Yıllardır boyunca “Ben Fatiha okurken bile bin üç yüz hata - TopicsExpress



          

Yıllardır boyunca “Ben Fatiha okurken bile bin üç yüz hata yapıyorum.” dediğim halde bana fıkıh sorup ardından “Önüne gelen fetva vermesin” dediler; az daha yüz felci geçirecektim. Buna da laf üretildi: “Madem Fatiha’da bin üç yüz hata yapıyorsun öğrenmek farzdır.” dediler. Oysa bu cümleden iki gün önce şöyle yazmıştım: “Bir defa Kelime-i Şehadet getirip ömür boyu milyon hata yapıyoruz, hal böyleyken Fatiha’yı düzgün okumak mümkün mü?” Hiçbir zaman “Ben hacıyım, hocayım.” demedim, pişmanlıklar içinde tıpkı Hz. Vahşi gibi namazlarını sütunun arkasında kıldım ama inatla bana bir âlim pozisyonu vermeye çalıştılar, bunu kabul etmeyince kızdılar. Benim tabelam, partim, kuru binalarda öne atıldığım siyasi bir görüşüm yok ama iki cenahı da iyi tanıdığım için içeriden yazılar yazıyorum. Öncelikle kendi insanımız ve eğer Allah izin verirse insanlık için yazıyorum, konuşuyorum. Romancıyım, insanın emarını çekecek kadar inceledim herkesi, bulduğum doğruları ortaya koyuyorum, okuyucunun sırtını sıvazlamadığım için metinlerimi okuyup aslında kendine kızanlar bana saldırıyorlar, bilmiyorum mu sanıyorsunuz? Yazılarımı farklı dergi ve siteler yayınlayınca beni ordan buradan zannedenler var. Asla! Kimsenin pompasıyla yazmadım, borozan olmadım, çok zor şartlar altında yaşayıp sadece kitaplarımla geçindim. Bu yaştan sonra beni malzeme yapan ve piyasaya gerçek olmayan sufleler gönderen insanlara hakkımı helal etmem. Hür doğdum, hür yaşadım, hür yazıyorum. Allah’ını seven beni kategori etmesin. Her siyasi görüşten, fraksiyondan veya bağımsız insanların dernek, üniversite davetlerine icabet etmeye çalışıp konferanslar verdim. İnsanların siyasi, mezhep kavgalarından hep uzak durdum, kaçtım, üzüldüm, dertlendim. Çok gezdiğim için bazı fikirlerim oluştu ama… Meselâ Milli Görüşçü gençlerin namazlarını kaçırmadıklarına, vatan sevgilerine, abi kardeş ilişkilerindeki terbiyelerine, kitap okuduklarına şahit oldum ve bunu Allah rızası için birkaç kez söyledim. Ak Parti’nin ve Başbakan’ın bazı cesur adımları görünce de heyecana kapıldım. Kürt kardeşlerimizi hep anlamaya çalıştım, haklı taleplerinde şunlar, bunlar olmalı, dedim ama ümmet şemsiyesi altında tüm Müslümanları sevdim. Galiba ben kendimden nefret ettiğim için herkesi sevmeye çalışıyorum. Şaka bir yana bir röportajımda ne demiştim: “Zor zamanlarda, ayrılık vakitlerinde bizi yan yana getirecek insanlara ihtiyaç var, o insanlardan biri olmayı talep ediyorum.” Bu cümleye nasıl bir karşılık geldi söyleyeyim mi: “Sen Liboşsun…” J Hidayet sonrası kitaplarımın modernizm karşısında İslâmi referanslarla yazılmış bir eleştiri kaynağı olduğunu söyledim. Allah yarattı diye ateistleri de aşağılamadım fakat Allah dedim diye bazı ateist arkadaşlardan mailler aldım. Velhasılı çok çektim. Diyorlar ki abi kendini çok anlatıyorsun. Hayır! Arayın, tarayın benim biyografim yoktur. Biyografilerimde (Bülent Akyürek: 1969-1969) yazar. İkinci cümle yoktur. Evet, şimdi olduğu gibi savunma yazılarım vardır, yanlış anlaşılmaları düzeltmek için: “Ne Çektin Be Bülent Akyürek” demek için mi hayır! Hür doğdum, hür yazdım, yazarken yalnızdım, konuşurken yalnızdım. Partiler kurulurken yıkılırken yalnızdım. Beni Allah için sevecekseniz sevin, aksi halde yalnız öleyim, cesedimi köpekler yesin, razıyım…
Posted on: Mon, 07 Oct 2013 16:41:38 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015