Kızını dövmeyen dizini döver! Aslına bakılırsa, evladını dövmeyen dizini döver, ama ille de kızı sağlam döveceksin! Öyle bir döveceksin ki, keçe dövücüsünün teri gibi terin düşecek üstüne, var gücünle vuracaksın! Nasıl mı? Basacaksın eğitimi! Gözün de gönlün de üstünde olacak, nerede daraldı, neyi başaramıyor, neye yeteneği var, bileceksin! Ne paranı sakınacaksın eğitiminden, ne de emeğini! Çalışmayı, planlı olmayı, hedef belirlemeyi öğretecek, sevdireceksin; olmadı sevdirecek birilerini bulacaksın! Emek vereceksin, emek! Terin damlayacak dedim ya, damlayacak hakikaten. Ruhunu bileceksin çocuğunun. Duygularına kulak vereceksin. Yalan söyletmeyeceksin, ortak olacaksın derdine tasasına. Konuşacaksın, anlayacaksın, ama arkadaş olmak derdine düşmeyeceksin. Anneysen anneliğini bileceksin, babaysan babalığını. Kavram kargaşası yaratmayacaksın kafasında. Fakat arkadaşlarıyla arkadaş olmayı da ihmal etmeyeceksin! Döveceksin evladını. Hem de topal eşek sudan gelene kadar, o iyi bir insan olana, kendi başına ayakları üstünde durana kadar döveceksin! En çok da kızını döveceksin! El eline bakmasın, orta yerde kalmasın, hiçbir dayatmaya mecbur olmasın diye döveceksin. Birey olabilsin, hakkını savunabilsin, hür iradesiyle karar verebilsin diye! Tıpkı bir keçe dövücüsünün, teriyle birlikte göğüs vuruşu gibi, sevginle, ilginle, ayırdığın zaman ile döveceksin! Yoksa?...
Posted on: Sat, 28 Sep 2013 13:34:15 +0000