Şener Ailesi Hasan Çakır / ..Ben kafamın bu girdabından - TopicsExpress



          

Şener Ailesi Hasan Çakır / ..Ben kafamın bu girdabından çıkmaya çalışırken, yine Saliha Ana benden önce davrandı. Ve o iki kere yaşlı gözleriyle... gözlerimin içine bakarak, Kürtçe:´De ka bêje Hesen. Qey Şeno acan bû, wî kuştin, qetl kirin dediğinde, benin kulaklarım bu söylenenleri dinlerken, gözlerim doldu. I. Kek İhsanı şahsen tanımıyorum. Ama Mehmet Şenerin abisi olduğunu biliyorum. Allah gani gani rahmet eylesin. Mehmet Şenerle 5. nolu da 24. koğuşta, Ocak direnişini birlikte yaşadık. Ve dolayısıyla da Ana Şener‘i (Kör Saliha) tanıma onuruna o zaman ulaştım. PKK bir zamanlar onun direnişleriyle büyük propagandalar yapardı. Öyle ki, Saliha Anayı Avrupa‘ya çıkararak, Avrupa‘nın bir çok ülkesini dolaştırıp, onun üzerinden, siyasi rant devşiriyorlardı. Mehmet Şenerin Diyarbakır Cezaevi‘nde kaldığı o uzunca dönem, aynı zamanda da Kör Salihanın 7. kolordu ve 5. Nolu cezaevinin önündeki direniş dönemidir de. Eğer dünyadaki Ana kadın direnişçilerinden bahsedilecekse ve bunlara Maxim Gorkinin Ana romanındaki Anayı da katarak söylüyorum; Kör Salihanın yerini alamazlar. Gorkinin Anasının romandaki kahramanlığı nedir? Oğlu cezaevindedir. Oğlu Pavel ve arkadaşları illegal parti bildirisini fabrikada dağıtmaktan içerdedirler. Oğlu Pavel Anasına: Eğer sen fabrikaya bu bildiriyi tekrar sokabilirsen, biz tahliye olacağız. Çünkü mahkeme bakacaktır ki, bizler içerdeyken, aynı bildiri yine fabrika da dağıtılmıştır. Dolayısıyla bizim bu olayla ilişkimizin olmadığı anlaşılacağı için tahliye oluruz diyor. Bunun üzerine Pavelin anasıda bildiriyi ekmek sepetinin altına gizleyip fabrikaya sokar ve bu olay Pavel ve arkadaşlarının tahliye olmasını sağlar. Bu örnek Saliha Ananın direnişlerinin yanında çok basit bir eylem biçimidir. Saliha Ana her gün elinde benzin bidonuyla cezaevine geliyordu. Kürt kadınlarının direniş tarihiydi Kör Saliha. Allah Ona da, gani gani rahmet eylesin. Şener ailesi de bir çok Kürt ailesi gibi, çok zulüm ve baskı gördü. Fakat hem devleten ve hem de PKKden zulüm ve de ölüm gören belki de tek ailedir. Mehmet Şener Suriye‘de, PKK ve El Muhaberat ortak baskınında katledildikten sonra, bu ailenin bütün fertleri PKK tarafından Türk devletinin ajanları olarak ilan edildiler. Yani utanmadan adı Kürt kadın direnişinin sembolü olarak dünyaya yayılmış bir Kürt Annesi olan Kör Salihayı Türklerin ajanı ilan ettiler. II. Saliha Ana ile acı bir anımı burada paylaşmak istiyorum. Kek Yaşar benim adıma bu anekdotları Şener ailesinden tanıdıklarına ulaştırabilir. Bu anı benim için o kadar acı olmuştur ki, çocukluğumdan bu yana tattığım acılar içinde en acısıdır. Bir gün Mersinden bir hukuki iş nedeniyle, Diyarbakıra gelmiştim. Ve kısa bir süreden beri de, Av. Erdinç Uzunoğlunun bürosunda benimle görüşmesini bekliyordum. Büronun bekleme salonunda benden başka kişilerde vardı. Baktım o sıra da içeriye yaşlı bir kadın girdi. Dikkatli bakmadığım için de içeriye giren kadının kim olduğunu da haliyle fark etmemiştim. Bir an önümde birinin ayakta durduğunu fark ettim. Dönüp baktım, biraz önce içeriye giren yaşlı kadın. Tam o an kadına kürtçe kerem ke dayê diyecektim ki, o benden önce, kuro qey tu ne Hesenî der demez, onu hemen tanıdım. Evet bu O dur; yani bu Saliha Anadır. Nam-ı diğer, Kör Saliha! Bizler 5. nolu zındanında işkencelerde inim inim inlerken, o dışarıda cezaevi önünde bizim gördüğümüz bu işkenceleri dünya kamuoyuna duyurabilmek için, her daim elinde benzin dolu bir çantayla eğer onlara bir şey olursa, kendimi yakarım diyerek sürekli cezaevi idarecilerine karşı direniş içindeydi. İşte şimdi karşımda durup, kuro qey tu ne Hesenî diyen o. Yani bizim dışarıdaki diplomatımız, en büyük destekçimiz. O efsane kadın, o ki 7. kolordunun ve 5. nolu cezaevinin idarecilerinin korkulu rüyası, zulme ve işkenceye karşı duran, baştan aşağıya bir direniş abidesi olan, kadının sesiydi bu ses. Bir an şaşkınlığımdan kurtularak, kalkıp ellerine sarıldım ve her iki elini bir kaç kez öptüm. Ve hemen yanımdaki koltuğa oturtarak, başladım hal hatır sormaya fakat, korkarak soruyorum. Çünkü biliyorum ki, bu hal hatır birazdan, Mehmet Şenerin ölümüne gelip dayanacaktır. İşte benim de korkum o. Ben, Saliha Anayla bunu nasıl konuşacağım? Ben kafamın bu girdabından çıkmaya çalışırken, yine Saliha Ana benden önce davrandı. Ve o iki kere yaşlı gözleriyle (yani bir ömür olarak yaşlı olduğu, bir de, ıslak olarak yaşlı olduğu için, iki kere yaşlı dedim) gözlerimin içine bakarak, kürtçe : De ka bêje Hesen. Qey Şeno acan bû, wî kuştin, qetl kirin dediğinde, benin kulaklarım bu söylenenleri dinlerken, gözlerim doldu. Boğazım içten adeta kilitlendi. Saliha Anaya hiç bir cevap veremiyorum. O da ha bire bu sorusunu tekrarlıyor. Ben o an kendimi Mehmet Şenerin gerçek katiliymişim gibi hissettim. Öyle ki, bu acı karşısında epeyce bir zaman boğazımın ağrısı devam etti. Ve o gün bugündür; Saliha anayla yaşadığım bu anıyı hatırladıkça aynı acıyı tekrar tekrar yaşa KAYNAN Kurdistan-Aktuel 14 Şubat 2013
Posted on: Thu, 17 Oct 2013 21:36:51 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015