Amerika kıtasını istilâ eden ve yağmalayan Avrupalı - TopicsExpress



          

Amerika kıtasını istilâ eden ve yağmalayan Avrupalı eşkıyalar, yerli halka soykırım uygulayarak oraya yerleşmişlerdir. Büyük bir güç elde eden eşkıyalar, ABD diye bir devlet kurdular. ABD, tarihte bilinen geleneksel milli devletlere hiç benzemez. ABD’liler, ABD’yi “şirketlerin devleti” olarak tanımlarlar. Şirketler derken, anlaşılması gereken eşkıyaların kuruluşlarıdır. Zira ABD’de şirketler, eşkıya anlayışıyla iş yapmaktadır. Kısacası ABD, eşkıyalıkla kurulmuş ve eşkıyalıkla hüküm süren bir devlettir. ABD’nin, uluslararası hiçbir kural tanımadan sürekli kaba güç kullanması, eşkıyalığına en büyük delildir. Evet, ABD, uluslararası eşkıya gibi davranmaktadır. ABD’nin yaptığı eşkıyalıklardan birkaç örnek sunalım. ABD, dünya tarihinde nükleer saldırıyı gerçekleştiren yegâne devlettir. ABD, hiçbir uluslararası kuralı ve düzenlemeyi kabul etmemekte, istisna kabilinden ettikleri varsa, ona da uymamaktadır. ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne, dolayısıyla uluslararası adalete ilke olarak karşıdır. Viyana’da 1993 yılında, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları yeniden tanımlayan, “İnsan Hakları Konferansı” düzenlendi. Bütün ülkeler yeni düzenlemeyi oybirliğiyle kabul etti, tek karşı çıkan ABD oldu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nda, ele alınan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların korunması girişimine de yine ABD karşı çıktı ve aleyhte oy kullandı. ABD, yoksul ülkelerin AIDS ilâçlarına serbestçe ulaşabilmesine de karşı çıkmış bir devlettir. ABD’nin son zamanlarda Afganistan, Irak ve Libya’da yaptıkları ise cümlenin malumudur. Suriye’deki iç savaşın arkasında da ABD vardır. ABD yönetiminin akıl hocalarından Brzezinski, İslâm coğrafyasındaki çatışmalar için şöyle demektedir: “ABD, bu çatışmaların arkasında değilse, mutlaka önünde olmalıdır.” Suriye’deki çatışmalarda ABD önde görünmediğine göre demek ki, arkasındadır, Aslında “ABD şirketlerin devletidir” sözünü, “eşkıyaların devletidir” şeklinde anlamak gerekir. Çünkü ABD’deki şirketler, silâhlı eşkıyaların yaptığı soygundan daha fazlasını, silâhsız gerçekleştirmektedirler. Söz konusu şirketler, genellikle petrol, silâh ve ilâç sektöründe yoğunlaşmışlardır. Bu şirketler, savaş çıkartarak petrol ve silâhtan, salgın hastalıkları yayarak ilâçtan para kazanmaktadırlar. Şirket yönetiminde başarılı genel müdür ve üst düzey yöneticiler, ABD yönetiminde etkili makamlara getirilmektedir. Örnek olarak ABD Başkanı George W. Bush döneminde, başkan yardımcısı olan Dick Cheney ve Savunma Bakanı olan Donald Rumseld gösterilebilir. Bunlar Teksas petrol şirketlerinde müdürlük yapmış kişilerdi. Dışişleri Bakanı Condolezza Rice de, Chevron petrol şirketinin müdiresi idi. George W. Bush, babası ve kardeşi de dev boyutlu servetlerini petrol şirketlerinden elde etmişlerdir. Sözün özü, ABD’nin eşkıyalığına ve insanlık dışı uygulamalarına gösterilecek örnekler çoktur. Hal böyle iken ABD, kendince dünyada “haydut devletler” listesi yapmakta ve hiç kimse de bu küstahlığına ses çıkarmamaktadır. Hâlbuki ABD, tüm dünyaya hesap vermesi gereken bir konumdadır. Böyle bir hesap sorulamıyorsa, en azından ABD’nin önüne çıkılmalı ve yaptığı eşkıyalığa “dur” denilmelidir. Bu, insanlığın gereğidir. Bunu yapması gereken ülkelerin başında Türkiye olmalıydı. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş amaçlarından biri de, mazlum milletleri korumaktı. Dahası, şanlı tarihimize yakışan da bu olurdu. Ama maalesef, Türkiye’yi yönetenler, tam aksini yapıyor. Müslümanlar arasındaki uyuşmazlık ve çatışmalarda, Türkiye hakem olması gerekirken, o, uluslararası eşkıyalığı sabit olan ABD’ye, uluslararası hakemlik ve Suriye’yi cezalandırma daveti yapıyor. ABD’ye, böyle bir davet yapmak, apaçık bir zulümdür ve ABD’ye en büyük hizmettir. Zulümden başka bir şey bilmeyen ABD’den, hiç adalet beklenir mi? Bekleyen bedbahtlara yazıklar olsun!
Posted on: Tue, 17 Sep 2013 09:59:17 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015