile kim sınmadı uğraşa ben. Âşık olgıl maşukun didarına, Maşuk olgıl aşk ile sarmaşa ben. Yunus canın aşka ver şükraneye, Kimseler bulmaz yarın isteşi ben. ________________________________________ GİDERİM BEN YOL SIRA Giderim ben yol sıra yavlak uzanmış bir ağaç Böyle lâtif böyle şirin gönlüm aydur birkaç sır aç Böyl’uzamak ne manâdır çünkü bu dünya fânîdir Bu fuzûllük nişânıdır gel beri miskinliğe geç Böyle lâtif beziniben böyle şirîn düzünüben Gönül Hakk’a uzanuban dilek nedir neye muhtâç Ağaç karır devrân döner kuş budağa birken konar Dahi sana kuş konmamış ne güvercin ne hod turaç Bir gün sana zevâl ere yüce kaddin ine yere Budakların oda gire kaynaya kazan kıza saç Er sırrıdır sırrın senin er yeridir yerin senin Ne yerdedir yerin senin sana sorarım ey ağaç Yunus Emre sen bir nice eksikliğin yüz bin onca Kur’ağaca yol sorunca teferrüclen yoluna geç ________________________________________ GİRDİM AŞKIN DENİZİNE Girdim Aşkın denizine, Bahrılayın yüzer oldum. Geştediben denizler, Hızırlayın gezer oldum. Cemalini gördüm düşte, Çok aradım yazda, kışta, Bulamadım dağda, taşta, Denizleri süzer oldum. Sordum deniz malikine, Irak değil salığına. Girdim gönül sınığına, Gönülleri düzer oldum. Viran gönlüm eyledim şar, Bunculayın şar nerde var? Haznesinden aldım gevher, Dükkan yüzün bozar oldum. Ben ol dükkan-dar kuluyum, Gevherler ile doluyum. Dost bağının bülbülüyüm, Budaktab gül üzer oldum. Ol budakta biter iman, İman bitse, gider güman. Dün gün isim budur heman, Nefsime bir tatar oldum. Canım bu tene gireli, Nazarım yoktur altına. Düştüm ayaklar altına, Topraklayın tozar oldum. Tenim toprak tozar yolca, Nefsim iltir beni önce, Gördüm nefsin burcu yüce, Kazma aldım, kazar oldum. Kaza kaza indim yere, Gördüm nefsin yüzü kara, Hümeti yok resullere, Bentlerini bozar oldum. Bu nefs ile dünya fani, Bu dünyaya gelen hanı? Aldattın ey dünya beni, İşlerinden bezer oldum. Yunus sordu girdi yola, Kamu gurbetleri bile, Kendi ciğerim kanıyla, Vasf-ı halim yazar oldum. ________________________________________ GİTTİ BU KIŞ ZULMETİ Gitti bu kış zulmeti, geldi bahar yaz ile, Yeni nebatlar bitti, mevc vurdu hep naz ile. Yine mergizar oldu, uş yine gülzar oldu, Ter nağme düzer oldu, musikide saz ile. Hoş haber geldi dosttan, yatattı bağ u bostan, İlm okur hezar destan bülbülleri raz ile. Kim görmüştür baykuşun gülistana girdiğin, Leylekler zikredermiş bir latif avaz ile. Ya nice saklar isen dürdane gevher olmaz, Keklik keklikler ile, hemişe bâz bâz ile. El kuşu elden ele, gül kuşu gülden güle, Baykuş virane sever, şahinler pervaz ile. Nerde ki bir gövde var, akbaba orda üşer, Duduları kafeste beslerler şeker ile. Her şahsı kendi tüşün, kendiye tüş eyledi, Sadıklar ikrar ile, sofular namaz ile. Cahil, münafık, münkir, cümle alına şakir, Âşıklar dîdâr sever, ârifler niyaz ile. Dervişlik dedikleri dilde haber değildir, Hak ile Hak olana orda menzil düzüle. Ben dervişim diyenler, yalan dava kılanlar, Yarın Hak dîdârını görmeyecek göz ile. İlm ü amel ne fayda bir gönül yıktın ise, Ârif gönül yaptığı beraber Hicaz ile. Uğrular uğru ile, doğrular doğru ile, Yalan yalanı sever, gammazlar gammaz ile. Kimi dükkânda bakar, kimisi hoşluk sever, Kimi bir pula muhtaç, kimisi canbaz ile. Ulu divan kurula, orda kulluk sorula, Bin tekebbür varmaya bir garib nevâz ile. Kula nasip değicek sultan elden alamaz, Zülkarneyni neyledi, ya Hızır-u ilyas ile. Görmez misin Edhem’i, tac-u tahtı terk etti, Hak katında hâs oldu, bir eski palas ile. Bu dünyaya inanma, dünyayı benim sanma, Niceler benim sanmış, giderler ham bez ile. Aşk yağmuru damlası gönül göğünden damlar, Sevgi yeli getirir yağmuru ayaz ile. Yunus imdi gam yeme, nidem, ne kılam deme, Gelir kişi başına ezelden ne yazıla. ________________________________________ GÖKTE PEYGAMBER İLE Gökte peygamber ile Miracı kılan benem, Ashab-ı Suffa ile yalıncak olan benem. Sabr ile kanaati hoş veriptir anlara, Kirk kisi bir gömleğe kanaat kılan benem. O Kırklardan birine çaldım idi neşteri, Kırkından kan akıtıp ibret gösteren benem. Ömer-i Hattab ile hem adl-ü dad işledim, Oğul ile fısk eyleyip hadde basılan benem. Abdürrezak o derviş, yoldaş edindi beni, Hallac-ı Mansur ile dâra asılan benem. İbrahim Edhem baktı, tacı tahtı bıraktı, Hak yoluna uyaktı, o sırrı duyan benem. Musa Peygamber ile bin bir kelime kıldım, İsa Peygamber ile göklere çıkan benem. Adimı Yunus taktım, sırrım âleme caktım, Bundan ileri dahi dilde söylenen benem. ________________________________________ GÖNLÜM DÜŞTÜ BU SEVDAYA Gönlüm düştü bu sevdaya, Gel gör beni aşk neyledi? Başımı verdim kavgaya, Gel gör beni aşk neyledi? Ben ağlarım yana yana, Aşk boyadı beni kana. Ne akilim ne divane, Gel gör beni aşk neyledi? Mecnun oluben yürürüm, Dostu düşümde görürüm. Uyanır melul olurum, Gel gör beni aşk neyledi? Aşkın beni mest eyledi, Aldı gönküm hasteyledi. Öldürmeğe kast eyledi, Gel gör beni aşk neyledi? Gah eserim yeller gibi, Gah tozarım yollar gibi, Gah akarım seller gibi, Gel gör beni aşk neyledi? Akan sulayın çağlarım, Dertli yüreğim dağlarım. Yarim için ben ağlarım, Gel gör beni aşk neyledi? Benzim sarı, gözlerim yaş, Bağrım pare, ciğerim baş. Halden bilen dertli kardaş, Gel gör beni aşk neyledi? Miskin Yunus biçareyim, Baştan ayağa yareyim. Dost elinden avareyim, Gel gör beni aşk neyledi? ________________________________________ GÖNLÜMÜ MEKÂN EYLEDİ Gönlümü mekân eyledi, Dost elçisi kona kona. Bir dem dilim tutar isem, Söyletirler yana yana. Derdim kime söyleyeyim, Nicesi şerh eyleyeyim. Dosttan gelen avaz benim, Yakar içim döne döne. Aceplerim şol kimseyi, Acep gelir hem sözleri. Dervişim der dava kılar, Yatar uyur kana kana. Akşam olur, gün dolanır, Sabah olur yine doğar. Bu ikisi arasında, Geçer ömrüm dine dine. Ey bîçâre miskin Yunus, Gafil olma, dur gözün aç. Ecel eli uzun olur, Bir gün erer suna suna. ________________________________________ GÖNÜL HAYRAN OLUPTUR Gönül hayran oluptur aşk elinden, Ciğer büryan oluptur aşk elinden. Niceler tac-ü tahtı, mal-ü mülkü, Koyup uryan oluptur aşk elinden. Özümün kalmadı sabr-u kararı, Gözüm giryan oluptur aşk elinden. Eridi karlı dağlar zerre zerre, Deniz umman oluptur aşk elinden. Koyup ibrahim Edhem tac-u tahtı, Yeri külhan oluptur aşk elinden. Zehi, Mansur ki maşukun yolunda, Başı berdar oluptur aşk elinden. Ne gördü Leylanın yüzünde Mecnun? Ki sergerdan oluptur aşk elinden. Ne gördü Zeliha Yusuf yüzünden? İşi efgan oluptur aşk elinden. Muhabbet derdine düşeli bülbül, Dili handan oluptur aşk elinden. Yunus Emre de bu hasretle zâri, Acep mihman oluptur aşk elinden. ________________________________________ GÖNÜL KANDA DOLANA, MAŞUKUN BULMAYINCA Gönül kanda dolana, maşukun bulmayınca, Kişi aşık mı olur gönülsüz kalmayınca. Gönüldür anan onu, esir eyleyen seni, Kimi azat eylersin, sen azat olmayınca. Boynu zincirli geldik, key kati esir olduk, Er nazar eylemedi halimiz bilmeyince. Bir yandan överler, aylak nesne verirler, Bahasın ne bilesin, sen satın almayınca. Bahası canın anın, mal ile davar değil, Sevdik mi ele girer, sevdikler vermeyince. Dostu kande bulasın, sende durmak ile sen, O imaret eylemez, sen viran olmayınca. Sözü Yunustan işit, kibir kılma tut öğüt, O seni sora gelmez, sen yavu varmayınca. ________________________________________ GÖNÜL NİCE DOLANA, MAŞUKUN BULMAYINCA Gönül nice dolana maşûkun bulmayınca, Kimse âşık mı olur gönülsüz kalmayınca. Gönüldür eğen onu, esîr eyleyen seni, Kimdir âzâd eyleyen sen esîr olmayınca. Boynu zencirli geldik, key katı esîr olduk, Er nazar eylemedi hâlimiz bilmeyince. Yedi nişan gerektir hakîkate erene, Sevdiği girmez ele sevdikler vermeyince. Sözü Yunus’tan işit, kibir kılma tut öğüt, İmâret olmayasın tâ harâb olmayınca. ________________________________________ GÖNÜL USANMADIN SEN BU SEFERDEN Gönül usanmadın sen bu seferden, Çalabım saklasın seni hatardan. Kişi ki kişinin kahrın çekince, Gidip görünmemek yeğdir nazardan. Doğalı bağrımı doğradı gurbet, Sızar damlar çiğer kanı damardan. Vatan oldu diken, gurbet gülistan, Ağu içmek yeğ oldu ney şekerden. Yunus göğsün açıp dosta giderken, Çalabım saklasın onu hatardan. ________________________________________ GÖRENİN HALİ DÖNER NİŞANSIZ Bİ-NİŞANA Görenin hali döner nişansız bî-nişana, Esrittin cümle halkı, sırf içildi peymane. Sen bî-sıfat sıfatsın, bî-nihayet nihansın, Âşıklara devletsin, meşhur oldun cihana. Sözün işiten kulak, kendüden gitti andak, Cümle gönüller mutlak saddak dedi burhana. Seninle bir dem birlik, odur cihanda erlik, Senden ayrıksı dirlik oldu kamu efsane. Senin hikmetin ırak, sensin canlara durak, Sen yandırdığın çırak ebedî ömür yana. Hâssül-havâs bâbısın, âşıklar kitabısın, Mutlak dîdâr kapısın göricek mahluk tana. Yer gök kayim durduğu, denizler mevc vurduğu, Cennet-ü hûr olduğu cümle sana bahane. Dahi yer gök yoğ idi, cümle söz mensûh idi, Âşıklar tapar idi o bî-nişan Subhâna. Bu göz kendözün görmez, nişan nişanın vermez, Yunusun aklı ermez, eren oldu dîvâne. ________________________________________ GÖZÜM SENİ GÖRMEK İÇİN Gözüm seni görmek için, Elim sana ermek için. Bugün canım yolda kodum, Yarın seni bulmak için. Bugün canım yolda koyam, Yarın ivazın veresin. Arz eyleme uçmağını, Hiç arzum yok uçmak için. Benim uçmak neme gerek, Hergiz gönlüm ona bakmaz. İşbu benim zarılığım, Değildürür bir bağ için. Uçmak uçmağım dediğin, Müminleri yeltediğin. Vardır ola bir kaç huri, Arzum yoktur koçmak için. Bunda dahi verdin bize, Ol huriyi çiftü helal. Ondan geçti arzum tamam, Arzum sana ermek için. Sufilere ver sen onu, Bana seni gerek seni. Haşa ben terkedem seni, Şol bir evle çardak için. Yunus hasretdürür sana, Hasretini göster ona. İşin zulüm değil ise, Dad eylegil istedi çün. ________________________________________ HABER EYLEN AŞIKLARA Haber eylen aşıklara, Aşka gönül veren benem. Aşk bahrisi olubanı, Denizlere dalan benem. Deniz yüzünden su alıp, Sunuveririm göklere. Bulutlayın seyran edip, Arşa yakın varan benem. Yıldırım olup şakıyan, Gökte melâyik dokuyan, Bulutlara hüküm süren, Yağmur olup yağan benem. Gördüm göğün meleklerin, Her biri bir işteymiş. Hak Calabın zikrin eden, İncil benem, Kuran benem. Gördüm diyen değil, gören, Bildim diyen değil, bilen, Bilen Odur, gösteren O, Aşka esir olan benem. Sekiz uçmak âşıklara, Köşk ve saraydır bilene. Musa gibi hayran olup, Tur Dağında kalan benem. Kalem çalınacak görgil, Haber böyle durur bilgil. Kalû belî kelecisin, Bundan haber veren benem. Deli oldum adım Yunus, Aşk oldu bana kılavuz. Hazrete değin yalınız, Yüz sürüyü varan benem. ________________________________________ HAK BİR GEVHER YARATTI Hak bir gevher yarattı kendinin kudretinden, Nazar kıldı gevhere, eridi heybetinden. Yedi kat yer yarattı o gevherin tozundan, Yedi kat gök yarattı o gevherin buğundan. Yedi deniz yarattı o gevher damlasından, Dağları muhkem kıldı o deniz köpüğünden. Muhammedi yarattı mahluka şefkatinden, Hem Aliyi yarattı müminlere fazlından. Kayıp işi kim bilir meğer Kuran ilminden, Yunus içti esridi o gevher denizinden. ________________________________________ HAK BİR GÖNÜL VERDİ BANA Hak bir gönül verdi bana, Ha demeden hayran olur. Bir dem gelir şâdân olur, Bir dem gelir giryan olur. Bir dem sanasın kış gibi, Şu zemheri olmuş gibi. Bir dem beşaretten doğar, Hoş bağ ile bostan olur. Bir dem gelir söyleyemez, Bir sözü şerheyleyemez. Bir dem dilinden dür döker, Dertlilere derman olur. Bir dem çıkar arş üzere, Bir dem iner tahtes-serâ. Bir dem sanasın katredir, Bir dem taşar ummân olur. Bir dem cehâlette kalır, Hiç nesneyi bilmez olur. Bir dem dalar hikmetlere, Câlînus u Lokmân olur. Bir dem dev olur ya peri, Viraneler olur yeri. Bir dem uçar Belkıs ile, Sultan-ı ins u can olur. Bir dem varır mescitlere, Yüz sürer orda yerlere. Bir dem varır deyre girer, İncil okur ruhban olur. Bir dem gelir İsa gibi, Ölmüşleri diri kılar. Bir dem girer kibr evine, Firavunla Haman olur. Bir dem döner Cebraile, Rahmet saçar her mahile. Bir dem gelir gümrah olur, Miskin Yunus hayran olur. ________________________________________ HAK CİHANA DOLUDUR Hak cihana doludur, Kimseler Hakkı bilmez. Onu sen senden iste, O senden ayrı olmaz. Dünyaya inanırsın, Rızka benimdir dersin. Niçin yalan söylersin? Çün sen dediğin olmaz. Ahret yavlak ıraktır, Doğruluk gey yaragtır Ayrılık sarp firaktır Hiç varan geri gelmez Dünyaya gelen göçer Bir bir şerbetin içer Bu bir köprüdür geçer Cahiller onu bilmez Gelin tanış olalım İşi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünyaya kimse kalmaz Yunus sözün anlarsan Manisini dinlersen Sana bir amel gerek Bunda kimesne kalmaz ________________________________________ HAK İLE PAZARIM, BİLE GEZERİM Hak ile pazarım, bile gezerim, Dayim sezerim, Hak bendedir bende. Ben yadda kaldım, kalbe saklandım, Sıdkım pakladım, Hak bendedir bende. Ateşe girersem yanmazam asla, Hem zehir yer isem ölmezem asla. Haktan ayrı mıyım, sanmazam asla, Pek çok yokladım, Hak bendedir bende. Burası nâdana pek uzacıktır, Züht-ü takva insana tuzacıktır. Mürşide hizmeti bir mezeciktir, Nutku hakladım, Hak bendedir bende. Hak ile birlikte yanar mı Yunus? Doymayınca kalbi kanar mı Yunus? Kırk yıllık hizmetten döner mi Yunus? Onu sakladım, Hak bendedir bende. Emr Resûlden asla şaşamaz Yunus, Tefrik zümresine düşemez Yunus. Nur-u Muhammedsiz coşamaz Yunus, Bir kucakladım, Hak bendedir bende. ________________________________________ HAK MÜYESSER ETSE VARIM Hak müyesser etse varsam, Güzel Kabetullah sana. Baktıkça hayranın olsam, Güzel Kabetullah sana. Kara donuna bürünür, Arşla beraber görünür. Sana varmayan yerinir, Güzel Kabetullah sana. Gümüşten kapı açmışlar, Mermerlerle döşemişler, Altın kuşak kuşatmışlar, Güzel Kabetullah sana. Kabenin çevresi dağlar, Didar görmüş sular çağlar. Âşık Yunus durmaz ağlar, Güzel Kabetullah sana. ________________________________________ HAK NURU AŞIKLARA HER DEM NÜZUL DEĞİL Mİ? Hak nuru âşıklara her dem nüzûl değil mi? Kime nüzûl değerse aşktan mazûl değil mi? El-kalbü minel kalbi remzini sorun nedir? Her gönülden gönüle rast doğru yol değil mi? Karga ile bülbülü bir kafese koysalar, Birbiri sohbetinden dâyim melül değil mi? Öyle kim karga ister bülbülden ayrılmayı, Bülbülün de maksudu billâhi şol değil mi? Cahil ile arifin misali şuna benzer, Cahil katında iman mâlum meçhul değil mi? Yetmiş iki milletin sözünü arif bilir, Yunus Emre sözleri cümle usûl değil mi? ________________________________________ HAK YARATTI ALEMİ Hak yarattı âlemi, Aşkına Muhammedin. Ay ve günü yarattı, Şevkine Muhammedin. Ol! dedi oldu âlem, Yazıldı levh ü kalem. Okundu hatm-i kelâm, Şanına Muhammedin. Hep erenler geldiler, Dergâha yüz sürdüler. Zikr-i tevhit ettiler, Nuruna Muhammedin. Veysel Karani kazandı, Âhır yine özendi Sekiz Uçmak bezendi, Aşkına Muhammedin. Ferişteler geldiler, Saf saf olup durdular. Beş vakt namaz kıldılar, Aşkına Muhammedin. Havada uçan kuşlar, Yeşerir dağ ve taşlar. Yemiş verir ağaçlar, Aşkına Muhammedin. İmansızlar geldiler, Ondan iman aldılar. Beş vakt namaz kıldılar, Aşkına Muhammedin. Yunus kim ede methi? Över Kuran ayeti. An, vergil salavatı, Aşkına Muhammedin. ________________________________________ HAK ÇALABIM, HAK ÇALABIM Hak Çalabım, Hak Çalabım, Sencileyin yoğ Çalabım. Günahlarımız yarlığa, Ey rahmeti çoğ Çalabım. Ben aydıram ki ey gani, Nedir bu derdin dermanı? Zinhar esirgeme beni, Aşk oduna yak Çalabım. Ne sultan, ne baylardasın, Ne köşk ü saraylardasın. Girdin miskinler gönlüne, Edindin durak Çalabım. Gel kogıl beni yanayım, Baştan başa uşatayım. Ol sevdiğin Muhammede, Olayım çırak Çalabım. Kullar senin, sen kulların, Günahları çoğ bunların. Uçmağına koy bunları, Binsinler burak Çalabım. Ne ilmim var, ne taatım, Ne gücüm var, ne takatim. Meğer senin inayetin, Kıla yüzüm ak Çalabım. Yarlığagıl sen Yunusu, Günahlı kullarınla. Eğer yarlıgamazısan, Key katı firak Çalabım. ________________________________________ HAKTAN BANA NAZAR OLDU Haktan bana nazar oldu, Hak kapısın açar oldum. Girdim Hakkın haznesine, Dürr ü gevher saçar oldum. Devlet tacı başa kondu, Aşk kadehi bana sundu. Canım içti aşktan kandı, Karayaktan seçer oldum. Esritti aşka düşürdü, Ben ham idim, aşk pişirdi. Aklımı başa devşirdi, Hayrı şerden seçer oldum. Hayra döndü benim işim, Endişeden azat başım. Nefsimin başını kestim, Kanatlandım uçar oldum. Göçenler menzile yetti, Vardı anda karar etti. Ömür geçti, kavil yetti, Könüldüm uş geçer oldum. Miskin Yunus bilişeli, Can u gönül verişeli. Tapdukuma erişeli, Gizli razım saçar oldum. ________________________________________ HAKTAN GELEN ŞERBETİ Haktan gelen şerbeti, İçtik elhamdulillah. Şol kudret denizini, Geçtik elhamdulillah. Şol karşıki dağları, Meşeleri, bağları, Sağlık safalık ile, Aştık elhamdulillah Kuru idik yaş olduk, Kanatlandık kuş olduk. Birbirmize eş olduk, Uçtuk elhamdulillah. Vardığımız illere, Şol safa gönüllere. Halka tapduk manisin, Saçtık elhamdulillah. Balım Sultan ilinden, Şeker damlar dilinden. Dost bağının yolundan, Geçtik elhamdülillah. Beri gel barışalım, Yad isen bilişelim. Atımız eğerlendi, Estik elhamdulillah. İndik Rumu kışladık, Çok hayır, şer işledik. Uş bahar geldi geri, Göçtük elhamdulillah. Dirildik pınar olduk, İrkildik ırmak olduk. Artık denize dolduk, Taştık elhamdulillah. Taptukun tapusunda, Kul olduk kapısında. Yunus miskin çiğ idik, Piştik elhamdülillah. ________________________________________ HAKİKATİN MANİSİN ŞERH İLE BİLMEDİLER Hakıykatin manîsin şerh ile bilmediler, Erenler bu dirliği riyâ dirilmediler. Hakıykat bir denizdir, şerîattır gemisi, Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar. Bular geldi tapıya, şerîat tuttu durur, İçeri giribeni ne varın bilmediler. Dört kitabı şerh eden, âsıdır hakıykatte, Zîra tefsîr okuyup, manîsin bilmediler. Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise, Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler. ________________________________________ HANİ BANA SABR-U KARAR Hani bana sabr-u karar, senin sözünü dinleyem? Hani bana akl-u bili, duyubanı seni sevem? Hani bana havsala ki halimi bilmeyeler, Hani bana zor-u kuvvet ki senin aşkına doyam. Canım seni seveliden benim halim hale döner, Hani bana usul-i din, ilmin edebin bekleyem. İzzet-ü erkan eyi ad, aşk yoluna noksan durur, Ben niderim iyi adı, çün terbiyet aşktan yerem. Gerçek sana aşık isem, arlanmaklık nemdir benim? Şükrane canımı verem, ger melamet donun giyem. Zühd-ü taat usul-i din aşk haddinden taşra durur, Nisbet değildürür bana secde vü rükutu kıyam. Dost sureti gözgüdürür, bakan kendi yüzün görür, Gelsin o kendüsüz gelen, ben razımı ona derem. Can gözüyle bakar görür Yunus gözüyle gördüğün, Yoksa yaban gözü ile kimesneye ne söyleyem? ________________________________________ HELAL KILDI MAŞUKA AŞIK KENDİ KANINI Helâl kıldı mâşuka âşık kendi kanını, Mâşuk nakşından okur aşk eri Kur’anını. Yârdan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir, Âşık kendi bırakır boynuna urganını. Gitmez âşık gözünden hergiz mâşuk hayali, Nitekim Zelha verir Yusuf’un nişanını. Dirlik budur âşıka mâşuk yolunda öle, Sorarlar ise eydem âşıkın burhanını. Belkis ile Süleyman aşka düştü bir zaman, İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını. Gökteki Harut Marut aşk için indi yere, Zühre yüzün göricek unuttu Rahmân’ını. Güzâf görmen siz aşkı kime uğradı ise, Sultanı iltir baştan yitirir hanmânını. Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu, Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını. Leyli’yle Mecnun işi acebdürür bu halka, Abdürrezzak terketti aşk için imanını. Zemane vefaları cefa gelir Yunus’a, Bir doğru yâr bulucak feda kılar canını. ________________________________________ HER KAÇAN ANARSAM SENİ Her kaçan anarsam seni, Kararım kalmaz Allahım. Sendem gayrı gözüm yaşın, Kimseler silmez Allahım. Sensin ismi baki olan, Sensin dillerde okunan. Senin aşkına dokunan, Kendini bilmez Allahım. Sen yarattın cismi, canı, Sen yarattın bu cihanı. Mülk senindir kerem kanı, Kimsenin olmaz Allahım. Okunur dilde destanın, Açılır bağ ve bostanın. Sen baktığın gülistanın, Gülleri solmaz Allahım. Aşkın bahrına dalmayan, Canını feda kılmayan, Senin cemalin görmeyen, Meydana gelmez Allahım. Zar olur aşıkın işi, Durmaz akar gözü yaşı. Senden ayrı düşen kişi, Didarın görmez Allahım. Aşık Yunus seni ister, Lütf eyle cemalin göster. Cemalin gören aşıklar, Ebedi ölmez Allahım. ________________________________________ HER KİME Kİ DERVİŞLİK BAĞIŞLANA Her kime ki dervişlik bağışlana, Kalpı gide pak ola gümüşlene. Nefesinden misk ile anber tüte, Budağından il-ü şar yemişlene. Yaprağı dertli içün derman ola, Gölgesinde çok hayirlar işlene. Âşıkın gözyaşı hem göl ola, Ayağından saz bitip kamışlana. Cümle şâir dost bahçesi bülbülü, Yunus Emre arada dürraçlana. ________________________________________ HER NEREYE DÖNER İSEM Her nereye döner isem aşk iledir işim benim, Odur gönlümde teşvîşim, hem aşktır yoldaşım benim. Aşksızlara göynür özüm, onun çün fâş olur râzım, Görüceğiz âşıkları, kaynar içim dışım benim. Bu aşk bize rahmânîdir, hem canımızın canıdır, Onun için şeytan ile her dem bu savaşım benim. Benim canım bir kuştur ki, gövdem onun kafesidir, Dosttan haber geliceğiz, bir gün uçar kuşum benim. Geldim dünyayı seyrettim, ya bugün ya yarın gittim, Ben burda eğlenemezem, burda bitmez işim benim. Yunus aydır: Ben âşıkım, hem âşıkım hem sâdıkım Bu ayrık âşıklar gibi yoktur âlâyişim benim. ________________________________________ HEY BENİM ÖMRÜM KUŞU Hey benim ömrüm kuşu, Kande varasın bir gün Ecel arayı görür, Ele giresin bir gün. Gele göğsüne kona, Tenin tutuşa yana. Bir kadeh şerbet suna, İçe kanasın bir gün. Görmeğe gelenleri, Hal hatır soranları, Sevgili yarenleri, Görmez olasın bir gün. Yarenlerin geleler, Seni tacilleyeler. Soyalar donlarını, Uryan olasın bir gün. Tap tımar eyle tene, Yarar eyle bu cana. Şu yılana çiyana, Nasip olasın bir gün. Münkerle Nekir gele, Gele karşında dura, Dilince sual sora, Cevap veresin bir gün. Aşık Yunus nidesin? Acep kanda gidesin. Erenler meclisine, Girmez olasın bir gün. ________________________________________ HEY YARENLER GELİN GÖRÜN Hey yarenler gelin görün, Ben yine oldum divane. Ne dünüm dün, ne günüm gün, Bir od durur düştü cana. Bu dünya dönmüs zindana, Koydular bizi zindana. Zindanda gülmek mi olur? Yürüyeyim yana yana. Dünyada dertsiz baş olmaz, Derdolanın ahı dinmez. Yanar bu yüreğim sönmez, Yaram erişmiştir cana. ________________________________________ BEN BİR GARİPÇE BÜLBÜLÜM Ben bir garipçe bülbülüm, Gülistana güle geldim. Avunam, gülem dilerdim, Inlemem doldu cihana Yunus Emrem bu dünyada, Kim güldü ki sen gülesin. Külli hep ağlayı geçti, Kim geldi ise cihana. ________________________________________ HİŞ BİLMEZEM KEŞİK KİMİN Hiç bilmezem keşik kimin, Aramızda gezer ölüm. Halkı bostan edinmiştir, Dilediğin üzer ölüm Bir nicenin belin büker, Bir nicenin mülkün yıkar. Bir nicenin yaşın döker, Var gücünü ezer ölüm. Birinin alır kardeşin, Revan döker gözü yaşın. Hiç onarmaz bağrı başın, Habersizin gelir ölüm Yiğidi koca olunca, Komaz kendini bilince. Birini koyup gelince, Gözlerini süzer ölüm. Hani onun sevdik yâri, Kıl tâatın, arı yürü. Miskin Yunus neye durur, Ejderhalar yutar ölüm ________________________________________ HİÇ BİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ Hiçbir kişi bilmez bizi, Biz ne işin içindeyiz. Ne hırsımız baydır bizim, Ne nefsimiz içindeyiz. Bir kimsenin devletine, Tanediben biz gülmeyiz. Ne münkiriz âlemlere, Ne Tersanın haçındayız. Biz bunun neliğin bildik, Dünyanın nesine kaldık. Arzumuz nefs için değil, Dünya teferrücündeyiz. Yunus aydır her sultanım, Özge şahım vardır benim, Ko dünya altın gümüşün, Ne bakur u tuncundayız. ________________________________________ HOCAM SENİN HİKMETİNE Hocam senin hikmetine, Kalam ah dost deyi deyi. Aklım ermez kudretine, Benim ah dost deyi deyi. Hüda hey benim mabudum, Sensiz bu dünyayı nidem? Yoluna can teslim edem, Gidem ah dost deyi deyi. Yanam dünyanın yüzünde, Hayalin kaldı gözümde. Mevlâm aşkın denizinde, Yüzem ah dost deyi deyi. Hey yalancı dünya fani, Alma gel boynuna kanı. Boğazıma gelcek canı, Verem ah dost deyi deyi. Yüksekten alçağa inem, Aşkın oduna ben yanam. Yana yana küller olam, Tozam ah dost deyi deyi. Ben deli oldum, olam mı? Firkatla böyle kalam mı? Bir kâğıda bin kelâmı, Yazam ah dost deyi deyi. Nerden neye geldin neye, İnanma yalan dünyaya. Varır olıcak sinliğe, Girem ah dost deyi deyi. Yunus yok âşıka aram, Aşksızlara sohbet haram. Soranlara haber verem, Diyem ah dost deyi deyi. ________________________________________ HOR BAKMA SEN TOPRAĞA Hor bakma sen toprağa, Toprakta neler yatar? Kani bunca evliya, Yüz bin Peygamber yatar. Cennette buğday yiyen, Gaflet gömleğin giyen, Hem dünyaya meyleden, Adem Peygamber yatar. Arkasıyle kum çeken, Göz yaşıyle yuğuran, Kabeye temel kuran, Halil Peygamber yatar. Vücudunu kurt yiyen, Kurt yedikçe şükreden, Belalara sabreden, Eyyup Peygamber yatar. Balık karnında yatan, Deryaları seyreden, Kabak kökün yastanan, Yunus Peygamber yatar. Kuyuda nihan olan, Köle diye satılan, Mısır’a sultan olan, Yusuf Peygamber yatar. Yusuf’un yavu kılan, Kurt ile dava kılan, Ağlayıp gözsüz kalan, Yakup Peygamber yatar. Asasın ejder eden, Bahre vurup yol eden, Firavun helak eden, Musa Peygamber yatar. O Allahın habibi, Dertlilerin tabibi, Enbiyalar serveri, Resul Muhammed yatar. Hayber kalasın yıkan, Kafiri oda yakan Şahinler gibi bakan, Ali gibi er yatar. Ata ana gülleri, Kur’an okur dilleri Fatm’ana oğulları; Hasan, Hüseyin yatar. İğnesin suya atan, Balıklara getirten Tacın tahtın terkeden, İbrahim Ethem yatar. Gündüzler saim olan, Geceler kaim olan. Ariflerin sultanı, Bayzit Bestami yatar. O Hakikat erleri, Gelip geçti her biri. Konyada o Mevlana, Hüdevandigar yatar. Çok Hakkın has kulları, Fikr eyle sen bunları. Saysam o erenleri, Nice sultanlar yatar. Yunus, sen de ölürsün, Kara yere girersin. Bu toprağın altında, Çok günahkar kul yatar. ________________________________________ HOŞTUR EĞER YÜRÜR İSEM Hoştur eğer yürür isem aşk oduna yana yana, Pes yanmadan nice olam, çün aşk odu düştü cana. Bu işler tamam olacak, halvet olur maşuk ile, Maşuk yüzün gören kişi gerek yana vü tükene. Her nesne olacağız, od olmayınca pişmez ol, Benim dirliğim çiğ idi, aşk odu oldu bahane. Benim dost ile pazarım yaradılalıdan değil, Sever idik maşukayı henüz gelmeden cihana. Aşk sultanı Taptukdurur, Yunus kuldur o kapıda, Gedâlarına lütfetmek hem kaidedir sultana. ________________________________________ İBRET ALMAZ MISIN SEN ÖLÜLERDEN İbret almaz mısın sen ölülerden? Ölenler bizim gibi kul değil mi? Bunca yıl yatarlar yerin altında, Yatanlar bizim gibi kul değil mi? Nicin gelmezsin Habibin yoluna? Tutunasın mürşidin etegine. Hakkı zikreyleyip rahmet gölüne, Dalanlar bizim gibi kul değil mi? Cefa ile ömrüm gecti bilmedim, Arayıp derdime derman bulmadım. Terkettim beş niyazımı kılmadım, Kılanlar bizim gibi kul değil mi? Söylemezsin Hakka lâyık sözleri, Toprak ile dolar kara gözleri. Gülleriniz varken taze yüzleri, Solanlar bizim gibi kul değil mi? Dervis Yunus söyler kendi halini, Irak sanma sen kendine ölümü. Firdevs bahçesinin gonca gülünü, Derenler bizim gibi kul değil mi? ________________________________________ İÇİMDE BİR DERT OLDU İçimde bir dert oldu, diyeyim dervişlere, Dervişlerin kademi kutludur her işlere. Her kimin derdi vardır derman isteyü gider, Benim dermanım sensin bağrımdaki başlara. Aşktan sabak alırsın, hem key katı bilirsin, Nasıl revâ görürsün hizmeti dervişlere? Aşkının cefasından dünü günü ağlarım, Akan pınar ne misal gözden akan yaşlara. Canı tuzak kuralım, aşk belki ele gire, Aşkı nice avlarlar soralım tutmuşlara. Şöyle havaî gelir, tuzak ilmin kim bilir? Nice tuzak kuralım bu konmadık kuşlara. Yunus gönlün alanı sen kime söyleyesin? Sorar isen sor imdi sen onu bulmuşlara. ________________________________________ İÇİN DIŞIN MUNDAR İKEN İçin dışın mundar iken, Dost neylesin senin ile? Gözün gönlün nefsi hava, Aşk neylesin senin ile? Zakir ile yoldaş olup, Sadıklara yâr olmadın. Olmaz yere verdin gönül Dost neylesin senin ile? Dünya gözün rûşen edip, Gönül gözün kör eyledin. Zulmet dolucak gönlüne, Nur neylesin senin ile? Gerçek ere derviş gerek, Doldu cihan dava ile. Duydun ise aslın işin, Kal neylesin senin ile? Dervişliği sanma hemen, Olur suret düzmek ile. Dilde ise senin işin, Hal neylesin senin ile? Yunus Emre hoş derdile, Merdâna sür devranını. Dost değilsen dost yolunda, Ar neylesin senin ile? ________________________________________ İKİ CİHAN ZİNDAN İSE İki cihan zindan ise, Gerek bana bostan ola. Artık bana ne gam gussa, Çün inayet dosttan ola. Varam o dosta kul olam, Hem açılıban gül olam. Hem ötüben bülbül olam, Durağım gülistan ola. O dost yüzün gördü gözüm, Erenlere toprak yüzüm. Söz bilene benim sözüm, Gerek şekeristan ola. Her davadan geçen kişi, Hak’tan yana uçan kişi. Aşk şarabın içen kişi, Geh esrik geh mestân ola. Henüz iki cihan benim, Zindanda görür bu gözüm. Senin aşkınla bilişem, Gerek hâsül hastan ola. Kördür münâfığın gözü, Yarın kara kopar yüzü. Halkın bana acı sözü, Gerek şekeristan ola. Her dem yüzüm yere vuram, Allahıma şükür kılam. Ben benliğim dosta verem, Ne dâvâ-yi destan ola. Burda iken açgıl gözün, Der önüne kendi özün. Yunus senin işbu sözün, Âlemlere destan ola. ________________________________________ İLİM İLİM BİLMEKTİR İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, Ya nice okumaktır? Okumaktan mani ne? Kişi Hakkı bilmektir. Çün okudun bilemedin, Ha bir kuru emektir. Okudum bildim deme, Çok taat kıldım deme. Eri hak bilmez isen, Abes yere yelmektir Dört kitabın manası, Bellidir bir elifte. Sen elifi bilmezsin, Bu nice okumaktır? Yiğirmi dokuz hece, Okursun uçtan uca. Sen elif dersin hoca, Mânâsı ne demektir? Yunus der ki: Ey hoca, Gerekse var bin Hacca. Hepisinden iyice, Bir gönüle girmektir. ________________________________________ İLK ADIM YUNUS İDİ İlk adım Yunus idi, adımı âşık taktım, Terkedip öd-ü edep, şöyle haber bıraktım. İzzete kalmış iken âşıklık nemdir benim? Ben kendi elim ile yüzüme kara yaktım. Ne assı var elimde, tekye kılam ben ona, Âşıklık cemiyyetin başla boynuma taktım. Benim gibi bende kâr, kem sagınçla bayar, Bir pula gücüm yetmez, metaım derdim çattım. İsa yarım iğneyle yol bulmadı hazrete, Benim bunca matala kanda sığısar rahtım. Âşıklar mezhebinde şerimsar oldu Yunus, Âşık maşuka erdi, ben dünyaya uyaktım. ________________________________________ İLMİNDE GARK OLALI İlminde gark olalı uş ben beni bilmezem, Dil ile söyleyüben vasfına eremezem. Sıfatın gelmez dile, kandalığın kim bile? Sunun saymak dil ile, ben hiç kadir olmazam. Hem evvelsin, hem ahir, kamu yerlerde hazır, Hiç mekam yoktur sensiz, ben niçin göremezem? Görmedim deli oldum, yanıldım günah kıldım, Ussum, aklım aldırdım, esridim ayılmazam. Çünkü beni esrittin, can-u gönül ilettin, Ayırma beni senden, buluştum ayrılmazam. Bana canı sen verdin, Azraile buyurdun, Senden artık kimseye emanet veremezem. Ey Yunusun yaradan, götür hicab aradan, Sadıkım yolunda ben, yalan dava kılmazam. ________________________________________ İLAHİ BİR AŞK VER BANA İlâhi, bir aşk ver bana, Neredeyim bilmeyeyim Yavı kılayım ben beni, İsteyiben bulmayayım. Şöyle hayran eyle beni, Bilmeyeyin dünden günü. İsteyeyin daim seni, Ayrık nakşa kalmayayım. Al gider benden benliği, Doldur içime senliği. Dirliğinde öldür beni, Varıp orda ölmeyeyim. Gelirse gümânım dile, Kim söve bana kim güle? Bârî yanayın dert ile, Hâlim dile gelmeyeyim. Uş yürürüm yana yana, Ciğerim gark oldu kana. Hep aşk eser etti cana, Nice zârı kılmayayım. Senin kokun duydu canım, Terkini vurdu cihanın. Hergiz belirmez makamın, Seni nerde isteyeyim? Bülbül olayın öteyim, Dost bahçesinde yatayım. Gül olup da açılayım, Senden ayrı solmayayım. Mansurlayın dara beni, Ayan göster orda seni. Kurban kılayın bu canı, Aşka münkir olmayayım. Aşkdurur derdin dermanı, Aşk yoluna kodum canı. Yunus Emre söyler bunu, Bir dem aşksız olmayayım. ________________________________________ İSMİ SUBHAN VİRDİN Mİ VAR İsmi Sübhan virdin mi var? Bahçelerde yurdun mu var? Bencileyin derdin mi var? Garip garip ötme bülbül. Ötme bülbül, ötme bülbül, Derdi derde katma bülbül. Benim derdim bana yeter, Bir de sen dert katma bülbül. Bilirim âşıksın güle, Gülün hâlinden kim bile, Bahçedeki gonca güle, Dolaşıp söz atma bülbül. Bilirim âşıksın verde, Cünunun var gayet serde, Şu sinemde olan derde, Bir de sen dert katma bülbül. Pervaz olup uçar mısın? Deniz derya geçer misin? Bencileyin nâçar mısın? Sen de hâlin söyle bülbül. A bülbülüm uslu musun? Kafeslerde besli misin? Bencileyin yaslı mısın? Garip garip ötme bülbül. Yunus vücudun pak derken, Cihanda mislin yok derken. Seher vakti Hakk!.. Hakk!.. derken, Bizi de unutma bülbül. ________________________________________ İSRAFİL SÛRU VURULA İsrâfil sûru vurula, Yer ve gökyüzü değşirile. Harâb ola yaş ve kuru, Çerh-i felekte yorula. Kimsene kalmaya bunda, Fenâ ola hepi sinde. Mîkâil’in dükkânında, Şu hak terazi kurula. Ayan ola çün cümle iş, Kurtulmaya yad ve biliş. Gele fülân ibni fülân, Hep adı ile çağrıla. Cümle halayık hep bite, Yeryüzünü düpdüz tuta. Hükmeyleye Cebbâr vakte, Mahşer depe hep sürüle. Kopa kıyâmetin hevli, İkinci nefhanın kavli. Üçüncü nefha içinde, Yerlerin yüzü yarıla. Çün gele sıddıyk u zaîf, Âşıklara yoktur havıf. Yarınki mahşer gününde, Yevme yeşfau kurula. Yunus var yarağın eylen, Yol korkuludur key eğlen. Önünde katran denizi, Kıldan sırat da gerile. ________________________________________ İSTEDİĞİMİ BULDUM EŞKERE CAN İÇİNDE İstediğimi buldum eşkere can içinde, Taşra isteyen kendi kendisi ten içinde. Kayımdurur ırılmaz, onsuz kimse dirilmez, Adım adım yer ölçer, kendi revan içinde. Bu tılsımı bağlayan, cümle dilde söyleyen, Yere göğe sığmayan, girmiş bu can içinde. Uğru olmuş uğrular, yine kendiyi tutar, Şahne kendisi olmuş, kendi zindan içinde. Tutun diye çağırır, uğru dahi çığırır, Bu ne acayip uğru? Bu çağıran içinde. Siyaset meydanında kalabadan bakan o, Siyaset kendi olmuş, girmiş meydan içinde. Tartmış kudret kılıcın, çalmış nefsin boynuna, Nefsini tepelemiş, elleri kan içinde. Sayrı olmuş iniler, Kuran ününü dinler, Kuran okuyan kendi, kendi Kuran içinde. Türlü türlü imâret, köşk ve saray yapan o, Kara nikap tutunmuş, girmiş külhan içinde. Baştan ayağa değin Haktır ki seni tutmuş, Haktan ayrı ne vardır? Kalma güman içinde. Bir isen birliğe gel, ikiyi elden bırak, Tüm manayı bulasın sıdk u iman içinde. İşit işit key işit, marifet arif dili, Marifetin mekali ilm-i Kuran içinde. Girdim gönül şehrine, daldım onun kârına, Aşk ile seyrederken iz buldum can içinde. O izi ben izledim, sağım solum gizledim, Çok acayipler gördüm, yoktur cihan içinde. Yunus senin sözlerin, manadır bilenlere, Söyleyeler sözünü devr-ü zaman içinde. ________________________________________ İSTER İDİM ALLAHI BULDUM İSE NE OLDU? İster idim Allahı, buldum ise ne oldu? Ağlar idim dün ü gün, güldüm ise ne oldu? Erenler meydanında, yuvarlanır top idim, Padişah çevganında kaldım ise ne oldu? Erenler meclisinde deste kızıl gül idim, Açıldım, ele geldim, soldum ise ne oldu? Danişmentler, alimler medresede bulduysa, Ben harabat içinde buldum ise ne oldu? İşit Yunusu, işit, uş yine deli oldu, Erenler manasına daldım ise ne oldu? ________________________________________ İSTEYELİM İŞ ISSINI İsteyelim iş ıssını, Bulup görelim kandadır. Can kulağı açık ise, İşbu sözüm turvendedir. Alıgörün turvendeden, Aşk eridir onu tadan. Bunda boyununu buran, Hak katında dermandadır. Kişi gerek bile onu, Hem uyanık ola canı. Bilirsin dünya seveni, Baykuş gibi yabandadır. Baykuş çağırır vîrandan, Kimse murad almaz ondan. İyi amel iltegörün, Ol hak terâzi andadır. Varıcağız terâziye, Hak kendi bakar yazıya. Görücek dağlar eriye, Ol zebânîler andadır. Bitti sunula eline, Ettiğin gele yoluna Tanıklar bile buluna, Dostun düşmanın andadır. Terkedesin taht u tacı, Bulasın ettiğin gücü. Muhammed hak yalvarıcı, Şefâatımız andadır. Yunus eğer âşık isen, Varlığın değşir yokluğa. Îman kuşağın berk kuşan, De hep eksiklik bendedir. ________________________________________ İŞBU VÜCUDUM ŞEHRİNE İşbu vücudum şehrine, bir dem giresim gelir, İçindeki Sultanın yüzün göresim gelir. İşidirim sözünü, görümezem yüzünü, Yüzünü görmekliğe canım veresim gelir. O Sultanın halvetinin, yedi hücresi vardır, Yedisinden içeri varıp giresin gelir. Her kapıda bir kişi, yüz bin çerisi vardır, Aşk kılıcın kuşanıp, cümle kırasım gelir. Erenlerin sohbeti arttırır marifeti, Bi dertleri sohbetten, her dem süresim gelir. Leyla ve Mecnun benim, Şeyda-yi Rahman benim, Dost oldu bize mihman, bunca yıl bunca zaman. Gerçek İsmailleyin, kurban olasım gelir, Erenlerin nazarı toprağı gevher eyler. Erenler kademinde, toprak olasım gelir Miskin Yunusun nefsi, dört tabiat içinde Aşkla can sırrına, pinhan varasım gelir ________________________________________ İŞİT SÖZÜMÜ EY GAFİL İşit sözümü ey gafil, Tanla seher vaktinde dur. Öyle buyurmuş, o kâmil, Tanla seher vaktinde dur. İşit ne der horozunuz, Tanla verilir rûziniz. Dost dergâhına tutgıl yüz, Tanla seher vaktinde dur. İşit sözümü ey sağır, Tâ terâzin gele ağır. Yalvar Çalab’ına çağır, Tanla seher vaktinde dur. Yatanların yatlı hâli, Hiç nesneye ermez eli. Seher eser rahmet yeli, Tanla seher vaktinde dur. Kuşlar ile durgıl bile, Kıl namazı imâm ile. Yalvar günahını dile, Tanla seher vaktinde dur Okuna Kur’an u Yasin, Kulak verip dinleyesin. Dağca günahlar yuyasın, Tanla seher vaktinde dur. Okuna hadîs ü kelâm, Diyeler aleyhisselâm. Âşık isen belli bilem, Tanla seher vaktinde dur. Helâl ola sana uçmak, Uçmakta hûriler koçmak. Kevser şarabını içmek, Tanla seher vaktinde dur. Miskin Yunus aç gözünü, Uyar gafletten özünü. Tâ bilesin kendözünü, Tanla seher vaktinde dur. ________________________________________ İŞİTİN EY ULULAR AHIR ZAMAN OLUSAR İşitin ey ulular, âhır zaman olısar, Sağ Müslüman seyrektir, o da güman olısar. Dânişmend okur tutmaz, derviş yolun gözetmez, Bu halk öğüt işitmez, sağır hemen olısar. Gitti beyler mürveti, binmişler birer atı, Yediği yoksul eti, içtiği kan olısar. Yani er koptu erden, elin çekmez murdardan, Deccal kopısar yerden, onlar uyan olısar. Birbirine yan yana, ettiğim kalır sana, Yarın mahşer gününde cümle âyan olısar. Ey Yunus, şimdi senin aşk ile geçsin günün, Sevdiğin kişi senin canına can olısar. ________________________________________ İŞİTİN EY ULU KİŞİ İşitin ey ulu kişi, Size benim haberim var. Zihî devlet benim bugün, Kim şunun gibi yârım var. Yürür isem önümdesin, Söyler isem dilimdesin. Oturursam yanımdasın, Ayrıkta ne pazarım var. Ne yürüyem, ne hod erem, Ne uzak sefere varam. Çünkü dostu burda buldum, Ayrık neye seferim var. Irak yola bazirgânlar, Assı etmeğe giderler. Çün gevher elimdedürür, De ayrık ne seferim var. Miskin Yunus’un bu canı, Şu dosta ulaşalıdan Dem be dem artırır aşkı, Ulu yerden tımarım var. ________________________________________ İŞİTİN EY YARENLER I İşitin ey yarenler, Eve dervişler geldi. Can sükrane verelim, Eve dervişler geldi. Her kim gördü yüzünü, Unutur kendözünü. İlm-i batından öter, Eve dervişler geldi. Dervişler ucan kuşlar, Deniz kenarın kışlar. Zihî devletli başlar, Eve dervişler geldi. Dervişler gözü sulu, Görenler olur deli. Bâtını arştan ulu, Eve dervişler geldi. Seydi Balım elinden, Şeker damlar dilinden. Dost bahcesi yolundan, Eve dervişler geldi. Yunus kulun umutsuz, Kimsesi yok yalınız. Feda olsun canımız, Eve dervişler geldi. ________________________________________ İŞİTİN EY YARENLER II İşitin ey yârenler, Kıymetli nesnedir aşk. Değmelere bitinmez, Hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safâ Hamzayı attı Kafa. Aşk iledir Mustafa, Devletli nesnedir aşk. Dağa düşer kül eyler, Gönüllere yol eyler, Sultanları kul eyler, Hikmetli nesnedir aşk. Kime kim vurdu ok? Gussa ile kaygu yok. Feryad ile âhı çok, Firkatli nesnedir aşk. Denizleri kaynatır, Mevce gelir oynatır. Kayaları söyletir, Kuvvetli nesnedir aşk. Akılları şaşırır, Deryalara düşürür. Nice ciğer pişirir, Key odlu nesnedir aşk. Miskin Yunus neylesin? Derdin kime söylesin? Varsın dostu toylasın, Lezzetli nesnedir aşk. ________________________________________ İŞİTİN EY YARENLER III İşitin ey yarenler, Aşk bir güneşe benzer. Aşkı olmayan gönül, Misal-i taşa benzer. Taş gönülde ne biter? Dilinde ağu tüter. Nice yumşak söylese, Sözü savaşa benzer. Aşkı var, gönül yanar, Yumuşar, muma döner. Taş gönüller kararmış, Sarp katı kışa benzer. O sultan kapısında, Hazreti tapısında. Aşıkların yıldızı, Her dem çavuşa benzer. Geç Yunus endişeden, Gerekse bu bişeden. Ere aşk gerek önden, Ondan dervişe benzer. ________________________________________ KÂBE VE PUT İMAN BENİM Kâbe ve Put, iman benim, Çark vurup da dönen benim. Bulut olup göğe ağan, Rahmet olup yağan benim. Yaz yaratıp yer donatan, Gönlümüz evi hanedan. Hoşnutum ata anadan, Kulluk kadrin bilen benim. Yıldırım olup şakıyan, Kakıyıp nefsin dokuyan, Yer kadasında berkiyen, Şu ağılı yılan benim. Hamzayı kaftan aşıran, Elin ayağın şişiren. Gözsüzlerin gözündeki, Boz pusarık duman benim. Et ve deri, sünük çatan, Hükmeyleyip diri tutan, Kurdet beşiğinde yatan, Hikmet sütün emen benim. Âşık olan gelsin beri, Göstereyim doğru yolu. Makamımdır gönül şarı, Ayrılmayıp duran benim. Yeri, göğü benim kuran, Ayrılmadan kayim duran, Irmaklara göl çağıran, Adım Yunus, umman benim. ________________________________________ KANDA BULAM İSTEYİBEN Kanda bulam isteyiben ey gönül seni kandasın, Kanda virane var ise vallahi gönül andasın Ey gönül sana uyaldan kalmadı yüzümün suyu, Rahmet gele ta ki sana kanda isen divanesin. Bir lahza olursun ruşen, bir dem yürürsün perişan, Âlemlere nam-u nişan, derde esie dermandasın. Bir dem abit, bir dem zabit, bir dem asi, bir dem muti, Bir dem gelir ki ey gönül, ne dinde ne imandasın. Aşk başından aşacağız, mevc vurup da taşacağız, Bir dem gelir ki ey gönül, mescit ile Kurandasın. Kayseri, Tabriz-ü Sivas, Nahcıvan, Maraş-u Şiraz, Gönül sana Bağdat yakın, âlemlere divanesin. Yunus şimdi tap dur hemin, akıtma gözünün nemin, Eğer bugün, eğer yarın çün Hak için kurbandasın. ________________________________________ KAÇAN O DİLBER BENİM Kaçan o dilber benim gözüme tudaş oldu, Ald’usumu aklımı gönlüme yoldaş oldu. Gönlüm aydır benim kulu, canım aydır benim kulu, Hiç bilmezim kimindir o, ara yerde savaş oldu. Bu ikisi arasında bildim devlet benim imiş, Hiç danışığım yok iken başım onunla hoş oldu. Her nereye bakar isem odur gözüme tuş olan, Önüm, ardım, sağım, solum genç yaz oldu ger kış oldu. Hızr u İlyas değil iken ölmez dirliğe sataştım, Hergiz yemez içmez iken içim dopdolu aş oldu. Cümle âlemin gönlünde vardır onun mahabbeti, Onu candan sevmeyenin bil ki îmânı taş oldu. Senin aşkın odu meğer sıçramaya kimseneye, Bir zerre değdi Yunus’a cihan içinde fâş oldu. ________________________________________ KELECİ BİLEN KİŞİNİN Keleci bilen kişinin, Yüzünü ağ ede bir söz. Sözü pişirip diyenin, İşini sağ ede bir söz. Söz ola kese savaşı, Söz ola kestire başı. Söz ola ağulu aşı, Bal ile yağ ede bir söz. Kelecilerin pişirgil, Yaramazını şeşirgil. Sözün us ile düşürgil, Dimegil çağ ede bir söz. Gel ahi ey şehriyari, Sözümüzü dinle bari. Hezar gevher ü dinarı, Kara taprağ ede bir söz. Kişi bile söz demini, Demeye sözün kemini. Bu cihan cehennemini, Sekiz uçmağ ede bir söz. Yürü yürü yolun ile, Gafil olma bilin ile. Key sakın ki dilin ile, Canına dağ ede bir söz. Yunus şimdi söz yatından, Söyle sözü gayetinden. Key sakın o şeh katından, Seni ırağ ede bir söz. ________________________________________ KEM DURU YOKSULLUKTAN Kem durur yoksulluktan nicelerin varlığı, Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı. Batmış dünya malına, bakmaz ölüm haline, Ermiş Karûn malına, zehî iş düşvarlığı. Bu dünya kime kaldı, kimi berduhâr kıldı? Süleymana olmadı onun berhurdârlığı. Süleyman zembil ördü, kendi emeğin yerdi, Onun ile buldular onlar berhudârlığı. Gel imdi Miskin Yunus, nen var yola harc eyle, Gördün elinden gider bu dünyanın varlığı. ________________________________________ KEREM ET BİR BERİ BAK Kerem et, bir beri bak, nikabı yüzden bırak, Ayın on dördü müsün? Balkırır yüz ve yanak. Şu ağzından keleci yüz bin şükrane ile, Destur gelsin taşraya söylesin dil ve dudak. Otuz iki inciyi mercana düzmüş gibi, Kıymeti dürden olmuş, yaraşır inciden ak. Sıfatın arılığı bulgur ve nohut gibi, İki kaşın yay, alnın genç aya verir sabak. Gören pervane olur, nice oda düşmesin, Gözlerinin bakışı can alır iki çırak. Aşkın zemzemesinden âşık boynu zincirli, Azatlık istemezler şöyle kaldılar tutsak. Hangi bir nesneni ki, dil nice şerh eylesin? İlâhî sen beklegil yavuz gözlerden ırak. Boynun vavuk boynundan, hiç fark eyleyemedim, Gümana veren beni küpeli iki kulak. Yunus Hak tecellisin senin yüzünde gördü, Çare yok ayrılmaya, çün sende göründü Hak. ________________________________________ KİM DERVİŞLİK İSTER İSE Kim dervişlik ister ise, Diyem ona netmek gerek. Şerbeti elinden koyup, Ağuyu nuş etmek gerek. Gelmek gerek terbiyete, Cümle bildiklerin koya. Mürebbisi ne der ise, Pes olanı tutmak gerek. Tuta sabr-u kanaatı, Tahammül eyleye katı. Terk eyleye suretini, Bildiğin unutmak gerek. Dünyadan gönlünü çeke, Eli ile arpa eke. Ununa yarı kül kata, Güneşte kurutmak gerek. Diyem ona nice ede, Nefsi dileğin bu yolda. Kaçan ki iftar eyleye, Üç günde bir etmek gerek. Böyledir derviş dirliği, Koya cümle ayyarlığı. Ondan bulusar erliği, Çok kahırlar yutmak gerek. Bakma dünya sevisine, Aldanma halk gövüsüne. Dönüp didar arzusuna, O Hakka yüz tutmak gerek. Yunus şimdi nedir dersin, Ya kimin kaydını yersin. Bin kişi bu sözü desin, Ona gücü yetmek gerek. ________________________________________ KİME GÖNÜL VERİR İSEM Kime gönül verir isem, benim ile yâr olmadı, Hâlim bilip, derdim sorup, bana vefakâr olmadı. Haktan meğer takdir idi, âşık oldu gönlüm sana, Hiç kimseler bencileyin, aşka giriftâr olmadı. Aşktan şikâyetim yoktur, kendi tâliimdendürür, Kendi yolun aramayan âdem değil er olmalı. Aşk bir ulu hilatdürür, bir niceye verir Çalap, Bir niceler kaldı mahrum, aşktan haberdar olmadı. Aşk bir ulu nazardurur, âşık canlar erenlerdir, Aşka düşmeyen gönüller viran durur şar olmadı. İbrahime Nemrud odun, aşktır gülistan eden, Aşktan nazar ericeğiz, gülzar oldu, nâr olmadı. Hak yarattı göğü ol Ahmedin dostluğuna, Levlâk ona delil oldu, onsuz yer gök var olmadı. Aşkta kahırlar çok olur, aşıklara gayret gerek, Yunus âşık oldun ise, âşıklarda âr olmadı. ________________________________________ KİME Kİ DOST GEREK İSE Kime ki dost gerek ise ben diyem ne kılasını, Terk eyleye kendözünü hiç anmaya nolasını. Resmidürür âşıkların dost yoluna kurban olmak, Minnet tutar cümle âşık canını aşk alasını. Her kim âşık olmadıysa, kurtulmadı mekr elinden, Kamusundan aşk ayırır dünya ahret belasını. Lâyık değildir değme can dost yoluna harc olmaya, Ümit tutar cümle âşık dosta kurban olasını. Dosttan yana giden kişi, kendözünden geçmek gerek, Dost yağmalar can şarını alıp gönül kalesini. Dost yoluna gönülene geri dönmek olmayasır, Bilme misin bu kamusu senden geri kalasını. Sûret gözü ne göriserdür dost meclisi kandadur, Can kulağıdır işiten bu âşıklar nâlesini. Bu dünyada dosttan artık Yunus nesneyi sevmedi, Bilmez misin gayretsize dost-u düşman gülesini. ________________________________________ KİMİN NE ZERRESİ VARDIR Kimin ne zerresi vardır sana kılınç yürütmeye, Cümle âlem elindedir, kim ne bilir el katmaya. Veren alan sen olucak, kim cünbüş eyleye bile, Her kandasa kudret senin pîr-ü yiğit oynatmaya. Cümle hazneler senindir, kime dilersen veresin, Kimin ne zehresi vardır, destursuz adım atmaya. İki cihanın varlığın kudret eli tutup durur, Yol yokturur kimseye sensiz bir adım atmaya. Cümle âlemin üstüne hayrı şerri saçan sensin, Hışm u rahmet havâledir kendi aslına katmaya. Tevfik inâyet olmasa kim sebep eyleyebile, Her kandasa kudret senin her işe el uzatmaya. İblis ü Âdem kim olur burda fodulluk eyleye, Yerli yerine sen kodun, kul geldi kulluk kılmaya. Ey yârenler, siz bu sözü dinlen gönül kulağıla, Can dudağı hâlis gerek aşk şarabını tatmaya. Bu dirliği duyan canın hiç fikri bunda değildir, Yunus dilin yumuşdurur bu tevhidi ayıtmaya. ________________________________________ KİMSE DOYMAZ BU NAZARA Kimse doymaz bu nazara, Aşk ile kim pençe vura? Bu nazara karşı duran, Hanumânın garka vere Çün elini aşka vura, Aşk okuna kimdir dura? Gökyüzünden melâiki, Aşk onu indire yere. Gör Hârut Mârut ne idi? Hazrette ferişte idi. Nasîbin aşka aldırıp, Makamın Zühreye vara. Abdestimiz, namazımız, Doğruluktur taâtımız. Aşk ile bağladık kamet, Safımızı kim ayıra? Mescid medrese olduğu, Pak cemaat kılındığı. Halayık saf saf durduğu, Aşk şükrânesidir zere. İçimde yanar aşk odu Gönlümde onun hasedi. Aşk odunun tütününden Yunusun benzi sarara. ________________________________________ KOGIL DÜNYA BEZEĞİNİ Kogıl dünyâ bezeğini, bu dünyâ yeldir ya hayâl, Ne kılısar bize vefâ, çünkü pusudadır zevâl. İsteme ömr-i fânîyi, dünyâ kime kaldı bâkî, Yüz bin melik yüz bin sultan râyegân kodu mülk ü mâl. Nice uzun endişeler yoldaş idi bizim ile, Dost fikretinden artığı cümleten fânîdir battâl. Algıl kendi elin ile gene kendi hisâbını, Yoksa serhengler elinde katı yaramaz olur hâl. Öldür nefsin dileğini ilet teneşir üstüne, Yoksa keksiz ölüceğiz ferman olur sana gassâl. Her kim sana sorar ise i’tikadın nedir Hakk’a, Öpgil elini ayağın budur cevâbına suâl. Yunus sana farîzâdır işbu sırât-ı müstakîm, İleyinde haşre-neşre Hakk’al-yakîn gerek visâl. ________________________________________ KOGIL ÖLÜM ENDİŞESİN Kogıl ölüm endişesin, aşıklar ölmez bâkîdir, Ölüm âşıkın nesidir, çünkü nûr-ı ilâhidir. Ölümden ne korkarsın, çünki Hakk’a yararsın, Belk’ebedi varasın, ölmek fâsidler işidir. Nazar kıl bu gevhere, bu gizli gence nura, Nur kaçan yayıvara, kendi nazargâhıdır. Kalû belâ denmeden, kendimde bile idik, Key anlagıl neydiğin, bilişin kandağıdır. Ezeli biliş idik, birliğe bitmiş idik, Mevcûdat düştü ırak, vücud can yatağıdır. Bu ezeli birliği, ya cihanda dirliği, Ya bu gönül birliği, can kudret budağıdır. Yatlık yoktur bilene, dirlik tutagelene, Bilelik söyleyene, vuslat yolu kavidir. Hükmü revan mülküne, o işin kendi bile, Çün iş geldi hâsıla, bu mülk varlık evidir. Yunus beşâret sana, gel derler dosttan yana, O kimseye o ana, Kullun yerci aslıdır. ________________________________________ KOYUP NAKŞ U NİGÂRI Koyup nakş u nigârı nakşa yol verme zinhâr, Nakş ile yola giren âkıbet dünyâ sever. Dünyâyı bırak elden, dünyâ geçmez bu yoldan, İki aşk bir gönülden, asla geçmez bu haber. Ya sevgil dünyâ tutgil, ya sevgil yol iletgil, İki dava bir mana, bu yolda sığmaz derler. Geç mahluk tâatından, göz ırma dost katından, Aldanma fâni nakşa, fâni nakşı niderler. Kalma bu değme renge, yüz bin yıllık fersenge, İki cihan bir adım, şaşırmadan adarlar. Bu devrandan ötegör, kervan gitti yetegör, Korku var sağda solda, kayıkmadan giderler. Yaban yolun gözetme, yol evde taşra gitme, Can yolu can evinde, can râzını can duyar. Can râzını can bile, cân vermez râzın dile, Gerçek âşık dost ile, yelen yabanda söyler. Evvel kademden beri, gerçek yönü ileri, Geldi gider içeri, Yunus taşra bî haber. ________________________________________ KUL PADİŞAHSIZ OLMAZ Kul padişahsız olmaz, padişah kulsuz değil, Padişahı kim bildi, kul etmese yort savul. Sultan hemişe sultan, kul hemişe kul idi, O kadim padşahtı usûl içinde usûl. Tanrı kadim, kul kadim, ayrılmadım bir adım, Gör kul kim, Tanrı kimdir, anla ey sahip kabul. Bize birlik sarayın, doğru beşaret ayın, Geç ikilik fikrinden, kogıl benliği ya kul. Gör şimdi gizli seyri, seyr içindeki sırrı, Kul bilmez bu tedbiri, kime değdi bu nüzû? Ayıt ayıt kamusun, ne kân-ü ne madensin, Sûreti pür mânîsin, padişahı sende bul. Gel şimdi hicabın aç, senden ayrıl sana kaç, Sende bulasın miraç, sana gelir cümle yol. Neye vardın ey âkil, bir ağızdan cümle dil, Cüziyyat-ı müselsil haber verir akl-ı kül. Yunus bak neredesin, ne yerde ne göktesin, Bekle edep perdesin, gel şimdi gel tapu kıl. ________________________________________ LÂ ŞERİKTEN OKURSUN Lâ şerikten okursun, sonra şerik katarsın, Bire iki dimegil, fitne kimden tutarsın? Çün Kur’ân gökten indi, onu Allah buyurdu, Ondan haber ver bana, ha kitaptan ötersin. Okursun tasrif kitap, nice binâ vu i’râb, Havf u recâ sende yok, öyle ki bir Tatarsın. İlm okumaktan gerek kendözünü bilmektir, Kendözünü bilmezsen, bir hayvandan betersin. İlm okumak manîsi ibret almaktır ancak, Çün ibret almadın sen, görmeden taş atarsın. On iki bin hadîsi cem’eyledi Mustafâ, Unuttunuz onu siz, şerh ile söz satarsın. Kılarsın riyâ namaz, yazığın çok, hayrın az, Dinle neye varır söz, cehennemden bitersin. Halka fetvâ verirsin, ne için sen tutmazsın? İhlâs ile gelirsen bizden nesne tutarsın. Sen fakıhsin ben fakîr, sana hiç tanımız yok, İlmin var, amelin yok, günahlara batarsın. Bu düzülen tertibi ayrıksıdı mı dersin? Başaramazsın hoca endişeden yitersin. İşit Yunus sözünden, ibret algıl özünden, Eğer kabul edersen birkaç dahî katarsın. ________________________________________ MÂNÂ BERÂTIN ALDIK Mânâ berâtın aldık, uş gine elimize, Aşk sözün veriverdi padişah dilimize. Aşk sözlerin söyler can, canları eyler hayran, Cahiller giremezler bu bizim sırrımıza. Sırrımıza ermezler, inen yoldaş olmazlar, Değmeler haldaş olmaz bu bizim halimize. Haimize haldaş ol, sırrımıza sırdaş ol, Müşkilin ayan olsun, baş indir ulumuza. Bu bir genc-i nihandır, nister değmeler bunda? Nice ördek, nice kaz hoş iner gölümüze. Şu yakımı biz yaktık, dünyayı elden koduk, Ahreti kabul ettik, şâkiriz ulumuza. Yunus sen bahri olgıl, aşk göllerine dalgıl, Bu hak sözleri algıl, eresin kânımıza. ________________________________________ MÂNÂ ERİ BU YOLDA MELUL OLASI DEĞİL Mânâ eri bu yolda melül olası değil, Mânâ duyan gönüller hergiz ölesi değil. Ten fânidir, can ölmez, gidenler gine gelmez, Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil. Gevhersiz gönüllere yüz bin yol eder isen, Haktan nasip olmasa nasip alası değil. Sakıngıl yârin gönül sırçadır sımayasın, Sırça sındıktan sonra bütün olası değil. Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen, Bin yıl orda durursa kendi dolası değil. Şu Hızır ile İlyas âb-ı hayat içtiler, Bu birkaç gün içinde bunlar ölesi değil. Yarattı Hak dünyayı Peygamber dostluğuna, Dünyaya gelen gider, bâki kalası değil. Yunus gözün görürken yarağın eyle bugün, Gelmedi anda varan, geri gelesi değil. _____________________________________ 6.BÖLÜM SONU DEVAM EDECEK
Posted on: Sun, 20 Oct 2013 02:16:39 +0000

Trending Topics



ei2e793o nsrfkq4g.

Recently Viewed Topics




© 2015