2.bölüm 2.kısım. (son) DIŞARIDA: Cengizle Murad hastaneden - TopicsExpress



          

2.bölüm 2.kısım. (son) DIŞARIDA: Cengizle Murad hastaneden çıkarlar. Murad çaresizcesine: -Yer yarıldı, sanki içine girdi Cengiz abi. -Sabrlı ol, Murad-der ve elini Muradın omuzuna koyar. -Ne sabrı, bağırmak istiyorum! Cengiz abi dün saa gülmüşdüm ya, galiba şimdi seni anlıyorum. Hasret, çaresizlik ne demek... ufffff ben ona alışmışdım yaa... MANTICIDA: Betüşün telefonu çalar. Betüş telaşla: -Napıcam şimdi? Rengin hanım arıyor. Fatoş: -Yapma ya. Aç, aç, eninde-sonunda açıcaksın. -Alo, Rengin hanım? Nasılsınız? -Alo, Betül hanım. Ayla nerede? Neden telefonu kapalı? -Şey... Aylamı...? O... -Zaten kötü rüya görmüşüm. Ayla iyi, değilmi? -Rengin hanım, lütfen sakin olun ve bir yere oturun. -Anlamadım, neler oluyor? Betül bir nefese: -Ayla dünden beri ortalarda yok. Kayıp -Ne?!-Rengin bağırır.-Nasıl yani ortalarda yok? Nasıl yani kayıp? -İşte öyle. Dünden beri dört koldan arıyoruz ama. Alo, alo, Rengin hanım... Rengin telaş içinde: -Metin hadi kalk Ayla kayıp. İstanbula gidiyoruz. -Ne? Nasıl kayıp? -Bilmiyorum. Hadi zamanımız yok! Ayla yine de eli-kolu bağlı şekilde sandalyededir. Muradın dün dediyi“Bir canavar gelse de alsa seni benim başımdan. Bu ne ya tüm günü dır-dır-dır.” sözlerini hatırlar ve kendi-kendine:“Mutlumusun şimdi Murad? Rahatmısın? Tüm günü dır-dır edenin yok”-der. Şu sırada Soner gelir: -Hayatım müjdemi isterim. Hazırlan,3-4 saat içinde gidiyoruz. -Gidiyormuyuz? Nereye? -Parise. Hani gitmek istemişdin ya. Orada evlenicez. -Ne?! Sen delirdin galiba. Bana sordunmu? -Daha önce sormuşdum, ama cevabın “hayır” olmuşdu. Neyse ki, bu defa tedbirliyim. Şimdi istesen de bana “hayır” diyemiceksin. Kaseti videoçalara koyar ve der: -İzle şimdi. Burası neresi? -Mantıcı, bizim mantıcı.-Ayla şaşkınlıkla Sonere bakar. -Yaa bildin, sizin mantıcı. Bak bu adamı görüyormusun, o bombayı masanın altına yerleşdirdi. Bitdimi? Hayır! Peki burası neresi? Yeğenlerinin okulu. Şimdi bana “hayır” dersen 6 mantı bummm diye havaya uçar, yeğenlerini de kaçırırm, kimse bulamaz. Cesedlerini bile. Ayla şaşkınlık ve korku içinde ne diyeceğini bilemez: -Sen...! Sen adi herifin tekisin! Hayvansın! Hayvan! Şu sırada komşu kadın pencerenin önünde gizlice tüm bu olanları duyar. MANTICIDA: Mantıcının karşısından bir genç adam köpeyile geçer. Köpek havlayarak onu mantıcıya doğru sürükler. Adam: -Dur oğlum, nereye? İçerdekiler köpeyi görüp korkarlar: Buse: -Ayy köpek. Ben köpekden korkarım. Gökhan: -Korkma Buse, ben buradayım. Cemil bir eliyle köpeyi kovalar: -Ya arkadaş, görmüyormusun burası mantıcı. Köpekle girilmez. -Afedersiniz ama, galiba burada garip bir şey var. Köpek onu pencerenin önündeki masaya doğru çeker. Genç adam masanın örtüsünü kaldırır: -İnanamıyorum, burada bomba var. -Ne?!-diye her kes bir ağızdan bağırır. -Aman Allahım, başımıza felaket yağıyor.-Fatoş telaş içinde der. -Polisi falan arayın çabuk!-adam der. -Ama önce burayı boşaltmamız gerek.-Betüş der ve müşterilere bakar. -Soneeer! Soner!-Ayla Soneri çağırır. Soner gelir: -Buyur canım. -Ellerimi açarmısın? -Ellerini? Neden? -Tuvalete gidicem! -Ha, tamam.-Aylanın ellerini çözer. Şu sırada Sonerin telefonu çalar: -Alo... Evet, evet. Parise... Ayla odaların birinde kapıdan kendi telefonunu görür. Gizlince alarak tuvalete geçer. Telefonu açarak Murada bunları yazar: “ Beni Soner kaçırdı. Falan sokak, falan cadde, falan ev. Mantıcıda bomba var. Çocukları okula gönderme, hayatları tehlikede. Beni arama. Çabuk gel.” Sonra mesajı silip telefonu kapatır ve aldığı yere geri koyar. Muradla Cengiz polisden çıkıyorlar. Muradın telefonuna mesaj gelir. Ayladan olduğunu görünce sevinir: -Ayla! Cengiz abi Ayladan mesaj gelmiş! -Hadi, aç,aç! -Ne? Allahım! -Noldu Murad? -Cengiz abi bakarmısın.-Murad telefonu Cengize uzatır. -İnanmıyorum! -Napıcaz şimdi?-Murad ne yapacağını bilmez. -Dur panikleme! Eeee-Sonra ellerini bir-birine çırpar.-Şatttt! Aklıma iyi bir fikir geldi. -Sen en iyisi polise haber ver. Ben de çocukları okuldan alayım. -Tamam. İyi fikir. Allah senden razı olsun, Cengiz abi! -Bak aaa, Aylasız dönme! -Dönermiyim hiç? Ayrılırlar. Murad mesajı polise gösterir. Polis amiri de şimdi aynı yerden ihbar aldıklarını der. Cengiz taksiye biner ve Betüşü arar: -Betül hanım, müjdemi isterim. Ayla bulunmuş. -Ne? Bulunmuşmu? Peki nerede şimdi? -Soner kaçırmış. -Ne? Sonermi? -Evet, Murada mesaj atdı. Şimdi Murad polisle gidiyor. Ben de çocukları okuldan almaya gidiyorum. Hayatları tehlikede. -Ne diyorsunuz siz Cengiz bey? Mantıcıya bombayıdamı Soner koydurdu yoksa? -Bombamı? Haaa, evet. Ayla onu da yazmış. Çabuk polisi arayın! -Ayy aradık, şimdi bomba ekipleri burada. -Neyse ucuz kurtulmuşsunuz. -Yaaa evet. İnşallah Ayla da kurtulur. -İnşallah. Cengiz telefonu kapatır. Şoför aynadan Cengize garip-garip bakar. Betüş telefonu kapatır: -Heyy millet müjdemi isterim. Ayla bulunmuş. -Ne? Bulunmuşmu? E bu güzel haber-Cemil sevinir. -Evet. Fatoşcum üzülerek söylüyeceyim, sen haklıydın şekerim. Aylanı Soner kaçırmış. -Ne? Pes yani...-Fatoş şaşırır. -Dahası da var. Çocukların hayatı da tehlikedeymiş. Murad Aylanı, Cengiz bey de çocukları kurtarmaya gidiyor. Hatta bu bomba da Sonerin pilanlarına dahil. -Bu ne yaa anne?İnternetden izlediyim filmler bile bu kadar olmamışdı... Tam şu sırada mantıcının önünde taksi durur. Rengin ve Emin telaşla inerler. Rengin: -Kızım nerede? Muradmı kaçırdı yoksa? Her kes bir-birine bakar. Fatoş: -Ne Muradı Rengin hanım? Soner kaçırmış. -Ne? Soner yapmaz öyle bir şey! -Yapmış valla.-Betüş der Soner: -Bir tanem, hazırmısın? Yarım saat içinde çıkıyoruz. Bak görürsün her şey çok güzel olacak. Ayla: -Soner, senden son bir şey rica ede bilirmiyim? -Buyur, canım. -Şimdi biz başka ülkeye gidiyoruz yaa. Orada türk yemekleri pek bulunmaz. Benim canım kebap çekdi. Kebap söyleye bilirmisin? -Kebap? Tamam söylerim. Yeter ki sen böyle uslu dur. Çocuklar ve Cengiz takside. Emin: -Cengiz amca neler oluyor? -Yok bir şey evladım, eve gidiyoruz. -Onu anladım da, neden bu saatde? -Teyzeniz bulunmuş. Selin: -Sahidenmi? Pelin: -Teyzem evdemi? -Yok çocuklar, daha değil. Selin: -Peki nerdeymiş? -Soner kaçırmış. Amcanız onu kurtarmaya gitdi. Emin: -Başından beri gözüm tutmamışdı o kedi bıyıklyı. Vaaayyy, amca... MANTICIDA: Rengin ağlayarak: -Başımıza bunlardamı gelecekdi, Metin? -Banamı soruyorsun. Gidip o kıymetli damat adayına sor! -Ben nereden bile bilirdim, Metin? O kültürlü, okumuş... -Sus Rengin! Her kes şaşkınlıkla bir-birine bakar. -Ne benmi?-Rengin şaşırır. -Evet sus! O senin tahsilli, kültürlü dediyin adam kızımızı kaçırdı. Beyenmediyin, yakışdıramadığın Muradsa şimdi düşünmeden onu kurtarmaya gitdi? Neden?!-diye yine bağırır. -Neden?-Cemil sorar. Fatoş Cemile: -Sanamı sordu? -Çünkü, gönül kültür dinlemez. -Valla helal olsun, Metin bey! Bravo!-Betüş der. Şu sırada Cengiz çocuklarla içeri girer. Pelin: -Anneanne? Dede?-diyerek kaçar. -Aaa, Anneane? Dede?-diyerek çocuklar şaşırırlar. Cengiz: -Hoşgeldiniz efendim. -Kızımdam bir haber varmı?-Rengin sorar. -Merak etmeyin, Murad polisle onu kurtarmaya gitdi. Ayla lezzetle kebabı yer ve Sonere: -Sağol Soner.-der. -Afiyet olsun canım.-Soner telaşla saatine bakar. Kapı çalar. Soner kapıya yaklaşıb sorar: -Kim o? Yaşlı bir kadın sesi gelir: -Benim evladım, komşu. Açarmısın? Soner kapıyı açınca karşısında Muradı görür ve çok şaşırır. -Noldu, pis bıyık? Şaşırdınmı?Ayla nerede? -Yok Ayla, falan...-Soner kapını kapatmaya çalışır. -Dur bir dakika.-Murad kapıyı iter. -Git, yoksa çok kötü şeyler olacak. -Ne gibi? Mesela mantıcının patlaması ve yeğenlerimin kaçırılması gibimi? -Sen nereden biliyorsun? -Yaaa, bir tek akıllı senmisin? Şu sırada polisler pencereden girmeye çalışırlar. Ayla onlara yardım eder. Polis arkadan Sonerin omuzuna silahı dayar: -Teslim ol, Soner! -Yaa, oyun bitdi Soner efendi. İyiler kazandı yine.-diyerek Murad güler. Polisler Soneri götürüler. Aylayla Murad yüz-yüzedir. Ayla ağzındakı lokmayı yutmaya çalışır. Murad: -Oooo, hanımefendi keyfiniz yerinde galiba? -Kebap yermisin?-Ayla güler. -Kebapmı? Valla sen bayağı iyimişsin, burada. -Ben şimdi bu kebapı yemeseydim, sen beni bulamazdın. -Bu ne demek? -Yaaa, tek akıllı senmisin? Bizim de kafamız çalışıyor, herhalde. -Başladın gene dır-dır-dır... -Yaaa öğlemi Murad efendi? Sen 2 gündür sakindin, rahatdın. Neden geldin şimdi? -Deme yaaa.-Murad gözlerini kaçırarak:-Valla çocuklar gönderdi beni. Tüm gece kafamın etini yediler. “Amca, teyzemizi getir”-diye. Yoksa ben iyiydim. Ayla üzgün şekilde: -Gerçekdenmi? Araya bir kaç saniyelik sessizlik çöker. Murad: -Seni seviyorum!-der. Ayla şaşkınlık içinde: -N..n..nee?!-der.-Şakamı bu? Murad: -Benziyormu şakaya? O zaman 2 gündür benim yaşadıklarım eşşek şakası... Yakışdıramıyorsun demi, beni kendine? -Murad, o nasıl laf? Sadece...-Ayla kendini tutamayıp ağlamaya başlar ve Murada sarılır. Murad: -Beni çok korkuttun. Ayla: -Geleceğini biliyordum. Şu sırada taksiden Renginle Metin iner. Aylayla Muradı böyle görünce bir-birilerine bakarlar. Metin güler. “Biz bu sınavdan alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Sonuç olarak bir-birimizi kazandık. Ama bu daha son değil.”
Posted on: Fri, 12 Jul 2013 08:09:40 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015