KIZILELMA NERESİ Bu soruyu ben sormuyorum. Devletin yüz - TopicsExpress



          

KIZILELMA NERESİ Bu soruyu ben sormuyorum. Devletin yüz yıllık paradigmalarının artık ters yüz olduğunu ve değişmeye başladığını iddia eden Usta’nın yazarlarından biri soruyor. . Bunda sistemi çabucak yıpratıp değiştirme çabasından çok, analitik bir yaklaşımla artık büyük kavramların içini bir bir boşaltarak sistemi ve savunucularının direncini kırma çabası var gibi görünse de; gerçekte, iyi niyetle bu sorgulamaya yaklaşmayı da deniyorum. Bundan kavramların artık revize edilmesi gerektiği mesajını da alabiliriz. Yüz yılık paradigmanın değişen dinamiklerinden bahsederken gelişmeleri etnisiteye göre tasnif etmenin yanlış olduğunu bizlerde savunuyoruz. Kürtlerin karşısına Türkleri koymak. Kürt bölücülüğünün karşısına ezici ve çoğunluk Türklerin çoğunluk bölücülüğü anlamına gelecek tavrını koymak elbette yanlıştır. Bunları tartışmak zorundayız. Çünkü Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını söyleyen bir yaklaşımın Usta kalemler aracılığı ile bu fikriyatı halkımıza enjekte etmesi artık dejenerasyon boyutlarına gelmiştir. Bu analitik ,artık Milliyetçi fikriyat tarafından da “Ustaca “ irdelenmek zorundadır. “Bu paradigmanın hüküm sürdüğü bir asra yaklaşan uzun tarih kesitinde üretilen ideolojik kalıpların ve edebiyatın tortularına bağlanıp kalmak, onları yeniden keşfetmek bugün hangi derdinize şifa olabilir? ” Bu soruyu soran Usta’nın kalemlerine bende sorarım. Yalnızca iki yüz yıllık tarihi olan ABD devletlerinde köleliğin kaldırılmasından başka hangi paradigma değişmiştir. Beyazların hala hakim olduğu, ırkçılığın artık ayrımcılığa dönüştüğü ve artık Harlem in arka sokaklarında sistemin sorgulanmaya başladığı bir patlama noktasında, Pentagon’un dehlizlerinde şu akıllıca kararı aldılar. Siyah bir başkan.Hemde Barak, Hemde Hüsseyin. Beysbol sopası gösterip ,tepemizde Barrak gibi dikilen bir Hüsseyin. Onların Kürtleri siyahlar ve Müslümanlardı. Onlar bu emniyet subabını açtıklarında toplumun gazını aldılar. Tıpkı bizim İstanbul Gazlıçeşmede Türk İslam toplumunun gazının iki parti tarafından sırayla alınması gibi. Garip olan bir yaklaşım daha var bu Usta kalemlerde.Büyük Türk milleti kavramını red ederken, bunun sınırlarının geniş tutulması gerektiğini savunurken, yerine koyacak başka bir kavram bulamadığı için yine millet kavramından yola devam etmeleri. Anadilde eğitimin gelecekteki sakıncalarını dün açıklamıştım. Tecrit olmuş azınlığa düşmüş bir toplum .Ana karadan kopmuş bir tecrit adası.Fiilen ve manen bölünmüş bir toplum. Bu memleketin asli evlatlarını yedek kulübesine koyan bir yaklaşım.Bu sizin büyük Kızılelma’nızın neresinde gizli. Ancak şu yaklaşım ve eleştiriyi olgunlukla kabul etmek gerekiyor. “ Türk milliyetçiliğini dar ve karanlık Kürt milliyetçiliği sularına sürüp orada tüketiyorsunuz. Azınlık milliyetçiliğinin üzerine, çoğunluk milliyetçiliği ile gidiyorsunuz?” İşte Kızılelma neresi sorusu burada anlam kazanıyor. Tarihte Türklerin çok zorlu hikayeleri var. Ergenekon her ne kadar maksatlı olarak bir dava ve operasyona marka yapılsa da bu büyük zorlu hikayelerin çıkış kapılarının simgesidir. Demirden dağı ateşle delip çıkmak. Etrükslerle Romayı kurmak,16 devletle büyük doğuyu kurmak .Ve sonra bugünlerde küçük düşünmek... Bu olamaz. Bu başarı Türklerde, birbirine benzemeyen ulusları ve milletleri bir arada barış içinde adaletle yaşatmasında gizli. Atilla da bu yetenek vardı. Metehanda, Osman bey de ,Şeyh edep Ali de de.İddia ediyorum Atatürk dede vardı.Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur ,Türk evladı ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır ifadesi hep bu gerçeği anlatmıştır. Başka mana aramayın. Türkler bu kızıl elma ülküsünün peşinden koşarken, birlikte oldukları halkların payına hep zenginlik, adalet ,güven, bilim ,ahlak ve maneviyattan yeterince pay düşmüştür. Onlar bu başarıyı anlattılar. Osmanlı Türktü. Herkesi dilinde töresinde serbest bıraktı. Ancak İmparatorluğun her yerinde Türkçe yaygın olarak kullanıldı. “Emperyal ve adil bir devlet geleneğinin mirasçısı , çoğunluk olan bir toplum asla etnik bir kavgaya girmez.”Katılmamak mümkün değil. İşte bu noktada Türk milliyetçilerinin bir hedefi ve gayesi artık yeniden istikamet tayin etmektir.Türk Milletinin önüne Kızıl Elmayı koymalıyız. Bütün etnik unsurları Kürtleri ve Arapları aynı kızıl elmaya yönlendirebilecek tarihsel güç bu Millette var. Okyanus ötesi bile bizi tedirgin etmemeli. Amerika daha önce piri reis tarafından keşfedildi. Kızıl elma yalnızca Turan değil ,Artık Türkler için Dünyadır. Sağlıcakla ve umutlu kalın… Alim ozan 9.10.2013 Parantez gazetesi köşe yazısı
Posted on: Wed, 09 Oct 2013 09:04:26 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015