Washington, Paris-Berlin cephesine karşı 1 Kasım 2013 - TopicsExpress



          

Washington, Paris-Berlin cephesine karşı 1 Kasım 2013 JEAN GUISNEL* Otuz yıl kadar önce Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi’nden (NSA) Margaret “Peg” Newsham, Amerikan Senatör Storm Thrumond’un konuşmalarının izlendiğini saptadı. Bu yasadışı uygulamayı Temsilciler Meclisi’ne ihbar etti ama sonuç alamadı. Daha sonra NSA ve birçok müttefik ülkenin istihbarat servislerince p-415 (ya da Echelon) sisteminin kurulmasına nezaret etti. Yine parlamenterleri haberdar etti ama bir etkisi olmadı. Nihayet bu sorunları gazeteci Duncan Campell’e bildirdi ve Duncan, NSA’nın uygulamalarını 1988’de New Statesman dergisinde yayımladığı bir yazıyla teyit etti. NSA’nın uygulamalarından rahatsız olabiliriz ama casusluk yapmasına şaşırmamalıyız! Amerikan bakış açısından bakıldığında bu uygulamalar yasaldır, uygundur. Bu uygulamalar hem hükümet hem de parlamenterler tarafından baştan sona desteklenmektedir. Uzun zamandan beri hoş görülen bir faaliyet hakkında çok az bilgilendirilen Kongre, talep ettikleri istisna koşulunu sağladı. En sakıncalı dinlemeler -Amerikan yurttaşlarının, ulusal sınırlar içinde dinlenmeleri dahil olmak üzere- federal yargının neredeyse otomatik olarak sağladığı gizli izne bağlı kılındı. NSA sadece devlet içinde devlet değildir: dünya ölçeğinde yürüttüğü iletişim araçlarından sağladığı istihbarat bu teşkilatın doğasını göstermektedir. Burada söz konusu olan “görmedim, bir şey de yapmadım” ilkesine göre hareket eden işbirlikçi yürütme organı için bu teknokrat düşlerine yanıt veren stratejik bir egemenlik aygıtıdır. Ancak Amerikalıların iletişim kanalları üzerinden casusluk yapan tek ulus olduklarını da sakın düşünmeyelim. Fransızlar Almanya ile 1989 yılında yaptıkları gizli anlaşmalardan beri her iki ülke de diğerinin çıkarına hizmet edecek şekilde ortak iletişim kanallarına sızma politikası oluşturdular: Afrika ve Ortadoğu kaynaklı enformasyon Fransa için, Doğu Avrupa kaynaklı olanlar da Almanya için kullanıldı. Berlin ve Paris, Guyana’daki Kourou uzay istasyonunda kurulu bir dinleme istasyonu işletiyorlar. Avrupalılar ile Amerikalılar arasındaki fark “ele geçirilen” iletişim miktarında saklı. NSA buldozerle işe girişirken Alman ve Fransız istihbarat örgütleri çay kaşığı ile bu alanı kazıyor. 1970’li yılların başında aynı bilimsel başlangıç noktasında hareket eden Amerikalılar İnternet’i icat ederken Fransızlar (sınırlı kalan) Miniteli bulmuşlardı! Bunun sonucunda, mantığa uygun olarak, Amerikalılar enformasyon toplumunun tüm denetim ve izleme araçlarına sahip hale geldiler. Her an dünya çapında 40 bin civarında aramanın yapıldığı Google’ın sahip olduğu enformasyon analiz gücünü bir an için tahayyül edin. Böylesine devasa sayısal altın madenine ulaşma imkânı büyük bir avantaj sağlamaktadır. Paris ve Berlin’den gelen erdem dersleri tatlı tabağını ele geçirmiş fazlasıyla güçlü bir müttefikin eylemlerini ifşa etmek için kullanılan durumdan vazife çıkaran beyanlardan ibaret görünüyor. Peki Alman istihbarat örgütlerinin Merkel’e kendisini dinleme faaliyetlerinden kurtarmaya yarayacak bir bağımsız şifreleme özelliğine sahip telefon sağlamaktaki yetersizliğini nasıl açıklamalı? Bu durum kabul edilir gibi değil. Meğer ki Merkel kullanımı sıkıntılı olan aşırı korunmuş iletişim araçlarını kullanmayı reddetmiş olsun. Fransız istihbarat örgütleri bu sorunu iyi biliyor: Sarkozy şifreli sistemi kullanmayı reddediyordu çünkü bununla iletişim çok yavaş oluyordu ve karşısındakinin de aynı ekipmana sahip olmasını gerektiriyordu. Elysée Sarayı’nın Paris’teki ABD büyükelçiliğine çok yakın olması Fransız istihbarat örgütlerini fazlasıyla kaygılandırıyordu. Hollande ise bir cep telefonuyla SMS atarak bazı istihbarat örgütü başkanlarıyla iletişim kurabiliyor. Hal böyle iken en hassas Fransız istihbarat örgütlerinden birinin siber saldırıya maruz kalmış şirketler için bir alarm sistemi kurduğunda bunun elektronik adresinin Google’a ait olan Gmail’de olmasına şaşmalı mıyız? Bu olaydan çıkartılabilecek iyi haber, enformasyon toplumunun kendi panzehirini damıtmasıdır. NSA enformasyon ağlarının idarecilerinden biri, Edward Snowden, kabul edilemez faaliyetleri ifşa eden veri tabanlarını tüm dünyaya açmıştı. Fransa’da ise bugüne değin bu yolda yürüyerek uyarıda bulunan kimse çıkmadı. Acaba bu ne zaman olacak? *Le Monde, 30 Ekim 2013
Posted on: Mon, 04 Nov 2013 18:15:02 +0000

Trending Topics



y-topic-659003694174018">Event: 2nd Annual Rochester Rubber Ducky Road Race When: Sunday,
So after a very long day where i just wanted to crawl into bed at
Watched the most bizarre movie lat night: Enemy, with Jake
13-14-15 Aralık Antalya - Belek Maritim Pine Beach Resort Otelde
DrillSpot 1-1/4-7 x 6 Plain Finish SAE J429 Grade 5 Hex Cap
DCR (Detox, Cleanse, Repair) Face & Body Polish 200grams
A Real Life Story – Do you Eat In Restaurants? Read This A 15
Thank you everyone for all the messages and private messages

Recently Viewed Topics




© 2015