3.Bölüm (Son) Yaşamının büyük bir bölümünü - TopicsExpress



          

3.Bölüm (Son) Yaşamının büyük bir bölümünü geçireceği yatakta resim sanatı ile tanışır. Bu döneme kadar resim yapmayı aklının ucundan bile geçirmez. Kahlo için 19 yaşından itibaren aynadan gördüğü aksini yapmak en çok da ototportreler yapmak kendisini yeniden keşfetmesine neden olur. Keşfettiği içbenliği, kendi derinliğini farketmesine ve kendini tanımasına, insanları anlamasına yol açar. Portre onun yaşamında önemli bir yer tutar. 150 ye yakın resmi vardır. Bu resimlerinin 60 tanesi oto-portrelerden oluşur. Eserlerinin neredeyse üçte biri portredir. Bu portrelerde estetik kaygı yoktur, anlattığı gerçeklik yaşadığı dünyanın tam ortasında, kendi iç dünyasının yalın ve naif biçimiyle ifadesidir. Portrelerden yansıyan samimiyet yaşamındaki gerçekliğin olduğu gibi aktarılmasından ileri gelmektedir. Gerçekliğin dışında zaman zaman bilinçaltının derinliklerinden doğmuş hatta sürrealizmi zorlayan ve hatırlatan resimler yapmış gibi görünse de Kahlo, sürrealizmi reddeder ve her fırsata sürrealist olmadığını söyler. Çünkü onun resimlerinde esas olan figürdür. Peyzaj, natürmort ya da soyut anlatımlar onun dünyasında önemli bir yer tutmaz. Çünkü anlattığı gerçeklik, kendi iç gerçekliğidir; toplumsal gerçekliktir. Bu yüzden hep karşı çıkar sanatı ile ilgili gerçeküstücü nitelendirmelere. Gerçeküstücü nitelendirmelere neden olan bazı resimleri fantezi olarak algılanabilecek özelliklere sahip olsa da her şeyden önce; bu resimlerin, kendi öz gerçekliğinde hem naif hem sembolist hem de dışavurumcu resimler olarak nitelendirilmesi daha doğru olur. Modernizmin, tüm yükselişine rağmen kadınları, özellikle sanat alanında erkeklerin gerisinde bırakan erkek egemen anlayışına karşın Kahlo, akademik eğitim almadan girdiği sanat alanında hızla yol alır. Erkeklerin egemen olan bu alanda bir kadın ressam olarak tüm naifliğine rağmen kendini kanıtlar, varlığını kabul ettirir. Yaptığı resimlerde bilinçli bir üslupta kendi iç dünyasından yoğunlaşarak gelen toplumsal eleştiri gücüyle bir çok sanat otoritesinin hayranlığını kazanır. Aslında yaptığı resimler, bir kadın sanatçının bedeni üzerinden oluşturduğu yepyeni bir dilin ilk örneklerindendir, üstelik bu kadınsı dil, aynı zamanda toplumsal gerçekliğe varan, ayakları yere basan, politik ve protest bir dildir. Onun resimlerinde konuşan bir kadın vardır. Hatta zaman zaman haykıran.. Bedensel acılarını, tüm kadınsı acılarını, tüm insanlık acılarını, kaygılarını görsel bir dille aktaran, bireysellikten evrenselliğe taşıyan bir o kadar naif ve bir o kadar çarpıcı dili olan bir kadın… Resim dili açısından son derece önemlidir Kahlo’nun bu çıkışı. Resimlerini sergilemek, ünlü olmak gibi bir derdi yoktur, hiçbir akıma ya da kurama bağlı değildir. Kendini olabildiğince özgür bırakır, enternasyonel olduğu kadar tutkulu bir vatanseverdir, bu yüzden sanat çevrelerinde marjinal bir konumu vardır. O, bir Meksikalı olarak, Avrupa-ABD bloğunun kültürel hegemonyasının dışında bir ülkenin vatandaşı olarak Modernizmin Avrupa-ABD bloğunun üzerindeki kültürel hegemonyasına, kültür emperyalizmine ve faşizme savaş açmış bir sanatçıdır Kendi hayatını sanat eserine dönüştürebilmiş ender sanatçılardan biri olan Kahlo, döneminde yaşayan diğer kadın sanatçılar gibi kocasının gölgesinde kalmaz. O, erkek egemen anlayışa kafa tutan feminizmle birlikte kadınlar için alternatif bir resim geleneği ortaya koyar. Onun sanatı, kadın ve Meksikalı kimliği üzerinde bir içselleştirme, beden üzerinden özellikle de kadın bedeni üzerinden ifade alanı bulan yeni bir dildir. Kahloyu tarihsel, siyasi ve sanatsal tahlil içinde ele aldığımızda, modernizmin katı doktrinlerine, kapitalizme ve her türlü sömürüye karşı çıkışıyla, üyesi olduğu kominist partinin eylemlerine ve mitinglerine bizzat katılmasıyla sıkı bir devrimci, cesur bir feminist ve hummalı bir vatanseverdir. Kahlo, içi kolayca boşaltılamayacak kadar zengin bir kimliktir. O, bir isyankardır, vücudunu saran acılara baş kaldırdığı, gibi haksızlığa, savaşa, sömürüye de başkaldıran bir isyancıdır. Hayatında her şeyi büyük bir tutkuyla yaşar. Aşkı, sanatı ve devrimi… Acılar içinde geçen hayatına rağmen tutkularından asla vazgeçmeyen, hiçbir kalıba sığmayan özgürlükçü iç dünyasıyla, sanat tarihinin asi kızı, yaşamını anlamlaştıran ve acılarını dindiren sosyalist kimliğiyle, her zaman ilgi uyandıran bir ressam olur. 13 Temmuz 1954’te, akciğer ambolisi teşhisiyle son nefesini vermeden önce yaptığı resme “Yaşasın Yaşam” ismini verecek kadar büyük bir tutkuyla bağlıdır hayata … Kahlo’nun politik ve feminist kimliği hatta sanatsal yeteneği bir tarafa sadece yaşamak için ayakta kalma savaşı bile başlı başına “anıtsal bir mücadele abidesi ” gibidir. Kadınlar için sosyalistler için sarsılmaz ve büyüleyici bir “idol-ikon”dur. Peter Wollen’in, tanımladığı gibi “Fridamania” devrimci mücadelenin anıtsal bir abidesi olarak içi kolay kolay boşaltılamayacak bir Frida Kahlo kültü olarak yol almaya devam edecektir. LÜTFİYE BOZDAĞ
Posted on: Sun, 03 Nov 2013 10:03:00 +0000

Trending Topics



"> ღ☼ღ Psalm 31 ღ☼ღ 1 In you, Lord, I have taken
Gênesis 12 - 1. ORA, o SENHOR disse a Abrão: Sai-te da tua
The other day I wrote a post on 5 areas where I find myself unable
Word For Today For I know the thoughts and plans that I have
THE MEN,that have given there lives so bravely throughout our
Automatic Immigration Jobs Offer: Applicants Besiege National

Recently Viewed Topics




© 2015