Kıymetli Öğretmenler, Türkiye sizin eserinizdir. Öncelikle - TopicsExpress



          

Kıymetli Öğretmenler, Türkiye sizin eserinizdir. Öncelikle öğretmenliğin hakkını veren tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun. Bir öğretmen çocuğu ve kardeşi olarak üzülerek söylüyorum ki bugün geldiğimiz durumdan en çok siz sorumlusunuz. Eğer bugün bu ülke 90 yıllık kazanımlarını elinin tersiyle itiyorsa... Örümcek kafalı adamlar, kızlı-erkekli diye ayırımlar yaparak, burunlarını çocuklarımızın eğitimine bu kadar sokabiliyorsa... Eğer Andımız bile kaldırılabiliyor, Atatürk büstleri kapı önüne konuluyor, sıkmabaş kadınlar öğretmen diye sınıflarda cirit atabiliyorsa... Siz, çağdaş uygarlık düzeyine odaklanmak yerine dindar ve kindar nesil yetiştirme hedefine itiraz etmiyorsanız... Yaşadığımız her şey sizin eserinizdir sevgili öğretmenler... Sizin, Atatürk devrimlerinden sapmış, tarikat emrine girmiş meslektaşlarınızın eseridir! Çocuklarımızı emanet ettiğimiz bazı meslektaşlarınız o kadar cahil ki; işte asıl büyük sorunumuz bu! Her ülkede farklı tarihlerde kutlanan Öğretmenler Gününün ülkemizde neden her yıl 24 Kasımda kutlandığını sorun meslektaşlarınıza... Bakalım kaçı, 24 Kasımın, Atatürkün 1928de Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gün olduğunu bir çırpıda size söyleyebilecek? Dün 24 Kasım, Öğretmenler Günüydü izledim kim ne diyecek diye... ögretmenler Günü mesajları Bir toplumun gelişmesi ve kalkınması bilimdeki gelişmelere bağlıdır. Bilime önem veren toplumlar daha çabuk kalkınırlar. Bilim, ilk öğretimden başlayarak; eğitimin her kademesinde öğretmenler tarafından okullarda öğretilir. Bu nedenle bir toplumun geleceğinin biçimlenmesinde en büyük yük öğretmenlerin omuzlarındadır. Geleceğin insanını yetiştirme bakımından da öğretmenlerin önemi büyüktür. Bunun için öğretmenler toplumun en saygın kişileridir. Eskiden öğretmene öğretmen yetiştiren okula da Muallim Mektebi denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848de açıldı. Bir milletin milli, ahlâki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı. Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur - yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma - yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma - yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi. Ulus Okulları dediğimiz Millet Mekteplerinde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ataya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürkün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Öğrencileri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı. Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşında nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmiri işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingini hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi. Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşında gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiyenin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirterek öğretmenleri yüceltmiştir. Ak-kalkınma ve gelişmenin önemini yurt gezilerinde sık sık dile getiriyordu. Halkın yüzde doksanından fazlası okur yazar değildi. Kalkınmak için halkın okur yazar olmasının şart olduğunu biliyordu. Bunun için de okullara ve öğretmenlere gereksinim vardı. Bu nedenle Atatürk, yeni okulların açılmasıyla kalkınmada en büyük adımın atılacağına inanıyordu. 1928 yılında Arap harflerini kaldırdı. Yerine öğrenilmesi daha kolay olan Latin harflerini kabul etti. Daha sonra, yeni harflerle halkı okuma yazma öğretmek amacıyla Ulus Okullarını (Millet Mekteplerini) açtı. Bu okullarda bizzat kendisi tahta başına geçerek yeni Türk alfabesini halka tanıttı. Böylece yeni harflerle okuma yazma seferberliğini başlattı. Atatürk’e, bu çabalarından dolayı, Bakanlar Kurulu 11 Kasım 1928′de Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını verdi. Atatürkün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, Atatürk’ün, başöğretmenliği kabul ettiği 24 Kasım günü, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. Öğretmenler Gününde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri belirtilir. Öğretmen sorunları dile getirilir. Öğretmenler Gününde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar. Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır. Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır. Bize doğruyu, güzeli, iyiyi, mertliği, milli duyguları ve Atatürk ilkelerine bağlılığı öğreten öğretmenlerimizdir. Biz onların eseriyiz. Sıhhatini, nefesini, enerjisini, gençlik yıllarının hepsini bizim için harcar. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir. Bizleri ham bir madde olarak ele alan öğretmenler, üzerimizde titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar yaparak bizi şekillendirirler. Duygularımıza, ruhumuza, fikirlerimize ve hayata bakışımıza en güzel desenleri verirler. DÜNYANIN EN DEĞERLİ VARLIKLARI OLAN SİZ ÖĞRETMENLER! DÜN VE BUGÜN,HERGÜN TÜRK ÖĞRETMENİNİN ŞEREF GÜNÜDÜR. ONA OLAN SAYGIYI YENİLEME, ONUN YÜCELİĞİNİ ANMA GÜNÜDÜR. BÖYLE ANLAMLI BİR GÜNDE HEPİNİZİ SEVGİYLE, SAYGIYLA CANDAN KUTLUYORUM. Hayrettin Ertekin
Posted on: Mon, 25 Nov 2013 07:16:48 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015