“YA TOZU DUMANA KATARSIN BU HAYATTA YA DA TOZU DUMANI YUTARSIN - TopicsExpress



          

“YA TOZU DUMANA KATARSIN BU HAYATTA YA DA TOZU DUMANI YUTARSIN …” Hayattaki yönünü henüz bulamamış ve nereden başlayacağını bilemeyenler savrulup giden hayatlar ,geri dönüşü olmayan zaman dilimleridir .Bu yaşanmışlık öncelikle çaresizliğin, öğrenilmiş olduğundan, yorgunluğun,soyutlanmanın sonucu olarak,bana göre ,bu yüzden de insanlar başka yollar arayaraktan vazgeçiyor bu dünyadan. O dönemde sadece belirlisınırları olan bir çerçeveden baktığımız için anladık hayatı. Aslında kişisel yaşam savaşını anlatıyormuşuz , kendimizce, biz, bize ve bizlere.Balık tutup vermeyi değil aslında balık tutmayı öğrendik.İnsanlar kaybetmeyi öğreniyorlar, sonra da başarı basamaklarını kendilerince belirliyorlar ve bir daha geri dönüşü olmayacak olan yaşam modelini belirleyip kendince, yapraklar gibi dağılır bu hayatta insaoğlu ,cesaretini kaybediyorlar.Sürekli bir başarısızlık korkusuyla yaşanılıyor.Başarabilirim inancını sürekli hayatının evrelerinde gündemde tutan insanlar gün geçtikçe biliçleniyor ve öz güveni artıyor.Ayrıca bu yaşam tarzı ,insanların değil,bütün canlıların çaresizliği anlamamızı öğretti bize malesef…Bu durum bir çok deneme yanılma yöntemi ile öğrenilmiş çaba sarfedilmiş bir avuç suyun damlacıkları gibi arkası olmayan pınarın çocukları,kendilerini , kanıtlanmış, olsun yinede zor olmuş olsada saf sevgi ile bir yerlere gelebilmek güzel değilmi sizce .Ve sonra…Bu öğrenilmiş çaresizlikle nasıl başa çıkacağımı anladım.Başarmanın güzelliklerinden öneminden çok güzel bir şekilde bahsetmek onurlu olmaktır, bana göre. Zaman zirvede benim için de, bir yer olabileceğinide düşünmemi sağladı.Eger kendim için bir şeyler yapmazsam, yerimde durursam hiçbir yere varamıyacağımıda anlattı bu hayat bana ve anladık.. ,“Her Şey Seninle Başlar!” Aç kalmamak için,huzurlu olmak için,mutlu olmak için,ve en iyi şartlarda yaşamak için,bu yüzden elimden geleni sonuna kadar yapmam gerektiğini çok iyi anladım...Ve insan isterse herşeyin en güzelini yapar Ve kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak yaşayabilmek önemli, kimseye muhtaç olmadan kazanabilmek ve karşılaşabileceğim bütün zorlukları ve engelleri kendi başıma aşabilmek.Önemli olan bu değilmiki… ……….. Sona doğru gidiş başladı yine,kıvrılan yolları selamlayan,ağaçların gölgesindeki, akşamın,alaca karanlığında,boğuk kısık bir sesle otuz dakika mola…değerli eşyalarınız yanınıza alınız .Hepmi bize bu molalar? alıştık artık kaybedicek bi şeyimiz yokki değerli ne olabilirki bu dünyada aldığın nefesden başka ,örselenmiştik,yine düştük yollara,önce biri sonra biri bindiler beyaz atlara gittiler .Sıra kimde acaba ? O derken ben oldum sanki ne ararken ne bulduk neler çıkdı karşımıza ,zor be gülüm , dökülen söğüt ağacının yaprakları gibi,yerden toplayamadık dökülenleri el gibi, giyemedikki siyah kundura,hep lastik hep lastik,laylon dünya …Ne çabuk gitti yanımızdaki otobüs,gözden kayboldu hemencecik,sanki herkesin kendince bir öyküsü var gibi ,hafif tomurcuk kokulu çayda ne güzel oldu,bu soğukta ,dolu dolu yaşayabilmesi için bir insanın kimyası tutması lazım ,bu dünya denen geçiçi alemde, Farkında olmadan akan bir damla göz yaşı anlatır insana her şeyi,ne denli beyazlaşmış saçlar artık taransada olur taranmasa da, mı acaba?ne çabuk soldu bu çiçekler , ne çabuk geldi bu kış ,hayalmı idi o bahar ?yalancı baharmış demekki: O da kandırmış bizi , Korku dolu o çakır mavi gözleri olan güzelin, sanki vücutu değilde ruhu üşüyordu sanırım.Ne olurdu bisküvünin içine koysaydık aklokumu , hep beraber tadına bakabilseydik, ama yokki bisküvi olsada tadına bakacak kimse kalmadı ,olsada tadı yok zaten ,kimi şeker ,kimi kalb ,kimiside ruhu yorgun artık, selam olsun zamanında olupda vermeyenlere, selam olsun ,güzel günler sizin olsun yok artık dişlerimmi sızlıyor ne …Ötelenmiştik hep biz …oda ne ,uzaklardan sanki aralıklarla göz kırpan ışıklar görünüyor sanki,beni mi çağırıyolar ne, gitsekmi… Dökülmüştü güneşin tüylerinden ikisi arka arkaya ,sıraylamı yoksa en zayıf halkalarmı gidiyor önden ,kıyamete koşarcasına herkes bir acele bir yerlere koşuyorlar,keşke hamırlı ekmek olsa idi şimdi ,çok iyi kavrulmuş, çekilmiş, yağlı haşhaşlı,sıcak sıcak ama artık onunda lezzeti kalmamış nerde onu yapanlar?şimdikilerin lezzeti yok sanırım,yavan geliyor tadı,içinde bir şeylermi eksik acaba , var var eksik bunun içinde … yüreğinden olması gereken sevgi şefkatı içine koymamış. Eksik yok yok eksik canım … Her şeyin bedelini yaşayarak öğrendiğimiz başı dumanlı dünyanın bana göre olması gereken ya tozu dumana katacaksın,yada tozu dumanı yutacaksın …… Al vitesi boşa gitsin… gidebildiğince…… ÖMER BİLİCİ Saygı ile güneşintüyleri
Posted on: Thu, 31 Oct 2013 22:17:27 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015