Dünyanın Adrenalini yeni bir not yazdı:Mağara dalışı / Cave - TopicsExpress



          

Dünyanın Adrenalini yeni bir not yazdı:Mağara dalışı / Cave diving 19 Nisan Sualtı mağaraları, farklı bir ortam ve farklılıkkavramını içeren her olgu gibi merak uyandırıcıdır. Çoğu doğal oluşumun aksine,günümüzde özellikle de ülkemizde hala, sualtı mağaralarıyla ilgili bilinenlertatmin edicilikten çok uzaktadır. Kuru mağaracılık çok eskilere dayansa da,sulu mağaraların bilinebilirliklerinin sınırı ancak scuba dalış donanımlarındason 50 yılda görülen ilerlemeler sonucu, mağaralarda dalış yapabilmenin mümkünolmasıyla zorlanmaya başlandı. Mağara dalışları böylece mağarabilimin (speleoloji)gelişiminde önemli bir yer kazandı. Su ile örtülü mağara bölümlerini ortaya çıkarmak veyeraltı sularının özelliklerini anlayabilmek için, bu noktada dalış olayı vesualtı bilimi devreye girmiştir. Mağara biliminin bir ihtiyacı olan mağara dalıcılığı,araştırma ve keşif amaçlı olmasının yanı sıra, sportif ve rekrasyonel yanlarıda bünyesinde barındırmaktadır. Bir anlamda, sualtı kültürüne yeni bir boyutgetirmiştir. Salt, sualtı ve deniz mağaralarını çoğunlukla rastlantısal olarakinceleyen dalıcılar, artık, mağara bilimin doğrultusunda daha anlamlı veverimli olabilmenin bilinci içindedir. Mağara dalıcıları, sualtı mağara sistemlerinin keşfi ve araştırılması yoluylabugüne kadar, karst hidrojeolojisine büyük katkılar sağlamışlardır. Sistemlerinharitalandırılması, profil ve kesitlerinin çıkarılması, konduit mağaralarınınyeri ve morfolojisi konusunda çok önemli veriler sunmuştur. Pasajlardaki suhızları, yeraltına ya da denize boşalan sistemlerin debilerinin ölçümü, mağaradalıcıları tarafından gerçekleştirilebilmiştir. Mağara dalıcıları; renk, ısı,haloklin (sanılkatman) tabakalarının derinliği ölçümleri, su izleme yöntemlerive örneklemelerle yeraltı suyu kalitesi çalışmalarına katkıda bulunabilirler.Gönüllü ve eğitimli teknik dalıcılar, sualtı mağara sistemlerininaraştırılmasında, bilimcilerin en büyük destekçisi konumundadırlar. Uygunbiçimde oluşmuş düşey şartlardan içeri girebilecek iyi yetişmiş dalgıçlar(mağara dalıcıları), bu sistemlerin yatay ve dikey boyutlarını daha iyi inceleyebilirve fotoğraflayabilirler. Sualtı mağaraları, farklıbir ortam ve farklılık kavramını içeren her olgu gibi merak uyandırıcıdır. Çoğudoğal oluşumun aksine, günümüzde özellikle de ülkemizde hala, sualtımağaralarıyla ilgili bilinenler tatmin edicilikten çok uzaktadır. Kurumağaracılık çok eskilere dayansa da, sulu mağaraların bilinebilirliklerininsınırı ancak scuba dalış donanımlarında son 50 yılda görülen ilerlemelersonucu, mağaralarda dalış yapabilmenin mümkün olmasıyla zorlanmaya başlandı.Mağara dalışları böylece mağarabilimin (speleoloji) gelişiminde önemli bir yerkazandı. Ülkemizdeki kara mağaralarısayısı on binlercedir. Dolayısıyla, sulu sistemlerin ve yeraltı sularınınpotansiyeli çok yüksek olarak kabul edilmektedir. Ayrıca kıyı ve deniz mağaralarısayısının da oldukça fazla olduğu sanılmaktadır. Mağaralar, birçok kişinintahmin edemeyeceği kadar ilginçlikler ve güzellikler kapsamaktadır. Budeğerleri merak eden kişiler, yıllardır, gizemli ortamını tanımak, incelemekiçin buralara geziler düzenlemektedir. Bununla birlikte, halaaraştırılması tamamlanmamış veya henüz keşfedilmemiş birçok mağara düzenivardır. Su ile örtülü mağarabölümlerini ortaya çıkarmak ve yeraltı sularının özelliklerini anlayabilmekiçin, bu noktada dalış olayı ve sualtı bilimi devreye girmiştir. Mağarabiliminin bir ihtiyacı olan mağara dalıcılığı, araştırma ve keşif amaçlıolmasının yanı sıra, sportif ve rekrasyonel yanları da bünyesindebarındırmaktadır. Bir anlamda, sualtı kültürüne yeni bir boyut getirmiştir.Salt, sualtı ve deniz mağaralarını çoğunlukla rastlantısal olarak inceleyendalıcılar, artık, mağara bilimin doğrultusunda daha anlamlı ve verimliolabilmenin bilinci içindedir. Mağara dalışı vearaştırmaları gurubu 10 yılı aşkın bir süredir ülkemizde sualtı mağaracılığı vemağara dalıcılığı üzerine sistemli çalışmalar yürütmekte, araştırma, eğitim vekeşif etkinlikleri düzenlemektedir. Mağara Dalışı veAraştırmaları Gurubu (MADAG) 1987 yılında ODTÜ Sualtı Topluluğu (ODTÜ-SAT)çatısı altında etkinliklerine başlamış, küçük bir dalıcı gurubuyla yavaş amasağlam bir yapılanma süreci yaşamış ve Türkiye`de mağara dalışı üzerinesistemli olarak çalışan ilk ve tek gurup olmuştur. Madag, kara ve denizmağaralarına, yeraltı su sistemlerinde sistemli olarak araştırma çalışmalarıyapmakta, raporlar hazırlamakta, bunları ilgili birimlere sunmakta,mağaralardaki tatlı su rezervlerini, doğal ve tarihi değerleri ortayaçıkarmakta ve korunmaları için çalışmalar yürütmektedir. Madag, küçük birdalıcı gurubuyla yola çıkmanın sıkıntılarını zaman zaman yaşamış olmasınarağmen, bu özelliği sayesinde sağlam bir altyapı ve teknik dalış açısından iyiyetişmiş bir üye profiline sahip olmuştur. 1994 yılında Sualtı AraştırmaDerneğinin (SAD) kurulmasından sonra varlığını ODTÜ-SAT ve SAD ortak çatısıaltında devam ettirmiştir. Madag olarak Türkiye`de mağara dalıcılığı konusundaolumlu, bilimsel, sistematik çalışmaların yürütülmesi amaçlanmış, bu tipçalışmaların hangi çatı altında olursa olsun desteklenmesi etnik olarak kabuledilmiştir. Bu amaçla madag, mağaracılık, mağara dalışı ve teknik dalış ileilgili bilimsel çalışmalar yürütmüştür. Bu kuruluşlar arasında ABD NSS-CDS(Ulusal Mağaracılar Birliği-Mağara Dalışı Bölümü), UKAM (Uluslararası Karst SuKaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi), MTA-MAG (Mağara Araştırma Gurubu)gibi Türkiye ve Dünyada mağaracılık ve mağara dalışı konusunda önde gelenkuruluşlar bulunmaktadır. ABD NSS-CDS`in (UlusalMağaracılar Birliği Ğ Mağara Dalışı Bölümü) katılımı ve UKAM`ın (UluslararasıKarst Sularını Araştırma Merkezi) katkılarıyla Karst-Dalış`95 ve KarstDalış`96araştırmaları yürütülmüş, yine UKAM`ın katkılarıyla Kasım 1996`da Finike GökMağara-Suluin araştırma dalışları başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu ortakçalışmalara rağmen, Türkiye`de mağaracılık adına, genelde birbirinden kopuk veyetersiz bir örgütlenme ve birlik yapısı vardır. Kurumlar zaman zaman kendiiçlerinde bölünmeler yaşamaktadırlar. TMB (Türkiye Mağaracılar Birliği) sonyıllarda bu dağınıklılığı gidermeye çalışıyor. Ancak kurumlar da etkinliklerini,yapılarını ve amaçlarını titizlikle belirlemeli, vakit geçirici hafta sonugezilerine değil, daha profesyonel, bilimsel bir takım çalışmalarayönelmelidirler. Günümüzde bu türden çalışmalar maddi bir takım zorlukları içermektedir. Bunoktada bir kaç kurumun ve farklı disiplinlerin bir araya gelmesi ile ciddiaraştırmaların oluşturulması, bu araştırmaların projelere dönüştürülerek maddidestek sağlanması mümkün olacaktır. Bu aşamada bilimselçalışmalara, doğa korumacılığına destek vermek isteyen firmaların, kurumlarındestekleri, sponsorlukları da önem kazanmaktadır. Mağarabilimcilik, ülkemizdebelli bir geçmişe ve birikime sahip olmasına rağmen, mağara sularına ve sualtımağaralarına dalış konusunda çağa uygun atılımlar yapılmamıştır. Yabancılarla ortakyapılan birkaç dalışın dışında, yerli ekiplerin gerçekleştirdiği dalışlar birelin parmaklarını geçmez. Bu dalışlarda bu işin eğitimini almamış kişilertarafından, kendilerini önemli ölçüde tehlikeye atarak yapılmıştır. Sualtındaki kovuklar ve mağaralar sarsıcı ve çarpıcı özelliklere sahip olup,dalıcıların yoğun ilgisini çekmektedir. Tehlike, işte bu noktada başlar.Eğitimsiz ve özel donatımsız olarak, bu işe girişilmesinin riski büyüktür veyapılacak hatanın faturası, genellikle ölümdür. Şüphe yok ki, mağaradalıcılığı, en teknik dalış türüdür. Ele alınış ve dalış ortamı nedeniylebirçok tehlike içerir. Uygulama tam beceri gerektirir. Ansal ve bedenselyeterlilik mükemmel olmalıdır. Muhakemede yapılan hatalar kazalara nedenolmaktadır. İyi bir planlama ve uygulama, hem yüksek güvenlik, hem de başarıgetirecektir. Mağara-dalıcılığı, bazıları için benlik tatmin aracı iken, diğerbazıları için eğlence ve değişik duyguları tatmak uğruna bir araçtır. Sayılarıher gün artan, başka bir gurup ise olayı araştırma ve keşif olarakalgılamaktadır. Mağara dalışı içerdiğirisklerin fazlalığı nedeniyle çok yetkin ve disiplinli eğitim gerektiren vediğer dalışlara göre ekipmanın çok daha fazla önem kazandığı bir teknik dalıştürüdür. Eksik veya yanlış donatının kullanımı mağara dalışlarında meydanagelen eğitimi gerektirmektedir. Açık su dalışlarına göre donanım ve teknikaçıdan çok farklı standartlara sahip olduğu için, kişi ne kadar tecrübeliolursa olsun mağara dalışı yapabilmek için mutlaka özel bir eğitimden geçmişolması gerekir. Mağara dalgıcı olabilmek için kişinin açık su dalışlarında çokiyi bir seviyeye gelmiş olması gerekir. Dalış türleri içinde, kapalı ortam dalışları olarak bilinen, buzaltı ve batıkdalışları ile birlikte anılmakta ve risk oranı en yüksek düzeyde kabuledilmektedir. İleri açık su dalıcı eğitimi, gece ve bulanık su dalış eğitimi,ilk yardım kursu, kovuk dalış eğitimi ve farklı seviyelerdeki mağara dalışeğitimleri, mağara dalıcısı olma yolunda çıkılması zorunlu basamaklardır. Gecedalışı, Derin dalış, Gece Derin Dalışı, Sualtı Sörveyi, Karada Sörvey veHaritacılık gibi kursların alınması da faydalı olacaktır. Mağara dalıcısıeğitimi, eğitim ve beden düzeyinde yeterli olmasına ek olarak, mental olarak damağara dalışları yapmaya hazır olmalıdır. Mağara dalıcılığı için en önemliunsur, dalıcının ussal olarak kendini kontrol edebilmesi, dalış sırasında açıkbir zihne sahip olması, zor koşullarda stresi kontrol edip, paniğe kapılmadansorunların üstesinden gelebilmesidir. Bu nedenle mağara dalıcılığı herkes içinuygun değildir. Uzmanların tahminlerine göre açık su dalgıçlarının %1`inden azımağara dalışı eğitimi almak için gerekli bilgi, deneyim ve beceriye sahiptir. Açık su dalışlarındaki enönemli güvenlik faktörü ekipman arızası, solunum gazının bitmesi gibi herhangibir acil durumda yüzeye kontrollü acil durum çıkışı yapma olasılığınınolmasıdır. Ama mağara, batık ve buzaltı dalışları gibi üstü kapalı ortamlardadalgıç bu güvenlik faktörünü gözden çıkartmak zorundadır. Mağara dalışıeğitiminin ön aşaması olan kovuk dalışlarında mağara girişleri gözdenkaybedilmez ve su yüzeyinden en fazla 40 m derinlikte giriş yapılır. Böylece acil bir durumda kontrollü acil çıkış yapabilme olasılığı sağlanır vebu nedenle de bu tür rekreasyonel dalış kabul edilir ve kovuk dalışı eğitiminiNAUI, PADI, SSI açık su dalışı eğitimi veren kurumlarca verilebilir. Mağaradalışlarında ise çok daha fazla penetrasyon uzaklıkları söz konusudur. Ve birteknik dalış türü olduğu için eğitimi sadece NSS-CDS (National SpeleologicalSociety Cave Diving Section, ABD Ulusal Mağarabilim Topluluğu Mağara DalışıBölümü), NACD (National Association of Cave Divers, ABD Ulusal MağaraDalıcıları Birliği) ve GUE (Global Underwater Explorers, Küresel SualtıKaşifleri) gibi organizasyonlarca verilir. Ekipman söz konusuolduğunda da kovuk ve mağara dalışları farklılık gösterir. Kovuk dalışlarındamakara ve kılavuz ip gibi mağara dalışı ekipmanları kullanılmasına rağmen bunundışında açık su dalışlarında kullanılan ekipmanın hemen hemen aynısı kullanılır,ama mağara dalışlarında kullanılan ekipman çok daha farklıdır. Mağaradalgıçları kılavuz ip, makara, çift vana ve çift regülatörlü scuba sistemlerigibi özelleşmiş ekipmanlar kullanırlar. Mağara ortamındaki kayalar, sarkıt ve dikitler, sağlam olmayan tavanlar, silttabakası, akıntı, değişen yüzey ve hava koşulları, karanlık, kılavuz ipetakılma, dolaşma olasılığı dalışın risklerini ciddi boyutta arttırır. İşte bunedenle teknikler, dalış ekipmanı ve dalış planlaması bir mağara dalgıcı içinhayati önem taşır. Mağaralarda korunmasıgereken doğal oluşumlar ve çok ince ve küçük partiküllerin çökmesi sonucuoluşan silt tabakası bulunur. Silt ufak bir su hareketi ile yükselip görüşü çokkısa bir sürede sıfıra indirebilir ve bu ince ve hafif tozun yeniden çökmesiçok uzun zaman alır. Mağaradaki oluşumlara zarar vermemek ve silt tabakasınıkaldırmadan ilerleyebilmek için yüzerlik kontrolü, doğru vücut pozisyonu alma,silt kaldırmadan yüzme gibi özel teknikler bir mağara dalgıcı için çokönemlidir. Ayrıca mağara içindeki göllerin ve yeraltı sularının çok soğukolması, bazı mağaralarda görüş mesafesini 1-2 cm`ye düşürebilir. Dalıcınınfiziksel ve psikolojik olarak hazır olmaması, eğitim eksikliği de çok önemlipotansiyel tehlikelerdir. Birçok dalış kazasında tüm ekipman çalışır ve dalıştüpleri dolu iken panik yüzünden dalıcıların yaşamlarını yitirdikleribelirlenmiştir. Dalış disiplini olarakmağara dalışı, sportif ve rekrasyonel dalıştan tamamen ayrılmakta ve bu ayrımınfarkında olmamasının sonucu çok ağır olmaktadır. ABD ve Avrupa`da temel mağaradalışı kavramları yerleşmeden önce birçok dalıcı maalesef hayatınıkaybetmiştir. Kaza istatistikleri incelendiğinde kaza başına düşen ölümoranının yüksek olması en çok dikkat çeken bilgi olarak karşımıza çıkmakta.Diğer önemli bilgi de mağara dalışlarında hayatını kaybeden dalıcıların birçoğunun tecrübeli açık su dalıcısı, hatta eğitmen oldukları, ancak mağaradalışı konusunda herhangi bir eğitim almadıklarıdır. Tüm bu veriler, mağaradalışının dalış türleri arasında farklı bir şekilde değerlendirilmesigerekliliğinin bir göstergesidir. Bu Sayfa Kalp Atışlarınızı Hızlandıracak. Dünyanın En Heyecan Verici Paylaşımları. Extrem Sporlar (Extreme Sports) Fikret Akar ve 9 kişi daha bunu beğendi.
Posted on: Sat, 09 Nov 2013 19:25:42 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015