İçinizdeki çocuğa sorun, ne olmak isterdin? Eğer onu - TopicsExpress



          

İçinizdeki çocuğa sorun, ne olmak isterdin? Eğer onu duyamıyorsanız bir yetişkin olarak kendinize sorun, şu anda hayatın neresinde olmak isterdim? Risk alabilir, hayatımı yeniden ne kadar kurarım diye sorun? Gelecek cevap zaten size siz olabilme şansını tanıyacaktır. Bazı şeyleri kabul etmek zor hayatta... Hayatın her alanında bir şeyleri hep kabullenmek zorundasınızdır. Onları değiştirmek büyük risk ve kayıpları da göze alabilmek demektir. Örneğin bir işte çalışıyorsunuzdur, organizasyonun neresinde ve ne yaptığınızı siz seçemezsiniz. Birileri sizin için belirler ve siz karşı çıkamazsınız. Eğer karşı çıkarsanız bu bir riski göze alabilmektir. Birilerinin gözünden düşerim endişesi, işimden atılınca neler yaparım, yeni bir iş bundan daha iyi olabilecek mi korkuları içinde harcanan onca beyin sarfiyatı... Ve birden bakmışsınız ki hiç bir şeyi değiştirememiş olanları kabul etmiş, masanızda öylece oturuyorsunuz, mutsuzsunuz. Sonra hadi kabullen dersiniz. Kabullenmek zorundasın. Başka ne yapabilirim ki? Kabullenirsiniz ve mutsuzluğunuzu unutursunuz. Ya da birini seversiniz, onu gerçekten o olduğu için sevdiğinizi söylersiniz kendinize sonra fark edersiniz ki onu değiştirmeye hayalinizdeki kişiyi yaratmaya çalışıyorsunuz. Ve sonunda o kişi bunu anlar ve size karşı çıkar. DUR! Ben buyum der. Ya da demez kavga edersiniz ve sonra içinizden şunu söylersiniz onun bu huyundan nefret ediyorum. Yine mutsuzsunuzdur ve düşünürsünüz ondan ayrılırsam ne yaparım? Yalnız kalmak istemiyorum, ona alıştım artık. Mutsuzluğunuzu yine unutur onu olduğu gibi kabullenirsiniz. Ailenizi, arkadaşlarınızı, içinde yaşadığınız hayatın şarlarını, her şeyi olduğu gibi kabullenmek zor gelir başlarda ama sonra unutur kabullenirsiniz. Aslında unutmak denmez buna sadece içinde bulunduğunuz durum içindeki isyanlarınızı azaltırsınız. Biri size derdim var der sizde ona ohooo benim ne dertlerim var dersiniz. Oysa her şey çok güzel gözükür dışarıda, işiniz, iyi bir aileniz, orta kalite yaşam standartlarınız, harika bir sevgili ya da eşiniz var. Ama bunları sağlamak için ne kadar kabullendiniz. Kabullenirken ne kadar kendinizden harcadınız? Olmak istediği yerlere, yaşamak istediği hayata kavuşmuş insanlara bir bakın, adam hukuk fakültesinde okuyordur, tüm ailesi onunla övünüyor, çocuğumuz, avukat, savcı, hâkim olacak. Vay be! Ama çocuk bir anda okulu bitirince diplomasını çöpe atıp yazar olmaya karar veriyor. Aman tanrım! Yoksa hayallerinin peşinden mi koşuyor. Yaşadığı sıkıntıları düşünün. Ailesi artık yardım etmiyor, hayaline kavuşmak için yazı yazamayacak kadar çok çalışıyor belki, geceleri yazabiliyor, sabahları bir işportacı ya da basit bir meslekte eleman olarak çalışıyor. Neden? Hayallerine kavuşabilmek için bir bedel ödemesi gerekli! Sonra mutlu son. Büyük bir yazar oldu ve zengin falan filan. Kaçımız hayalleri için risk alabilir? Çocukken ne olmak isterdiniz, ya da gençken? Ne kadarını elde ettiniz? Hayat şartları sizi nelere sürükledi? Sonrada olmak istemediğiniz yerlerde ne kadar süre geçirdiniz? Şimdi mutsuzum derken bunun sorusunu içinde isteği yerine gelmemiş çocuğa sorabiliyor musunuz? O size ne diyor? Ben bu masada müşterilerle konuşmak değil, belki resim yapmak istiyorum diyebiliyor mu? Diyemiyor, o kadar uzaklaştık ki o çocuğa sesi duyulmuyor artık! Şimdi bir düşünün liseden başlayalım mesela, üniversiteye hazırlandınız okula girdiniz, okul bitti, ooo şimdi iş bulmak lazım, tamam oda oldu, hemen evlenmek de gerek malum toplumsal düzen, eee oda oldu, birde çocuk yapalım. Tamam, tüm sıradanlıklarıyla herkes gibi yaşadınız. Peki, kendiniz için ne yaptınız? Üniversitede gittiğiniz okulu siz mi seçtiniz? İşe girerken siz mi karar verdiniz? İşte hayallerimin işi! Evlenmek zorunda mıydınız hemen, ya da seçtiğiniz insan doğrumuydu ne kadar düşündünüz? Bunca özgürlüğü kısıtlı bir birey olarak o küçücük bireye neler verebilirsiniz? Anne ya da baba hayat ne demek dediğinde ona ne cevap vereceksiniz? Kabullenmek mi? Sürekli birilerinin takdirini toplama çabası mı? Hayat hayallerinize ulaşma çabasıdır. Bir nehir gibi düşünün, herkes o nehirde akıntıyla eş değer gidiyor ama siz batı tarafından akmak istiyorsanız, batıya yaklaşıp, kuyu kazmak zorundasınız, bazen yorulacaksınız tabi arkanıza bakıp çok az yol kat ettim, yapamayacağım gibi hissediyorum diyeceksiniz, ama bir süre dinlenin yeter, istedikten sonra çukuru kazarsınız. Nehrin yolunu değiştiremezsiniz ama ormanın içine uzanan bir göle ulaşmak için çukur kazabilirsiniz... Belki peşinizden sizde başkalarını o çukurla nehrin göle uzanan kolunda yüzdürebilirsiniz... İçinizdeki çocuğa sorun, ne olmak isterdin? Eğer onu duyamıyorsanız bir yetişkin olarak kendinize sorun, şu anda hayatın neresinde olmak isterdim? Risk alabilir, hayatımı yeniden ne kadar kurarım diye sorun? Gelecek cevap zaten size siz olabilme şansını tanıyacaktır. İnsanlar hayallerinin büyüklüğü kadar özgürdür.
Posted on: Sat, 10 Aug 2013 00:56:58 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015