TANSİYON, DİYABET VE YÜKSEK KOLESTEROL İLE BİRLİKTE SEYREDEN KALP HASTALIKLARINA KARŞI ZEYTİN YAPRAĞI EKSTRAKTI Günümüzde, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet, sağlığımızı sıkıntıya sokma riski yüksek olan klinik gerçeklerdir. Zeytin yaprağındaki en bilinen bileşik olan oleuropein’in kan şekerini, kolesterolü ve kan basıncını düşürücü etkisi, bu hastalıklardan korunmada, odaklaşılan besin takviyesi haline gelmesine neden olmuştur. Diyette yapılacak iyileştirmeler, günlük fizik egzersiz miktarının artırılması (uzun yürüyüşler) gibi iyi bilinen önlemlerin zeytin yaprağı ekstraktı ile takviyesi, bizi yüksek şeker, kolesterol ve yüksek tansiyondan koruyarak, kalp hastalığı riskinden uzaklaştırır. Son yıllarda yapılan bazı önemli çalışmalar, damar sertliğinin asıl nedeninin LDL kolesterolden ziyade damar iç (intima) tabakasının maruz kaldığı oksidatif stres (serbest radikaller) olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, kolesterol düzeylerinin yükselmesi, damarları bu yangıdan korumak amaçlı olabilir. Tıp literatüründe bunun delilleri vardır. Zeytin yaprağının kolesterolü düşürücü etkisi de büyük ihtimalle damar iç tabakasındaki yangıyı durdurması ile ilintilidir. Yani, zeytin yaprağı polifenolleri antioksidan etkileri ile, damar iç duvarlarındaki yangıyı ortadan kaldırınca, kan kolesterol seviyeleri de aşağıya, normale iniyor olabilir. Ayırcıa, yangının durmasıyla, kanın pıhtılaşmadan sorumlu hücreler de (trombositler) atardamar cidarlarına yapışamazlar ve damarlar açık kalır (burada bahsedilen damarlar, çok küçük çaplı atardamarlardır). Zeytin yaprağı ekstraktının, ortaya çıkmış olan aterosklerozu (damar sertliği) tedavi etmesi üzerine bir çalışma henüz yapılmamıştır. Ancak, zeytin yaprağı ekstraktı devamlı olarak kullanıldığında kan basıncında ortaya çıkabilen kalıcı düşmeler, zaman içinde bu tip iyileşmelerin dahi olabileceğine işarettir. Kan basıncınızı ölçtürdüğünüzde, aslında kan damarlarınızın sağlığı ölçülmektedir. Buradan da kalp sorunları yaşamağa yakın olup olmadığınız ortaya çıkarılmaktadır. Kan basıncının yüksek olup olmamasıı, ateroskleroz denilen sertleşme ve daralma durumu hakkında fikir verir. Sertleşme ve daralma arttıkça (ateroskleroz) kalbe binen pompalama yükü de katlanarak artar. DAMAR SERTLİĞİ Damarlardaki sertleşme kalbin yükünü gittikçe artırır ve bir noktadan sonra kalp, kan pompalama görevini yeterince yapamaz hale gelir. Sonuçta, kendisi de dahil olmak üzere, hedef organlara ihtiyaçları olan kanı, dolayısıyla da besin maddeleri ve OKSİJENİ yeterince gönderememeğe başlar. Organizma böyle bir duruma geldiği zaman, çoklu organ yetmezliği denilen geri dönüşümü mümkün olmayan klinik durum da başlamıştır. Bu bakımdan, DAMARLAR ÜZERİNDEKİ OKSİDATİF STRESİN çok gecikmeden durdurulması uzun dönemde hayati önem taşıyacaktır! AYRINTILAR: zeytinistasyonu
Posted on: Tue, 02 Jul 2013 07:59:15 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015