ÇETİN ALTAN Şeker bayramları ve atlıkarıncalar *************** 60 şeker bayramı yaşamış kadın-erkek vatandaşlar; yaşadıkları bayramlardan kaçını hatırlayabilirler ki? Bendeniz diyeyim 5, siz deyin 10. * Tüm yurtta, değişik yörelerde, değişik kuşaklar 20 yaşından sonra, şeker bayramlarına sadece ortak bir ağız oluyorlar ve: -Çocukluğumun bayramları çok daha güzeldi, diyorlar. * 1933’te Edirne’de, Kaleiçi’ndeki İstiklâl İlk Mektebi’nde 1’inci sınıfa başladığımda; ilk hatırladığım “Bayram Yeri”, ön tarafında Atatürk’ün de at üstünde bir heykeli bulunan Belediye Parkı’ydı. Bayram nedeniyle okul 3 gün tatildi. Ve daha sabahtan halam götürmüştü beni “Bayram Yeri”ne. Rengârenk atlarla, beyaz atlardan oluşan “atlıkarınca” gözlerimi kamaştırmıştı, hemen binmek istemiştim. Durmadan dönen “Atlı karınca’da” 1 tur 10 kuruştu ve peşin alınıyordu. * Halam vermişti 10 kuruşu, “Bayram Yeri”nin değnekçisine, beni de kucağına alıp, beyaz bir atın üzerine oturtmuştu. Ve dönmeye başlamıştık. Gitgide hızlanan bir dönüştü bu; sanki uçuyorduk. Ben düşmemek için boynuna sarılmıştım atın. * 2013’ün şeker bayramına, bir yığın General’e verilmiş “müebbet hapis” cezalarıyla girileceği, doğal olarak kimsenin aklından geçmiyordu. 2014’ün, Temmuz’un sonuna rastlayacak olan şeker bayramına kadar, Dünya’da neler yaşanacağı öngörüle bilinir mi? * Mısır’daki “piramit”lerin bir eşi daha Çin’in doğusunda ortaya çıktı bir “arkeologlar” çalışmasında. Amerika Kıt’ası’nın güneyindeki eski Maya ve İnka uygarlıkları döneminde de, “piramitler” yapılmış oralarda... * O tarihlerde o piramitler nasıl yapılmış oralarda? Mısır’daki Keops Piramidi’nin, 16 ton olduğu yeni ölçülmüş, 4 köşe bir taşı var tam ortasında. * 5 yüzyıl önce o taş oraya nasıl kaldırıldı? Amerikalı piramit uzmanları, hâlâ bir yanıt bulamıyorlar. * Uzay’da da, yalnız bizim “Samanyolu galaksimiz” içinde, üstünde yaşadığımız “yer küresi”nin yüzde yüz “eşdeğer” büyüklüğünde 60 milyon gezegen bulunduğu yeni saptandı. * Tevekkeli M.Ö. 500’de yaşamış olan Socrates: -Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir, dememiş. * Sayıları 2 binden aza düşmüş eski İstanbul doğumlular, Bayram’dan çok daha önce birbirleriyle konuşurlarken ilk sordukları soru şuydu: -Bayram’da nereye gideceksiniz? * İstanbul’da yaşayanlar, özellikle şeker bayramı tatilini, İstanbul’un dışında, örneğin Gerede’de değerlendirmek isterlerdi. * Babamla annem de Edirne’de, uğramaları gereken evleri saptarlar, babam da: -İnşallah evde yoklardır, kapıya bir kart bırakır, geçeriz; derdi. * Göztepe’de de çocuklar, evdeki büyüklerin ellerini öperlerdi. Özellikle de zamanın anneanneleri, torunlarına bir mendille, adı “manda gözü”ne çıkmış madeni bir 25 kuruş verirlerdi. 5 yaşındaki bir çocuk için 25 kuruş bir servet demekti. Bir simit 5 kuruştu, bir külah dondurma da, 3’üncü mevki Karaköy-Kadıköy vapuru da. * Bizden önceki kuşağın “köşe yazarları” şeker bayramlarında çocukluklarının bayramlarını yazarlardı, biz de öyle yapalım dedik ama, onların yazdıkları kadar renkli olmadı. Bir “alâimisema”ya benzemedi. * Bayramınız kutlu, gönlünüzden geçen istekler gerçek olsun. Milliyet / 08.08.2013
Posted on: Thu, 08 Aug 2013 03:30:25 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015