Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918) adlı eserde Mustafa Kemal - TopicsExpress



          

Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918) adlı eserde Mustafa Kemal Atatürk şu değerlendirmede bulunmaktadır: “İnsanlar iki sınıfta, iki devirde incelenebilir: İlk devir beşeriyetin çocukluk ve gençlik devridir. İkinci devir beşeriyetin rüşt ve kemal devridir. Beşeriyet, birinci devirde tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi, yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle iştigal etmeyi istilzam eder. Allah, kullarının lâzım olan nokta-î tekâmüle vusûlüne kadar kullarıyla iştigali lâzımeyi uluhiyetten addeylemiştir. (...) Artık beşeriyetle bil vâsıta temasta bulunmaya lüzum görmemiştir. Beşeriyetin derece-î idrak tenevvür ve tekâmülü her kulun doğrudan doğruya ilhamatı ilâhiye ile temas kâbiliyetine vasıl olduğunu kabul buyurmuştur. *** Musa, Mısırlıların kamçıları altında inleyen Yahûdilerin bu baskı ve esaretten kurtulmaktan ibaret olan eğilimlerini açığa vurdu. İsa, zamanının nihayetsiz sefaletlerini idrak ve umumi ıstıraplar devrinde, âlemde tahakkuk etmeye başlamış olan şefkat severlik lüzûmunu din halinde anlatmak yolunu tuttu. Hülâsa insanları istediği gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri şekillendirip yayan kimselerdir. Fikrin hassâsı da hiçbir itirazın bozamayacağı mutlak bir şekilde kendini kabul ettirmektir; bu ise fikrin yavaş yavaş duygulara dönüşerek inanç haline gelmesiyle mümkündür ve böyle olduktan sonradır ki onu sarsmak için, bütün başka mantıkların, başka muhakemelerin hükmü kalmaz. Şimdi, bizim sevk ve idâre edeceğimiz insanların emelleri, fikirleri ve ruhlarında saklı kuvvetler nedir? Bizim idare edeceğimiz insanların, hangi emellerini şahıslarımızda tecellî ve tecessüm ettirerek, onların kalblerini ve onların güvenlerini kazanacağız ve onlara mânevi kuvvetler ilham vasıtalarını tavsiye edeceğiz ve insanlarda ancak hayalinin, ülkünün merkezleştireceği, görünmez hassalar, görünür vasıtalarla mı hitab edeceğiz? Herhalde insanlarımızın rûhunu kazanmak bir vazife olduğu gibi, önce onlarda bir rûh, bir emel, bir karakter yaratmak da Tanrı’dan ve Medine’de yatan Cenab-ı Peygamberden sonra bize düşüyor.”
Posted on: Sun, 17 Nov 2013 06:05:25 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015