C BT – 1 Kasım 2013 HUKUK POLİTİKASI Hayrettin - TopicsExpress



          

C BT – 1 Kasım 2013 HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz okcesizhayrettin@gmail okcesizhayrettin.blogspot Flu(x)us – VIII. Bir Denizin Kıyısından Bir Avuç Çakıltaşı’mdan (Devam) ● Yalnızca iktidara gelmek isteyenlerle, bir düşünceyi iktidara getirmek isteyenleri birbirlerinden ayırmalıdır. Bunların ortak yanı birbirlerini kullanmakta bir sakınca görmemeleridir. Bizi de kullanmakta bir sakınca görmezler. Şu halde üçüncü bir yol kalıyor: Bizi ve başka hiç kimseyi kullanmamayı ilke edinenlere onayımızı, oyumuzu vermeliyiz. ● Birimiz dışlandı mı, orada olan artık oligarşidir milyonlarcalık! ● Derinliğin çalındığı bir zamanda yaşıyoruz. Bu yüzden her şeyimiz sahte, yanlış ve yalan... Tek umudum ve avuntum, bunun ayırdında olabilmemizdir. ● Ancak aynı zamanda bir yasa olmasını isteyebileceğin bir ilkeye göre eyle... Bu, koşulsuz, kesin bir buyruk. Yaptığını, herkes yaptığında iyi olacaksa, devam et, değilse bırak! Buyurduğuna herkes uyduğunda iyi olacaksa, buyur, değilse bırak! Biliyor musunuz, böyle bir diyar çölden bile kurak olur sonunda. Kant Dede hayatı biraz ıskalamış gibi geliyor bana. Saatlerin, oradan geçişine göre ayarlandığı bir müzmin bekar... Diktatörlerin kurşun askerlerinin, kendisinin bu deyişine göre uygun adım yürüyeceğini düşünmek istememiş anlaşılan. Oysa doğurgan kaosla kısır düzen arasında asla bir seçim yapmak zorunda değiliz. Sen kaosu iste, düzen kendiliğinden kapını çalar. Açma. Anahtar paspasın altında, o bilir. Sen kaosu iste ve karşı dur. ● Cumhuriyet devletin, demokrasi halkın erdemi... ● Sonunda / Ne elin kalır / Ne yüzün / Elini yüzünü yıkadığın sebilin başında // Yüzünü ellerime sürdüğün / Ellerimi yüzüne sürdüğüm / Kapının önünde // Sesin / Kalır ● Düzen katır gibidir. Atla eşekten doğar ve bunların yapamadığı işleri yapar. Ancak kısırdır. Yeni bir katır için yine yeni bir at ve eşek gereklidir. ● Bir meslektaşım burada (facebook’ta) hukuk ve adalet üzerine yazdıklarımıza, sosyal medya zımbırtısıyla sulandırma eleştirisini yapmış... Evet, ülke düşerken meleklerin cinsiyetini tartışmaya entelektüel gücümüzün yetmemesinden dolayı çok üzgünüm. Ama biliyorsunuz ki, ben her türlü meslek sıfatımdan vazgeçmiştim. Ayrıca, konular ve irdelenme biçem ve yöntemleri kimsenin tekelinde değil. ● Facebooktan pek çok şey öğreniyorum. İnsanın her şeyi öğrenemeyeceğini, her şeyi bilemeyeceğini, nelerin nasıl söylenmeyeceğini öğreniyorum. İnsanları yeniden ve çok farklı yönleriyle tanımaya başladım. Kendimi de tabii ki... Burası şaşılacak bir deney işliği aynı zamanda. Burada bir şeyleri değiştirebileceğin umuduyla tüm sermayeni masaya sürersin. Kazanıp, kazanamayacağınıysa asla bilemeyeceksin... Kaybettiğini de. Yüzüme bak, der gibi her defasında… Söylemek istediği bir şey var ve ben onu anlayamıyorum. ● Camiyi de yıkarım demek, şunu demenin ön habercisidir: Anıtkabiri yıkacağız! Çok kurnazlar değil mi? ● Adam Atatürk diyemiyor. Bu ne kin, ne biçim bir kompleks, anlamak mümkün değil! ● Kefenimizle çıktık yola deyip duruyorsun. Bize ne senin kefeninden, birader! Belli ki, ne yapıyorsan, karşılığının kefen olduğunu düşünüp duruyorsun. Korkma, kimse sana onu giydirmek heveslisi değil. Yaptıkların ama bu millete kefen giydirmekten beter! ● Böyle bir musibet bin nasihate yetti. (umarım.) ● Yaş kesen kendi başını keser! ● 29 Ekimlerde tüm Atatürk Caddeleri Cumhuriyet Meydanlarına çıkacak! Çıktı: Gülriz Uygur, Hukukta Adaletsizliği Görmek, Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, Ankara 2013; Hayrettin Ökçesiz, Sonbahara Eylem Kitabı, Kanguru Yayınları, İstanbul 2013
Posted on: Fri, 08 Nov 2013 08:29:15 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015