TALAT PASANIN KATLEDILMESI VE YARGILAMA 23 Eylul 2013 Açıklama: sesonline.net/goruntu/talat_pasa_ve_kanli_gomlegi.jpgSilivri Davalari gibi o ulkenin adalet anlayisini karartan davalar, yuz yillar gecse bile belleklerden silinmiyor ve her firsatta emsal gosteriliyor. Bu tip davalara sadece ulkemizde rastlanmiyor gunumuzun en modern, en demokratik ulkelerin tarihinde bile bu tip olaylar olabiliyor. Eger bir ulkenin insanlari hem kendi tarihlerine ilgisiz ve hem de biraz unutkan olurlarsa, en onemli tarihi olaylar bile rahatlikla ters yuz edilebiliyor ve haklilar haksiz durumuna dusurulurken haksizlar da hakli durumuna getirilebiliyorlar. Turk ve Ermeni uluslarini yakindan ilgilendiren Ermeni meselesi de bu tip olaylardan biri. Bu konuda acilan her tartisma Ermeni tarafin iddialarini hakli gostermek amaci ile sunulurken, Turk tarafi 1915 yili olaylari once ve sonrasinda tamamen hakli durumda olmasina ragmen bir turlu savunmadan basini kurtarip ataga gecemiyor. Iste bu nedenle biz hatirlanmak ve hatirlatilmak istenmeyen konulardan biri olan Ermeni Cinayetleri konusunu birkac yazilik bir seri halinde sunmayi uygun bulduk. Belki zaman zaman kritik donemlerde ortaya cikip Diyaspora iddialarina destek veren Turk Aydinlari harekete gecmeden once, biraz daha fazla dusunmek, olaylarin degisik yonlerini gormek ihtiyaci duyabilirler. Birinci Dunya Savasi sonrasinda siyasi ve askeri alandaki ard arda gelen basarisizliklar, Isgal Guclerinin musamahali davranislari Ermenileri buyuk bir ofke ye ve o ofke nin etkisi altinda en ilkel gudulerle cinayetlere ve terore yonlendirmisti. 1920 nin ilk aylarinda, Istanbul da Nemesis adi verilen gizli bir Ermeni sebekesi olusturuldu. Orgut ismini adalet ve oc almayi temsil eden eski bir Yunan Tanricasi ndan almisti. Ilk adimda Bati Avrupa da surgunde yasamaya calisan eski Osmanli liderlerinin pesine dusecekti. Bu teror orgutunun uyelerinden biri olan Arsavir Siraciyan in itiraflarina gore: Tasnaklar 1919 yili icinde Istanbul da yayinlanan Ermeni gazetesi Jagadamard in binasinda bir suikast takip Burosu kurmuslardi. Gelismeler buradan izleniyor ve talimatlar, olum emirleri buradan veriliyordu.(1) Bu orgutun ilk kurbani Osmanli nin unlu Icisleri Bakani ve Basbakan i Talât Pasa olmustur. Talât Pasa, Turk halki icinden secimle Basbakanlik makamina kadar yukselmis ilk insandi, Ittihat Terakki kurulusundan yikilisina kadar basinda bulunmus egitimi sinirli, fakat cok cesur ve durust tabiatli bir insandi. Berlin deki yasami sirasinda maddi sikinti icinde yasadigi gunlerden birinde Saghomon Tehlirian adli bir cani tarafindan 15 Mart 1921 gunu Berlin de yolda yururken arkadan kursunlanarak katledildi. Katil kacmaya calisirken bir Alman genci tarafindan yakalanmisti. (2) Bu cinayetin gordugu tesvik ve destek diger cinayetlerin ve yillarca sonra (1970 ve 1980 lerdeki ) cinayetlerin temelini olusturdu. Bize gore burada dikkat edilmesi gereken esas gercekler; cinayetlerden ziyade, gerek Ermeni toplumlarinin ve gerekse bu cinayetlerin islendigi ulkelerdeki ilgililerin, basin yayin organlari, polis ve hukuk adamlarinin tarafli tavir ve davranislaridir. Olaylarin uzerine biraz egilen herhangi biri, insanlik ve medeniyet adina cok utanc verici sahnelerle karsilasacaktir. Ermeni toplumunun butun cinayetlerden ne kadar buyuk keyif aldigini gormek de ayrica dusundurucudur. Simdi gelismeleri izliyoruz: (Tehlirian) Teleyran Berlin de yargi karsisina cikarildi. Ancak tutuklandigi gunlerde Berlin de kurulan Sogomon Teleyran i Destekleme Fonu na dunyanin her tarafindan, ozellikle Amerika dan milyonlarca dolar tutarinda yardim akti. (3) Bu para ile sadece avukatlar degil nelerin satin alindigini okuyucunun yorumuna birakiyoruz. Ancak ortadaki su gercekler dikkat cekiciydi. Mahkeme iki gun surdu ve Sosyalist lerin de destekledigi tam bir Ermeni sovuna donustu. O sirada iktidarda bulunan ve Kizil Papaz adiyla anilan Sosyalist Erzberger; savciliga, katilin beraat ettirilmesini emredince, Savci, Turklerin vahsetinden bahseden bir iddianame hazirladi, nasil olsa cevresinde bol miktarda propaganda malzemesi mevcuttu. Boylece hayatinda Turkiye ye hic gelmemis Teleyran in ailesi Turkler tarafindan kesilmis oldu. Juri de bu iddialarin tesirinde kalmaya zaten hazirdi. (4) Basin, Kilise ve gorevliler de yardimci olunca inanilmaz bir hukuk cinayeti islendi ve bir katil serbest birakildi. Bu olay, dunya tarihinde bir esi daha gorulemeyecek kadar inanilir olmaktan uzak bir olay olmasina ragmen, maalesef ki dogrudur. Dort yillik savas sonrasinda, muttefik bir ulkenin Basbakani Almanya topraklarinda olduruluyor ve o muttefik ulkenin mahkemesi dusman tarafin baskisi ile katili serbest birakiyordu. Karara en cok uzulenler tabii ki savas sirasinda Turkiye de bulunan ve olaylari yakindan izleyen Alman subaylari olmustu. Bunlardan biri olan Alman Generali Bronzat Schellendorf un mahkemenin kararina itiraz icin yazdigi yazi soyledir.(5) Teyleran davasinda dinlenen sahitler, ya hadise hakkinda ifade veremeyecek yahut tahkik edilecek hadiseleri baskalarindan isitmis olan kimselerdir. Hakikati goren kimseler mahkemeye cagirilmamislardir. Turkiye deki Ermeni mezalimi sirasinda bu vakalarin cereyan ettigi yerlerde hizmet eden Alman subaylari neden dinlenmemistir? Ermeni isyani icin bir sebep mevcut degildi. Cunku buyuk devletler tarafindan Turkiye ye yaptirilan islahat, tesirini yeni yeni gostermege baslamisti. Ermeniler parlamentoda mevki ve rey hakkina sahiptiler. Hatta zaman zaman nazir bile oldular. Devletin teb asi ile ayni sosyal ve siyasi haklari kullanabiliyorlardi. Memleketlerindeki asayis, Fransiz generali Baumann tarafindan yetistirilmis olan Jandarma vasitasiyla saglaniyordu. Ele gecen vesikalardan, beyannamelerden, silahlardan anlasiliyor ki, isyan uzun zamandan beri hazirlanmis ve Rusya tarafindan gelistirilmis ve finanse edilmisti. Ermeniler, cephede Ruslar tarafindan durdurulmus Turk ordusunun yanlarina ve gerilerine tesir etmekle yetinmiyor, bu bolgelerdeki Musluman halki da silip supuruyorlardi. Sahidi bulundugum Ermeni ler tarafindan yapilan zulumler, Turklere yukletilmek istenenden cok daha feci idi. Ermeni Tehciri nin Turklerin Hiristiyanlari ezdigi seklinde bir propaganda vasitasi yapilacagi evvelden dusunulmus, her turlu sertlikten kacinilmisti. Turklerin buna hakki varmis. Propaganda basladi. Yabanci memleketlerin her tarafinda da buna inanildi. Bu davada doguyu taniyanlardan, yalnizca Talat Pasa nin dusmanlari soz soylemis gibi gorunuyordu. Boylece Ermeniler mazlum, magdur olarak gosteriliyorlar. Bu yanlisin duzeltilmesi lâzimdir. ...Seferberlik sirasinda Ermenilerde Rus tufekleri bulundu ve Turkiye Ermenileri bu Rus Ordu Komutanligi arasinda kararlastirilmis bir anlasmanin metni Turk Ordu Komutaninin eline gecti. Bu vesikaya gore Ermeniler, Sabotaj yapmayi ve Turk kitalarinin gerilerine taarruz etmeyi kabul ediyorlardi. Isyan, adi gecen vesikalarda yazildigi gibi tatbik edildi. Turkler, isyan icin Ermenilere hicbir vesile vermediler. Bu yuzden hâdiselerin buyuk kabahati Ermenilere aittir... Bu hadiselerden Turklerin tutumu takdir edilmelidir. Zalim, fakat gorunuste dindar Ermeniler, Turklere karsi feryat ediyor ve sikâyette bulunuyorlarsa, onlara sizin daha once yaptiginiz gibi cevabi verilmelidir... Katil Teyleryan i beraat ettiren hâkim Doguda anlasilmayacaktir. Katilin akli dengesinin tam olmadigina kimse inanmayacak ve cinayet, cinayet olarak kalacaktir Katil Teyleran daha sonra Guney Afrika ya gitti. Kendine saglanan imkânlarla orada kahve krali oldu ve 1960 yilinda New York ta oldugu gune kadar refah icinde yasadi ve bir Ermeni milli kahramani olarak kabul ve itibar gordu. 1968 yilinda James Nazer adli bir yazarin Yirminci Yuzyilin ilk Soykirim i adli kitabindaki resminin altina bu unvan yani Ermeni milli kahramani yaziyordu. Ayni yazar, Teleyran in izinden giden iki Nemesis uyesi katil Siraciyan ve Yergenyan i da ayni kategoride mutalaa ediyordu.(6) Biz Talât Pasa davasinda vitrinde gorulen Ermenilerden ziyade, gorunmeyen guclerin, ozellikle Ingiliz gizli ajanlarinin rolu olduguna inaniyoruz. Ingiliz ajanlarindan biri, Aubrey Herbert in Talât Pasa ile ilgili anilarinda Talât Pasa ile gorusmelerini detayli olarak anlatir (7) Ermeniler bu gorusmeden iki hafta kadar sonra Talât Pasa yi bulur ve vururlar. Mithat Sukru Bleda da Imparatorlugun Cokusu adli anilarini anlattigi kitabinda (8) ayni gorusu paylasmaktadir.(9) DIPNOTLAR: (1) Michael M.Gunther: Contemporary Aspects of Armenian Terrorism [International Terrorism And The Drug Connection, Symposium Organized By Ankara University, 17-18 Nisan 1984, S.107).; Arshavir Shiragian, The Legacy: Memoirs of an Armenian Patriot, S.37 (Boston: Hairenik Press, 1976): Kitabin Turkcesi Kastas Yayinevi tarafindan yayimlanmistir.(Bir Ermeni Terorits in itiraflari), Kastas, Yayinlari, Istanbul â1997). (2) Altan Deliorman: Turklere Karsi Ermeni Komitecileri, S:282-283 (3.Baski, Istanbul â1980). (3) Heath W.Lowry: Nineteenth and Twentieth Century Armenian Terrorism Threads of Continuity [international Terrorism âSymposium, S.77]. (4) A.Deliorman, a.g.e., S.286. (5) Ayni Eser, S.284-286. (6) Heath W.Lowry, a.g.e, S.77-78. (7) Talât Pasa nin Anilari, S.147 (Hazirlayan, Alpay Kabacali, T.Is Bankasi, Istanbul- 2000) (8) Mithat Sukru Bleda, Imparatorlugun Cokusu, S.145-146 (Istanbul â1969). (9) Talât Pasa nin Anilari, S.163. Dip not.Dr.M.Galip Baysan ILK KURSUN
Posted on: Tue, 24 Sep 2013 12:09:30 +0000
Recently Viewed Topics
© 2015