Aloe tarihte ilk defa M.Ö. 15. yüzyılda ortaya çıkmıştır - TopicsExpress



          

Aloe tarihte ilk defa M.Ö. 15. yüzyılda ortaya çıkmıştır (kil tabletlerde resmedilmiştir). Yazıtlar çok amaçlı tedavi yöntemlerinde başarıyla kullanılan bir “bitkiden” bahsetmektedir. Aloe bitkisi ilk çağlardan kalma vazoların üstünde çizilmiş biçimde de görülmektedir, çünkü Antik Mısır’da onu sonsuz hayatın simgesi olarak kabul etmişlerdir. Orta-Doğu’ nun birçok topluluğu Aloe sıvısının bilgelik ve ölümsüzlük verdiğine inanmaktaydı. Makedonyalı Büyük İskender de (M.Ö.330) askerlerinin beslenmesi ve yaralarını tedavi etmek için Aloe’yi başarıyla kullanmıştır. (Aloe bitkisine sahip olmak için – Aristoteles önerisiyle – Socotra adasını himayesi altına almıştır.) Anka Medeniyeti Aloe’yi Yunan – Roma imparatorluğuna kurutulmuş toz halinde ithal etmişlerdir. Roma tıbbının önderlerinden olan Celsius (M.Ö.1.yy) bile Aloe’nin faydalarını anlatmıştı. Tevrat’ın aziz kitaplarında (ör.Neşideler neşidesi 4:11 – 14) ve Yeni ahitte (Yuhanna’ya göre 19:39) bile Aloe’yle ilgili anlatımlar bulabiliriz. Kont Stephan Bercseny tarafından yazılmış olan ve içerisinde günah çıkaranına (Asil G.Banfi rahibe, ondan bir aloe bitkisi aldığı ve onu baldır fistülü hastalığını iyileştirdiği için) teşekkür eden mektup ta bilinmektedir. Eski uygarlıklarda değişik isimlerle tanınırdı. Varsayımlara göre Afrika’da bulunmuş ve oradan zaman içerisinde diğer yerlere yayıl mıştır. Günümüzde bu bitki Aloe Barbedensis Miller (Miller adında bir botanistte atfedilerek), ya da Aloe Vera ( latince anlamına göre ‘Gerçek Aloe”) adıyla tanınmaktadır. Aloe Vera zambak ailesine girmektedir. Kaktüse benzer, demete benzeyen uzun, kalın, dikenli uçlu yaprakları vardır. Tropik ve subtropik alanlarda doğal koşullarda 75 – 120 cm boya ulaşana kadar büyüyebilir- ler. Yapraklarının her iki tarafında ufak dikenler bulunmaktadır. Koruyucu dokuyu oluşturan dış kabuk havayı ve suyu süzme özelliğine sahiptir. Bu dış dokunun altında aloin içeren selüloz deri dokusu ve bunun içinde – şifalı özellikleri yüzünden – bitkinin en değerli bölümünü oluşturan renksiz jel bulunmaktadır. Dünyada yaklaşık olarak 250 – 300 çeşit aloe türü bulunmaktadır, ama sadece bir kısmı şifa etkisine sahiptir. (ör. Aloe ferrox, Aloe arborescens, Cap aloe,ve Aloe Vera). Tedavi amacıyla kullanılabilecek en uygun ve en yaygın bitki Aloe Vera’dır ( diğer ismiyle Aloe Barbedensis Miller) dir. ALOE HAKKINDA BİRKAÇ ÜNLÜNÜN DÜŞÜNCESİ : Christopher Columbus ( Kristof Kolomp – Salvador de Madariaga raporuna, açıklamasına göre): “İnsan sağlığı bakımından dört bitki vardır. Buğday, üzüm, zeytin ve Aloe. İlki besler ikincisi bilinci arttırır, üçüncüsü harmoni oluşumunu sağlar ve dördüncüsü iyileştirir. Mahatma Gandi ( Romain Rolland’a yazdığı mektuba göre): “Uzun orucum süresinde beni hayatta kalmamı sağlayan saklı gücün ne olduğunu bana sormuştun. İşte bunlar, Allah’a karşı sarsılmayan inancım, basit ve mutedil yaşam biçimim ve kutsallığını 19.yy’ın sonunda Afrika’ya vardı-gımda keşfettiğim ALOE olmuştur. Franois-Vincent Raspail ( Fransız kimyager 1794 – 1878): “Hastalarımı Aloe ile tedavi ettiğim 20 sene içerisinde fark ettiğim tek şey, eski çağın doktorlarının da bahsettiği gibi birçok hastalık toz halindeki Aloe’den verdiğim zaman daha çabuk tedavi edilebilir. İyi sonuçlar bana Roger Bacon’un söylediği sözleri hatırlatıyor. Nuh Kadar uzun süre yaşamak mı istersiniz? O zaman birkaç Aloe hapı alın!
Posted on: Mon, 28 Oct 2013 08:04:00 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015