Kadının Boşanma Yetkisi/Hakkı (5) Lütfen 1.2.3.4. ve en son - TopicsExpress



          

Kadının Boşanma Yetkisi/Hakkı (5) Lütfen 1.2.3.4. ve en son bu makaleyi okuyunuz. ŞEKER, Şule Yüksel, “İslâm Hukukunda Yargı Yoluyla Boşanma ve Nedenleri”, Mehir Dergisi, Yaz 1998, s. 98-104. ŞEVKÂNÎ, Muhammed b. Ali b. Muhammed (ö. 1250/1834), Neylü’l-evtar şerhi Münteka’l-ahbar, Kahire 1971. ŞİRBÎNÎ, Muhammed b. Ahmed el-Hatîb, Muğni’l-muhtac ilâ mârifeti meâni’l-Minhâc, (Mustafa Halebî baskısı) Mısır 1958. TABERÎ, Ebû Câfer Muhammed b.Cerir (ö.310/922), Tefsir-i Taberî (Camiü’l beyan fi tevili’l-Kur’an), Beyrut 1992. TİRMÎZÎ, Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sevre, el-Câmi’u’s-sahih, İstanbul 1981. VÂHİDÎ, Ebü’l-Hasen Ali b. Ahmed, Esbâbün-nüzûl (trc. Necâti Tetik, Necdet Çağıl), Erzurum 1994. YAZIR, Elmalılı Muhammed Hamdi (1358/1939), Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul 1936. YILMAZ, İbrahim, İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi, Basılmamış Y. Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1996. ZEMAHŞERÎ, Ebu’l-Kâsım Mahmud b. Ömer el-Hârezmî, el-Keşşaf an hakâiku’t-tenzil ve uyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-tevîl, Kahire 1890. Ahmed Abdurrahman el-Benna, Fethu’r-rabbâni li tertîb-i müsned-i Ahmed b. Hanbel eş-Şeybâni, XVII/16 (Hadisi Muhammed ibn Seleme ibn Kâsım’dan, o Mâlik’ten, o Yahya b. Said’den, o Amra binti Abdurrahman’dan nakletmiştir). [↩] ((Nihat Dalgın, İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi, Samsun 1999. [↩] İbrahim Yılmaz, İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi (Basılmamış tez). [↩] Hayri Kırbaşoğlu, “Kadın Konusunda Kur’an’a Yöneltilen Başlıca Eleştiriler”, İslâmi Araştırmalar Dergisi,V/271-283, sy. 4; İlhami Güler, “Kur’an’da Kadın Erkek Eşitsizliğinin Temelleri”, İslâmi Araştırmalar Dergisi, V/311-319, sy. 4; Ş. Yüksel Şeker, “İslâm Hukukunda Yargı Yoluyla Boşanma ve Nedenleri” Mehir Dergisi, s. 98-104, Yaz 1998; Hüseyin Hatemi, “Modern Mahrem ve İslâmın Kadına Bakışı”, İslâmi Araştırmalar Dergisi, V/328-331, sy. 4. [↩] Hamza Aktan, “Talâk”, İslâmda İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, IV/238-245; Hasan Güleç, “Tefrik”, IV/314-316; “Muhâlaa”, İslâmda İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, III/266-268; Afzalurrahman, “Boşanma ve Mehir”, Siret Ansiklopedisi, s. 68-71; Ali Bardakoğlu, Türk Aile Ansiklopedisi, I/201. [↩] Kadının nikah akdinden doğan talâk yetkisinin olmadığını iddia edenler buna öncelikle nasları delil göstermişlerdir. Onlara göre boşanmayla ilgili ayetlerin tamamında erkeğin fâil, kadının ise meful olması sebebiyle talak erkeğe aittir. Kadının da talâk hakkı olsaydı Kur’an’da bunun belirtileceği görüşünü savunurlar. Onlara göre el-Bakara. 2/229. âyette ifade edilen erkeklerin kadınların üzerinde sahip olduğu fazla hak talâktır. Yine el-Bakara 2/237. âyette geçen nikah akdini elinde bulunduran kocadır. Buna göre nikah bağını tek taraflı çözme anlamına gelen talâk erkeğe aittir. “Talâk ancak inciği tutana aittir” hadisine göre de bu hakkın sadece kocaya ait olduğunu iddia etmişlerdir. Biyolojik ve psikolojik olarak daha zayıf bir yaratılışa sahip olan kadının karar verirken duygularıyla hareket edeceği, bu sebeple evlilik bağının kadının eline verilmesinin aile için risk içerdiği görüşündedirler. Nikah akdinde tüm mali sorumlulukların erkeğe yüklenmesi sebebiyle de talâkın erkeğe verilmesinin nimet-külfet dengesi bakımından adil olacağını ifade etmişlerdir (bk.Nihat Dalgın, s.68-78). Müellif bu yaklaşımlardan sonuncusu haricindekileri kabul etmemektedir. Kendisi kadının akitten doğan talâk yetkisinin bulunmadığı, kadına yapısı gereği bu hakkın verilmediği yaklaşımında olanların tefviz-i talâkı kabul etmelerini çelişki olarak değerlendirir. Ona göre kadına talâk yetkisi vermek aile için risk içerir denirse tefviz-i talâk da aynı riski içerdiğinden bunu da kabul etmemelidir (bk. Nihat Dalgın, İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi, s. 68-70). [↩] Nihat Dalgın, s. 72-73. [↩] Nihat Dalgın, s. 73-79.. [↩] Nihat Dalgın, s. 80. [↩] Tefvîz-i talak kocanın talak yetkisini karısına temlik veya havale etmesidir. Koca karısına kendini boşa derse mutlak tefviz, kendini şu vakitte boşa derse mukayyet tefviz, ne vakit dilersen kendini boşa derse bütün zamanları kapsayan âmm tefviz olur (bk. Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, s. 447). [↩] Hul‘ hakkında geniş bilgi için bk. s. 26. [↩] Nihat Dalgın, s. 80-88. [↩] Nihat Dalgın, s. 88, 101. [↩] Nihat Dalgın, s. 112. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] el-Bakara 2/231. [↩] Bu hadisi ikinci bölümde “iftidâ” konusunda geniş olarak ele aldık. [↩] Nihat Dalgın, Boşama Yetkisi, s. 109. [↩] İbrahim Yılmaz, İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi, s. 79. [↩] İbrahim Yılmaz, s. 18. [↩] İbrahim Yılmaz, s. 76. [↩] İbn Teymiyye’nin erkeğin kabulünün vacip olduğunu söylediğini zikretmiştir. Ancak gösterilen kaynakta bunu bulamadım (İbn Teymiyye, Mecmû’ul-fetâvâ, XXXIII/152 dipnot olarak verilmiş). [↩] İbrahim Yılmaz, s.102-103. [↩] İbrahim Yılmaz, s. 76 (Bu konuda Merdavi kaynak gösterilmiştir). [↩] Hayri Kırbaşoğlu, “Kadın Konusunda Kur’an’a Yöneltilen Başlıca Eleştiriler”, İslâmi Araştırmalar Dergisi, V/282-283, sy. 4. [↩] Şule Yüksel Şeker,Mehir Dergisi, s. 100-101,Yaz 1998. [↩] Şule Yüksel Şeker, s. 103. [↩] Hüseyin Hatemi, “Modern Mahrem ve İslâmın Kadına Bakışı”, İslâmi Araştırmalar Dergisi, V/331, sy. 4. [↩] İlhami Güler, “Kur’an’da Kadın Erkek Eşitsizliğinin Temelleri”, İslâmi Araştırmalar Dergisi, V/318, sy. 4. [↩] Afzalurrahman, s. 68. [↩] Afzalurrahman, s. 68. [↩] Afdalurrahman, s. 70. [↩] Hz Ömer kendisine kocasından ayrılma talebiyle gelen bir kadını üç gün samanlık gibi bir yerde hapsetmiş, kadına nasıl olduğunu sorduğunda bunların en güzel geceleri olduğu cevabını almıştır. Kadın kocasında şikayet edebileceği bir şey olmadığını söylemesine rağmen iftidâsına izin vermiştir (Mâlik, Müdevvene II/341);Afdalurrrahman, s. 70. [↩] Hamza Aktan, Talâk, İslâmda İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, IV/238-240. [↩] Hasan Güleç, Muhalea, İslâmda İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, III/266. [↩] Hasan Güleç, “Tefrik”, İslâmda İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, IV/314-316. [↩] Ali Bardakoğlu, “Hukukî ve Sosyal Açıdan Boşanma”, Türk Aile Ansiklopedisi, I/201. [↩] Ahzab 33/28-29 (Ey Peygamber! Eşlerine de ki: “Eğer dünya hayatını ve zînetini istiyorsanız gelin size boşanma bedellerinizi vereyim ve sizi güzellikle salıvereyim. Yok eğer Allah’ı Rasulünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki Allah içinizde iyi davrananlara güzel bir mükafat hazırlamıştır). [↩] Serahsî, Mebsut, VI/2-223; Dârimî, Talâk; Tirmîzî, Talâk; Buhârî, Talâk; İbn Mâce, Talâk; Mâlik, Muvatta, Talâk; Abdurrahman Cezîrî, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı, VI/2411-2718;Heyet, Fetavây-ı Hindiyye, II-III. [↩] Ahmed Ferrac Hüseyin, Ahkâmü’l-üsra fi’l-İslâm, s. 7-23; Ebû Zehra, el-Ahvalü’ş-Şahsiyye, s. 277-371. [↩] Ahmed Mahmud eş-Şâfiî, et-Talâk, s. 3-131; Sâbûnî, Meda hürriyyeti’z-zevceyni fi’t-talâk, II/493. [↩] Ahmed Mahmud, s. 3-131. [↩] Kehhâle, et-Talâk, III/34. [↩] Serîtî, Ahkâmü’z-zevâc ve’t-talâk, s. 273, 309. [↩] Hayrettin Karaman, Mukâyeseli İslâm Hukuku, I/347. [↩] Elmalılı, İslâm Hukuku ve Fıkıh Istılahları Kâmusu, V/207. [↩] el-Bakara 2/235. [↩] Ömer Nasûhî Bilmen, Hukuk-u İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, II/175; Elmalılı, V/207; Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, s. 434. [↩] Talâk 65/1. [↩] Hayrettin Karaman, Mukâyeseli İslâm Hukuku, I/359. [↩] Talâk 65/1. [↩] el-Bakara 2/228-229. [↩] Ebî Hayyan, el-Bahru’l-muhît, II/463. [↩] İbn Teymiye, Mecmû’ul-fetâvâ, XXXIII/152. [↩] İbn Hazm, el-Muhallâ bi’l-âsâr, IX/518. [↩] el-Bakara 2/230 [↩] İbn Teymiye, Mecmuu’l-fetâvâ, XXXII/313-314. [↩] Talâk 65/1. [↩] el-Bakara 2/226-227. [↩] el-Bakara 2/228. [↩] el-Bakara 2/230-232. [↩] el-Bakara 2/236-237. [↩] el-Ahzab 33/49. [↩] Amine Vedud, Kur’an ve Kadın, s. 138. [↩] Talâk 65/2. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] el-Bakara 2/231; Talâk 65/2. [↩] el-Bakara 2/231. [↩] Talâk 65/1. [↩] Hazin, Lübabüt-tevil, (Kitabu mecmuati minettefasir,içinde) VI/284; 285; Kehhale, et-Talâk, III/55. [↩] Kurtubî, el Câmi‘ li ahkâmi’l-Kur’an, XVIII/153. [↩] Ahmed Muhammed Şâkir, Nizâmu’t-talâk fi’l-İslâm, s. 18. [↩] Selahaddin Eroğlu, Talâk Hakkında Kur’an’ın Genel Tutumu, AÜİF. Dergisi1986,XXVIII/159-165. [↩] el-Bakara 27229. [↩] Ahmed Muhammed Şâkir, s. 23-24. [↩] Kurtubî, el-Câmi‘, III/126; San’ânî, Musannef, VI/338. [↩] Ahmed Muhammed, s. 46. [↩] İbn. Manzur, “hl‘” maddesi (Burada talâk ayrılma , evlilik bağını çözme manasına kullanılmış olmalıdır. Çünkü bu olayda Ömer (r.a.) kadının gerçekten kocasıyla evlilik hayatını sürdürüp sürdüremeyeceğini tespit etmiş ve kocasına ayrılmalarını emretmiştir. Hadis için bk. Mâlik, Müdevvene, II/341;San’ânî, Musannef, VI/505). [↩] Sâbûnî, Medâ hürriyetiz-zevceyni fit-talâk, s. 495. [↩] el-Bakara 2/229( Bu ayet pek çok alim tarafından hul’un meşruiyetine delil olarak kullanılmıştır. Bkz. İbn Kudâme, Muğni, 7/51; İbn Rüşd, Bidayetü’l- müctehid, III/33; Sâbûnî, Meda hürriyetiz-zevceyni fit-talâk, s. 497). [↩] Nisâ 4/19-20. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] Mâlik, Muvatta, II/515. [↩] Mâlik, Muvatta, s. 279 (Hadisi Muhammed Ahmed’den, o Süveyd’den tahdisen, o Mâlik’ten, o Hişam İbn Urve’den, o babasından, o Cumhan’dan, o Ümmü Bekr el-Eslemiyye’den nakletmiştir). [↩] San’ânî, Musannef, VI/494. [↩] Mâlik , Muvatta ,Talâk, 12 (Hadisi. Süveyd Mâlik’ten, o Nâfi’den nakletmiştir). [↩] İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, III/35. [↩] Mâlik, Müdevvene, III/335. [↩] Nisâ 4/20. [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/392. [↩] İbn Kudâme, Muğni, VII/52. [↩] İbn. Kudâme,VII/52; Mâlik, Muvatta, Talâk, 31. [↩] Kurtubî, el-Cami li Ahkâmi’l-Kur’an, III/138; Serahsî, Mebsut, VII/173. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] İbn Arabî, Ahkâmu’l-Kur’an, I/195. [↩] Mâlik, Müdevvene, III/338; İbn Abdilber, İstizkâr, XVII/186. [↩] Assaf, el-Ahkâmü’l-fıkhiyye fi’l-mezâhibi’l-İslâmiyeti’l-erbeati, II/375. [↩] İbn Abdilber, İstizkâr, XVII/173. [↩] Hâkim, Müstedrek ales-sahih, II/224 (Burada Habîbe’nin iddetinin bir hayız olduğuna hükmeden hadisin sahih olduğunu söylemiştir). [↩] İbn Abdilber, İstizkâr, XVII/190; Assaf, el-Ahkâmu’l-fıkhiyye, II/376. [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/395. [↩] İbn Arabî, Ahkâmu’l-Kur’an, I/198. [↩] Nisâ 4/35. [↩] Kurtubî, el-Câmi li ahkâmi’l-Kur’an, V/175. [↩] Bilmen, Hukuk-u İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, II/363; Şâfiî, Ümm, V/286. [↩] Bilmen, II/363-365. [↩] Bu tarif Mecelle md. 1790’dan çıkarılmıştır. [↩] Nisâ 4/35. [↩] Kurtubî, el-Câmi li ahkâmi’l-Kur’an, V/177. [↩] Mâlik, Müdevvene, II/372; Beyhakî, Marifetis-sünen-i ve’l-âsar, XI/293. [↩] Mâlik, Müdevvene, II/369. [↩] Mâlik, Müdevvene., II/367, 371. [↩] Bilmen, Hukuk-u İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, II/363. [↩] Mâlik, a.g.e, II/371. [↩] Bk. M. Akif Aydın, İslâm-Osmanlı Aile Hukuku, s. 204, 214, 260, 280. [↩] Bk. Birinci bölüm. [↩] el-Bakara 2/228. Burada “hakkı” diye tekil olarak yaptığımız tercüme “hakları” şeklinde çoğul olarak da yapılabilir. Çünkü lehünne ve aleyhinne kelimeleri bu anlamları vermeye müsaittir. Biz konumuz itibariyle tekil olanını tercih ettik. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] el-Bakara 2/228. [↩] İbn Manzur, “msl” maddesi. [↩] İsfehânî, “msl” maddesi. [↩] İsfehânî, “arf” maddesi. [↩] İbni Manzur,“arf” maddesi; Nesefî,Medarikut-tenzil ve Hakâiku’t-te’vîl, I/343; Zemahşerî, Keşşaf, I/267. [↩] Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, III/2357, 2358. [↩] Elmalılı,II/106 [↩] Nisâ 4/19. [↩] Nisâ 4/4. [↩] Nisâ 4/20; Bakara 2/229. [↩] Talâk 65/6. [↩] İbn Manzur, “drc” maddesi. [↩] Âmine Vedûd Muhsin, Kur’an ve Kadın, s. 119 [↩] Râzi, Tefsir-i kebîr, V/202; Beyzâvî, Envârut-tenzîl I/342; Hâzin, Lübâbüt-te’vîl, I/342. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] Ebî Hayyan, el-Bahru’l-muhît, II/463. [↩] Talâk 65/1. [↩] Talâk 65/2. [↩] Abdulhalim Ebûş-Şakka, İslâm Kadın Ansiklopedisi, IV/197; Nihat Dalgın, İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi, s. 112. [↩] Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/91; Beyzâvî, Envâru’t-tenzîl, I/347. [↩] İbn Abdilber, Temhid, XXIII/369. [↩] Cürcânî, Târifât, “fdy” maddesi. [↩] İsfehânî, Müfredât, “fdy” maddesi. [↩] es-Sâffât 37/107. [↩] Âli İmran 3/91. [↩] el-Bakara 2/184. [↩] el-Bakara 2/196. [↩] “iftial” babının beş manası vardır.1.ittihaz (edinme). İftidâ için sözkonusu değildir. 2. İctihad ve talep (gayret ve istek) İftidâda fail olan kadının gayret ve isteği söz konusudur. 3. Müşareket. İki fail zikredildiğinde müşareket olur. Ayette tek fâil söylenmiştir. 4. Mutavaat. Fidye verip kurtulması söz konusudur. (e’ş-Şamilü’l- mucem, s. 144) [↩] Buna Taberî müslümanların korkması demektedir (bk.Taberî, Tefsir-i Taberî, II/488). [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/392. [↩] Nisâ 4/4. [↩] İsfehâni, Müfredât, “sdk” maddesi. [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/395 (Burada “kadının bedeli” olarak tercüme ettiğimiz ibarenin arapçası “bedelü’l-bud‘” olarak geçmektedir). [↩] Şirbînî, Muğni’l-muhtac, III/262. [↩] Bilindiği gibi Şâfiî Mâlikî ve Hanbelî mezhepleri kadının tek taraflı iradesiyle evlenmesini kabul etmemekte, velisinin onayını şart koşmaktadır. Kocanın boyunduruğundan kurtulan kadın velisinin boyunduruğu altına girdiği için İbn Teymiye burada bu ifadeyi kullanmış olsa gerektir. Çünkü bu konuda İbn Teymiye’nin görüşü de aynıdır. Evlilikte velayet konusu da Kur’an ve Sünnete göre yeniden araştırılması gereken önemli konulardandır. [↩] İbn Teymiye, Mecmûu fetâvâ, XXXII/306-307. [↩] İbn Teymiye, XXXII/283. [↩] İbn Kayyim, Zâdu’l-meâd, V/297. [↩] el-Bakara 2/228. [↩] Nisâ 4/4. [↩] Müfredât, “nhl” maddesi. [↩] el-Bakara 2/228. [↩] Nihat Dalgın, Boşama Yetkisi, s. 67. [↩] Ahmed Abdurrahman el-Benna, Fethu’r-rabbâni li tertîb-i müsned-i Ahmed b. Hanbel eş-Şeybâni, XVII/16 (Hadisi Muhammed ibn Seleme ibn Kâsım’dan, o Mâlik’ten, o Yahya b. Said’den, o Amra binti Abdurrahman’dan nakletmiştir). [↩] Mâlik, Muvatta, Talâk 11; İbn Sa’d, Tabakâtu’l-kübra, VIII/326; Buhârî, Talâk 12; Ebû Dâvud, Talâk 17-18; Ahmed b. Hanbel, Hul 27; Beyhakî, Marifetis-süneni ve’l-âsâr; XI/7. [↩] İbn Mâce, Talâk 21; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gâbe, VII/309; Şevkânî, Neylü’l-evtâr, VII/277. (Habîbe binti Sehl b. Salebe b. el-Haris b. zeyd b. Salebe b. Ganem b. Mâlik ibn Neccar. Annesi Mâlik b. Neccar oğullarından Amra binti Mesud b. Kays b. Amr b. Zeyd’dir. Rasûlullah Habîbe ile evlenmeyi düşünmüş fakat daha sonra bunu bazı sebeplerden dolayı istememiştir. Sonra Habîbe ile beni Haris b. Hazrec’den olan Sâbit b. Kays b. Şemmas b. Mâlik b. İmriulkays b. Mâlik evlenmiştir. Habîbe müslüman olup Rasûlullah’a biat edenlerdendir (Bk. İbn Sa’d, Tabakat, VIII/326). [↩] Hadisi Ezher ibn Cemil, Abdulvehhab es-Sekafi’den tahdisen, o Halid’den tahdisen, o İkrime’den, İkrime İbn Abbas’tan naklen bildirmiştir. [↩] Hadisi İshak el-Vasıtî’nin Halid’den tahdisen o Halid el-Huzzai’den, o İkrime’den naklen bildirmiştir. [↩] Hadisi İbrahim ibn Tuhman Halid’den, o İkrime’den nakletmiştir. [↩] Hadisi İbn Ebi Temime İkrime’den, o İbn Abbas’tan nakletmiştir. [↩] Hadisi Muhammed ibn Abdulah ibn Mübarek el-Muharramî Kurâd Ebu Nuh’dan tahdisen, o Cerir İbn Hazim’den tahdisen o Eyyub’dan, o İkrime’den, İkrime İbn Abbas’tan naklen bildirmiştir. [↩] Buhârî, Talâk, 12. Altıncı hadisi Süleyman Hammad’dan tahdisen o Eyyub’dan, o İkrime’den nakletmiştir. [↩] Hadisi Muhammed ibn Seleme ibn Kâsım’dan, o Mâlik’ten, o Yahya b. Said’den, o Amra binti Abdurrahman’dan nakletmiştir. [↩] Nesâî, Talâk, 34. (Burada ikinci hadiste yer alan “İslâmda küfrü istemiyorum” sözü “müslüman olduğum halde küfür ahlakını istemiyorum” veya “İslâma girdikten sonra küfre dönmeyi istemiyorum ve kocamla aramdaki uyuşmazlık ve aradaki düşmanlık belki buna götüreceği için hul’ istiyorum” demektir, şeklinde yorumlanmıştır.) [↩] Mâlik, Muvatta, Talâk, 11. [↩] Ahmed Abdurrahman el-Benna, Fethu’r-rabbânî, XVII/16. [↩] Hadisi Ezher ibn Mervan, Abdula’la b. Abdila’lâdan, o Said ibn Ebû Urve’den tahdisen, o Katade’den, o İkrime’den, o İbn Abbas’tan naklen bildirmiştir. [↩] Şevkânî, VI/277. [↩] Kurtubî, III/95. [↩] İbn Mâce, Talâk, 22 (Hadisi Ebu Kurayb, Ebu Halid b. Ahmer’den tahdisen, o Haccac’dan, o Amr İbn Şuayb’dan, o babasından, o dedesi (Abdullah b. Amr b. el-As)dan nakletmiştir. Zevaid’de hadisin senedinde yer alan Haccac’ın müdelles olduğu söylenmiştir). [↩] Darimi, Talâk, 7 (Hadisi Yezid b. Harun Yahya ibn Said’den, o Amra’dan haber vermiştir). [↩] Ebû Dâvud, Talâk, 17-18 (Hadisi Muhammed ibn Ma’mer Ebu Amir Abdülmelik b. Amr’dan, o Ebu Amr es-Sedûsi el-Medeni’den tahdisen, o Abdullah b. Ebi Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm’dan, o Aişe’dennaklen bildirmiştir). [↩] İbn Sa’d, VIII/326 (Hadisi Ârim b. Fadl Hammad ibn Zeyd’den tahdisen, o Yahya b. Said b. Kays b. Amr b. Sehl’den naklen bildirmiştir). [↩] Şevkânî , VI/277 (Hadisi Dârekutnî’de bulamadım. IV/44’te iddetin bir hayız olduğu var). [↩] San’ânî, VI/482 (11757. Hadis. Hadisi Abdürrezzak ibn Cüreyc’den, o Dâvud ibn Ebi Asım’dan, o Said ibn Müseyyeb’den haber vermiştir). [↩] San’ânî, Musannef, VI/484(11762. Hadis. Hadisi Abdurrezzak ibn Cüreyc’den, o Yahya b. Said’den Amra binti Abdirrahman’dan tahdisen haber vermiştir). [↩] Ahmed b. Hanbel, Hul‘ 39 (Hadisi Süfyan Abdulkuddus b. Bekir’den ona Haccac Amr b. Şuayb’den haber verdi. O babasından, babası Abdullah ibn Amr’dan nakletmiştir. Ayrıca yine Haccac Muhammed ibn Süleyman İbn Ebi Hasme’den o amcası Sehl b. Ebi Hasme’den naklen bildirmiştir). [↩] Ahmad Abdurrahman el-Benna, XVII/15. [↩] İbn Esir, Üsdü’l-gâbe, VII/61. [↩] Beyhakî, Sünenü’l-kübra, VII/316. [↩] İbn Hâcer, Fethul-bâri, IX/398. [↩] Şevkânî, Neylü’l-evtar, VI/277. [↩] İbn Esir, Üsdü’l-gâbe, VII/61; Şevkânî, VI/278. [↩] İbn Hâcer, IX/399; Şevkânî, VI/279. [↩] İbn Hâcer, Fethu’l-bârî, IX/400. [↩] İbn Hâcer, IX/400. [↩] Şevkânî, Neylü’l-evtar, VI/280-281. [↩] Şevkânî,VI/280-281. [↩] Hamza Muhammed Kasım, Menaru’l-kâri, V/130. [↩] Hamza Muhammed Kasım, V/130; Beyhakî, Süneni kübra, VII/316 (Bu hadisi “Hadisin Farklı Rivayetleri” konusunda son hadis olarak vermiştik). [↩] Beyhakî, VII/316. [↩] Şevkânî, Neylü’l-evtar,VI/283. [↩] Şevkânî,VI/280-281. [↩] İbn Kayyim, İ‘lâmu’l-muvakkı‘în, II/69-70. [↩] San’ânî, Musannef, VI/380-381 (Abdurrezzak Sevri’den, o Muğire’den, o İbrahim’den nakletmiştir.) [↩] Sâbûnî, Medâ hürriyetiz-zevceyni fit-talâk, s. 495. [↩] Ahmed Abdurrahman el-Benna, Fethu’r-rabbânî, XVII/15. [↩] Şevkânî, Neylü’l-evtâr, VI/277; Sâbûnî, Medâ hürriyetiz-zevceyni fit-talâk, s. 502. (Dârekutnî sahih isnadla rivayet etmiştir.) [↩] el-Bakara 2/ 229. [↩] Ebû Dâvud, Talâk, 17 [↩] İbn Sa’d, Tabakatü’l-kübrâ, VIII/326; Nesâi, Talâk, 34; Mâlik, Muvatta, Talâk, 11. [↩] Ebû Dâvud, Talâk 18. [↩] İbn Mâce, Talâk, 23; Tirmîzi, Talâk, 10; Şevkânî bu hadisin “hasen-garib” olduğunu söylemiştir. (Şevkânî, Neylü’l- evtar, VI/277.) Tirmîzî Rubeyyi’den gelen rivayetin ise sahih olduğunu ve onun bir hayız beklemekle emr olunduğunu söylemiştir. [↩] İbn Mâce, Talâk 23. [↩] Tirmizî, Talâk 10. [↩] Beyhakî, Marifetis-sünen-i ve’l-âsar, XI/7. [↩] Mâlik , Müdevvene, II/341 (Hadisi İbn Vehb Eşhel b. Hâtim’den, o Abdullah İbn. Avn’dan, o Muhammed İbn Sîrinden nakletmiştir). [↩] Mâlik , Müdevvene, II/341 (Hadisi İbn Vehb Süfyan es-Sevri ve Haris’den, onlar Eyyub b. Ebu Temime es-Suhtayani’den, o Kesir’den nakletmiştir). [↩] San’ânî, Musannef, VI/505 (11851. Hadis). [↩] Afzalurrahman, Siret Ansiklopedisi, s. 70. [↩] San’ânî, Musannef, VI/490 (11851. Hadis). [↩] San’ânî,VI/482 (11756. Hadis). [↩] San’ânî, VI/494 (11811. Hadisi Abdürrezzak Mamer’den, o Abdullah ibn Muhammed ibn Ukayl’den, o Rubeyyi’den nakletmiştir. Aynı hadisi Mamer Eyyüb’den, o Nafi’den rivayet etmiştir.). [↩] San’ânî, VI/504 (11850. Hadisi Abdurrezzak Mamer’den, o Abdullah ibn Muhammed b. Ukayl ibn Ali’den rivayet etmiştir). Bk. İbn Kayyim, Zadü’l-mead, V/295. [↩] el-Bakara 2/228. [↩] Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/82. [↩] Kurtubî, III/82; Taberî, Tefsir-i Taberî, II/466. [↩] Taberî, Tefsir-i Taberî, II/466. [↩] Taberî, II/467. [↩] Taberi, a,g,e, II/467. [↩] Taberi, Tefsir-i Taberî, II/467. [↩] Taberî, II/467-468. [↩] Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/83. [↩] el-Bakara 2/229. [↩] Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/90. [↩] Kurtubî, a.g.e, III/92-93. [↩] Taberi, Tefsîr-i Taberî, II/485. [↩] Cessas hul’ü talâk saydığı için bu ifadeyi kullanmıştır. [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/393-395. [↩] el-Bakara 2/229 “Eşlere kadının fidye vererek kendini kurtarmasında bir günah yoktur” Nisâ 4/19 “Kadınlara verdiğinizden bir kısmını almak için baskı yapmayın. Ancak açık bir fahişe (Cessas bunu zina ve nüşûz olarak yorumlar) yaparlarsa o başka. [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/395-396. [↩] Cessas,I/395-396. [↩] Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/394. [↩] Cessas,I/395. [↩] Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/91. [↩] Kurtubi, III/92. [↩] Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/95. [↩] Cassas, Ahkâmu’l-Kur’an, I/396. [↩] Cessas,I/396-397. [↩] İbn Arabî, I/195. [↩] Kurtubî, III/95(Hul’ü talâk kabul edenler Ömer, Osman, İbn Mesud, Hasan, Ebû Seleme, Şureyh, İbrahim, Şabi, Mekhul, Mâlik, Sevri, Evzai, Ebû Hanife ve ilk kavlinde Şafi sayılabilir. Ebû Sevr talâk diye isimlendirilmediğinde talâk olmayıp firkat olduğunu kabul eder. Hul’ü talâk kabul etmeyenler İbn Abbas, Tavus, İkrime, İshak, Ahmed, bir kavlinde Şafi sayılabilir. Bkz. Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/95; Cessas, I/396; İbn Arabî, I/195). [↩] Şevkânî, Neylü’l-evtar, VI/279-281. [↩] İbn Hâcer, Fethul-bârî, IX/400. [↩] İbn Hâcer, IX/394-401. [↩] Hamza Muhammed, Menaru’l-kârî, V/130, 131. [↩] Beyhakî, Sünenü’l- kübra, VII/316. [↩] Ebû Dâvud, Sünen-i Ebi Dâvud ve meahu kitabu meâlimu’s-süneni li’l-Hattâbi, II/669, 670. [↩] Aynî, Binâye, IV/656;İbn Hümam, Fethü’l-kadir, IV/211. [↩] Aynî, III/24. [↩] Bakara 2/229; Aynî, Binâye, IV/657; İbn Hümam, Fethu’l-kadir, IV/211. [↩] İbn Hümam,IV/215. [↩] Serahsî, Mebsut, VI/173; İbn Hümam, IV/215. [↩] Serahsî, VI/175; Mergınânî, Hidâye, II/301; Aynî, Binâye, IV/658; İbn Hümam, IV/211. [↩] Buhârî’nin yer verdiği ilk hadis.olan İbn Abbas’ın naklettiği bu hadis “onu boşa” emrinin geçtiği sahabeden gelen tek hadistir. İbn Hazm Hanefîlerin âhad haber olan bu hadisi delil olarak almalarını eleştirmiştir (bk. İbn Hazm, el-Muhallâ bi’l-âsar, IX/517). İbn Hazm haklıdır. Çünkü Hanefîlere göre ahad haberi nakleden râvinin rivayetine aykırı fetva vermesi veya davranması rivayetiyle amel edilmemeyi gerektirir. İbn Abbas’ın hul‘ü talak değil fesih saydığı bilinmektedir(bk. Habbâzî, el-Muğni fî usûlü fıkh, s. 215; Yunus Apaydın, “Haberi Vâhid”, DİA, XV/361). [↩] Aynî,IV/659 [↩] Aynî, Binâye, IV/660. [↩] İbn Hümam, Fethu’l-kadir, IV/213 [↩] Aynî, IV/659. [↩] Serahsî, Mebsut, VI/172; Aynî, IV/660 [↩] Aynî, IV/660. [↩] İbn Hümam, Fethu’l-kadir, IV/214. [↩] İbn Hümam,IV/213. [↩] İbn Kudâme, Muğni, VII/51. [↩] İbn Teymiye, Mecmû’ul-fetâvâ, XXXIII/152. [↩] İbn Kayyim, Zâdu’l-meâd, V/296. [↩] İbn Kudâme,VII/51,54 (Buna delil olarak Bakara 2/229. ayetin “Sizler onların Allah’ın hududunu yerine getiremeyeceklerinden korkarsanız kadının fidye vermesinde ikisine de bir günah yoktur” bölümünü gösterirler). [↩] Nisâ 4/19. [↩] İbn Kudâme, Muğnî, VII/55. [↩] İbn Kudâme, VII/52. [↩] İbn Kudâme,VII/58. [↩] İbn Teymiye, Mecmû’u fetâvâ, XXIII/153; Aynî, Binaye, IV/658. [↩] İbn Teymiye, XXXII/91, 289; İbn Kudâme, VII/57. [↩] İbn Teymiye, XXII/290, 294. [↩] İbn Teymiye,XXXII/298, 302; XXXIII/156; İbn Kudâme,VII/58. [↩] İbn Teymiye, Mecmû’u fetâvâ XXXII/290, 291, 293. [↩] İbn Teymiye, XXXII/324, 331. [↩] İbn Teymiye, XXXII/306, 313; XXXIII/155; İbn Kudâme, Muğnî, VII/59. [↩] İbn Teymiye, XXXIII/21, İbn Kudâme,VII/52. [↩] İbn Kayyim, Zâdu’l-meâd, V/299. [↩] İbn Teymiye, XXXIII/156. [↩] es-Sâffât 37/107. [↩] İbn Rüşd, Bidayetü’l-müctehid, II/57; Hüseyin b. Abdurrahman, Şerhi Halil b. İshak, III/121. [↩] Mâlik, Müdevvenetü’l-kübra, II/346; İbn Abdilber, İsrizkar, XVII/182 (Bu eserde iftidâ mehrin azı veya fazlası ile yapılandır); Kurtubî, el-Câmi li Ahkâmi’l-Kur’an, III/96; İbn Rüşd, II/57 (Fidye mehirden fazla vererek, sulh mehrin bir kısmını vererek yapılandır). [↩] İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, II/59. [↩] İbn Abdilber, İstizkar, XVII/181. [↩] Nisâ 4/128 [↩] İbn Abdilber, Temhid, XXIII/371. [↩] Mâlik, Müdevvene, II/341, İbn Abdilber, İstizkar, XVII/179. [↩] İbn Abdilber, İstizkar, 17/179,180. [↩] Mâlik, Müdevvene, II/341. [↩] Mâlik, II/343. [↩] Mâlik, II/367, 371. [↩] Mâlik, II/335; İbn Abdilber, et-Temhid, XXIII/371; İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, II/59. [↩] Mâlik, II/336,342, 343. [↩] Mâlik, II/343. [↩] İbn Abdilber, Temhid, XXIII/372. [↩] Şaz, burada ravinin tek kalmasından hareketle “Sika bir râvinin kendisinin tâbiisi olmaksızın tek başına rivayet ettiği hadistir.” (bk. İ. Lütfi Çakan, Hadis Usûlü, s. 143). [↩] İbn Abdilber, XXIII/377. [↩] İbn Abdilber, Temhid, XXIII/378. [↩] Mâlik, Müdevvene, II/371. [↩] Remlî, Nihayetü’l-muhtac, VI/393. [↩] Şirbînî, Muğni’l-muhtac, III/262. [↩] Bk. “Mehir Hakkında Açıklama”, s. 47. [↩] Nisâ 4/4; el-Bakara 2/229. [↩] Remlî, Nihayetü’l-muhtac, VI/393. [↩] Şâfiî, Umm, V/287 [↩] Şâfiî, Ahkâmu’l-Kur’an, I/217; Umm, V/287. [↩] Şâfiî, Umm, V/287. [↩] Şâfiî, Umm, V/290; Şirbini, Muğni’l-muhtac, III/262. [↩] Şirbînî,III/262. [↩] Şâfiî, Ümm, V/290, 293 (Hâkimin koca boşamadığında boşayabildiği durum îladır. Dört ay dolduktan sonra koca boşamaktan kaçınırsa hâkim boşar ve eşleri ayırır. Bk. Halil Günenç, Büyük Şâfîi İlmihali, s. 366.). [↩] Şâfiî, Ümm, V/286. [↩] Şirbînî, III/268. [↩] Şâfiî, Ümm, V/290. [↩] Şâfiî, Ümm, V/291. [↩] Şâfiî, Ümm, V/292; Remlî, Nihayetü’l-muhtac, VI/409. [↩] İbn Hazm, Muhallâ, IX/511. [↩] İbn Hazm, IX/511, 513. [↩] Neml 27/64; el-Bakara 2/111. [↩] İbn Hazm,IX/514. [↩] İbn Hazm, IX/518. [↩] İbn Hazm, IX/511. [↩] Mâlik, hadisi Yahya b. Said’den o Amradan rivayet etmiştir. “Habîbe Sâbit’ten hul etmiştir. Peygamber Sâbit’e “onu ondan al” demiş, Sâbit almış ve kadın ailesinin yanında oturmuştur.” Diğer rivayeti Ahmed b. Şuayb Muhammed b. Yahya’dan o Şazzân b. Osman’dan o Ali b. Mübarek’ten o, Yahya b. Ebi Kesir’den nakletmiş o Muhammed b. Abdurrahman’dan haber vermiştir. Ona Rubeyyi Sâbit’in eşinin hul’ünü haber vermiş onun kardeşi Sâbit’i Peygamber’e şikayet etmiştir. Peygamber Sâbit’e haber göndermiş “ondakini al ve yolunu aç” diye emretmiş Sâbit “evet” demiştir. Daha sonra hanıma bir hayız beklemesini ve ailesine dönmesini emretmiştir (İbn Hazm, IX/516). [↩] Bk. “Hadisin Farklı Rivayetlerinin Değerlendirilmesi” konusunda ilk hadis. [↩] İbn Hazm, IX/516, 517. [↩] İbn Hazm, IX/518, 519. [↩] Nisâ 4/24. [↩] Talâk 65/7 [↩] Talâk 65/6 [↩] Bk. Birinci bölüm. “Talâk Selahiyeti”. [↩] Bakara 2/228. [↩] İbn. Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, II/59. [↩] İbn Kudâme, Muğnî, VII/52. [↩] Abulaziz Bayındır`a Bu Güzel Master Tezi İçin Teşekkür Ediyoruz...
Posted on: Mon, 15 Jul 2013 17:10:18 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015