Marifet Dergisi yazarlarından Mesnevihan MURAT SOYDAN Hocaefendi - TopicsExpress



          

Marifet Dergisi yazarlarından Mesnevihan MURAT SOYDAN Hocaefendi Cumartesi akşamları Ayasofya’nın ibâdete açık bölümünde, yatsı namazını müteâkib târihî Mesnevi-i Şerîf derslerini başlatıyor. Ulu Mâbed Ayasofya, rûhuna münâsib bir şekilde, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (Kaddesallâhu Sırrahül Âlî)nin marifet deryası eseri Mesnevî ile ihyâ oluyor. Asırlardan beri okunmaya ve dinlenmeye devam eden Mesnevî, Ayasofya’nın târihî ve mânevî havasında yeni bir soluk buluyor. Tüm insanlığın, büyük bir târih, kültür ve din hazinesi olan Ayasofya, tüm dünyanın kabûl ve sevgisine mazhar olan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerinin mânevî neşesine kavuşuyor. Osmanlı Türklerinin geleneğinde, bir memleket veya kale fethedildiği vakit, ordu içeriye girip burçlara bayrak çekerken surların üstünde ezan sesleri yükselir ve şehrin en büyük mâbedi derhal câmiye dönüştürüldükten sonra ilk Cuma namazı bu ilk câmide kılınırdı. Bu târihî ve millî an’aneyi Fâtih Sultan Mehmed Hân fetih hakkı olarak Ayasofya ile gerçekleştirmiştir. İstanbul’a girdiğinde doğruca Ayasofya’ya giden Fâtih Sultan Mehmed Hân bu mâbedi, kubbesine kadar çıkarak incelemiş, ama bakımsız bırakılmasından ve harap halde olmasından dolayı üzüntü içinde, şu meşhûr Farsça beyti okumuştur: Perde dârî mi koned der tâk-i kisrâ ankebût Bûm nevbet mi zened der kal’a-i Efrâsiyâb Örümcek Kisrâ’nın sarayında perde-dârlık yapıyor Baykuş Efrâsiyâb’ın kalesinde nöbet tutuyor Ayasofya’nın tâmir ve tezyînini emreden Fâtih Sultan Mehmed Hân, burada müezzinine ezân okutturarak mâiyeti ile berâber ilk namazı kılmış ve burayı câmi olarak kendi hayrâtının ilk eseri olarak vakfetmiştir. Ama ne yazık ki, 1935 yılı başlarında “geçiçi” olarak ibâdete kapatılan Ayasofya, 1947’de yayınlanan ufak bir broşürde bir “kararnâme”nin varlığından sözedilerek ve aynı kararnâmeye dayanılarak tamamen müze hâline getirilmiştir. İşte yaklaşık beş yüz sene içerisinde ibâdet edilen, sohbetler ve vaazlar verilen, kandiller, bayramlar kutlanan, cumalar kılınan bu ulu mâbed gözyaşlarını silmeye başladı. Müslümanların çok önem verdiği bu mâbed, özlediği mânevî canlılığa Mesnevi-i Şerîf dersleri ile kavuşuyor..... .// Muhammed Tekin Belge
Posted on: Sun, 10 Nov 2013 18:30:50 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015