Kitabın adı: AK ASKER, Bir ABD, AKP ve Cemaat Projesi Yazarı: - TopicsExpress



          

Kitabın adı: AK ASKER, Bir ABD, AKP ve Cemaat Projesi Yazarı: Hüseyin Özalp (…) Sayfa 9: Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin bozulduğu ve Rusya’ya yaklaştığı bir dönemde 27 Mayıs 1960 darbesinin geldiğini görüyoruz. (…) Sayfa 12: AKP kendi derin devletini kuruyor, kendi darbesini yapıyor. (…) Sayfa 15: AKP, 28 Şubat’ın ürünü bir partidir. (…) Sayfa 17: Fehmi Koru ve Ahmet Davutoğlu, “Nobel Barış Ödülü alacaksın” diyerek Abdullah Gül’ü (1 Mart) tezkere karşıtlığına ikna etti. (Topaç & Gülen ekibi! HM) (…) Sayfa 19: 25 Şubat tarihinde Çevik Bir, Amerika’ya gitmişti. Abdullah Gül de oradaydı. Amerika’da Çevik Bir’e JINSA’da madalya (üstün hizmet ödülü) taktılar. (…) Sayfa 23: 28 Şubat Kararları’nın gizlenen maddesi: 10. Madde: İran’a yaptırım maddesi! (…) Sayfa 30: Abdullah Gül, Erbakan’a “Pezevenk” diyen Tuğgeneral Osman Özbek’in görevden alındığını, evrağı Erbakan’ın imzaladığını söyler. Daha sonra Hasan Celal Güzel yalanı ortaya çıkartır. Özbek rütbe alır. (…) Sayfa 31: Çevik Bir, bir resepsiyonda elindeki kadehi sıkıca tutarak Erbakan’ın yanına yaklaşarak, şunu söyler: “Sayın Erbakan, her yerde askerlerle her konuda hemfikir olduğunuzu söylüyorsunuz. Bakın general arkadaşlarımızla birlikte, biz sizinle aynı fikirde değiliz.” Erbakan’ın cevabı: “Sayın Bir, bu konuda da biz sizinle hemfikiriz!” (…) Sayfa 35: Abdullah Gül: “Vuralım, dökelim, kıralım!” (…) Sayfa 37: Gülen’in 28 Şubat manevraları! Fetullah Gülen, 16 Nisan 1997 tarihinde Kanal D’de Erbakan Hoca’yı yerden yere vuruyor; “Beceremediniz, bırakın artık!” çağrısı yapıyordu. Öncesinde kız çocuklarına başlarını açması için fetva veriyordu. (…) Sayfa 42: F. Gülen, Yalçın Doğan’a: “28 Şubat’ta asker tavır koymakta haklıdır.” (…) Sayfa 43: Fetullah Gülen: “Kesintisiz eğitimi tehlikeli görmedim.” (…) Sayfa 44: Gülen: “MGK’nın müdahalesi meşru ve masumdur. Askerler, bazı sivillerden daha demokrat!” (…) Sayfa 50: 12 Eylül’den az önce Gülen, 20 günlük rapor aldı. (…) Sayfa 51: 2006 yılında da, Mart ayında Kanal D’nin yayınına katılan Kenan Evren; Gülen’den kendisine görüşme talebi geldiğini, rüşvet olarak saat gönderdiklerini, “kravat taksın gelsin görüşelim!” dediğini anlatıyordu. (…) Sayfa 51: Evren’in iddialarına Zaman gazetesinde 3 Mart tarihinde Gülen’in kravatlı fotoğrafı yayınlanarak şu yanıt veriliyordu: Fetullah Gülen: “Dünyada İranlılar ile yıldızı barışmayan bir insan var, o da benimdir!” (…) Sayfa 64: ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Carolyn Huggins, Tayyip Erdoğan’a destek ziyaretinde bulunarak “arkasındayız” açıklaması yaptı. (...) Sayfa 110: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, aynı dönemde farklı bir oluşumun peşindeydi. (…) Sayfa 112: Gül: “Türban sorun değil. Kadının en büyük problemi de başörtüsü değildir!” (…) Sayfa 118: Ancak nasıl oluyor da Erdoğan’ın her adımından melih Gökçek haberdar olabiliyordu. Gökçek’in etkisindeki Flash Tv muhabirleri her toplantıya katılarak Erdoğan’ın sinir katsayısını artıracak sorular soruyordu. (Erdoğan, ADL Başkanı Abraham Foxman ile görüşecek vb) (…) Sayfa 122: Nasuhi Güngör, 1998’de Diyarbakır’da G. Fuller’a soruyor: “Niçin, birden fazla İslamcı parti istiyorsunuz? İslamcılar’ı çok mu seviyorsunuz?” Fuller, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir Fransız diplomat dedi ki, “Biz Almanya’yı o kadar çok seviyoruz ki, iki tane Almanya olsun istiyoruz.” (…) Sayfa 140: 2004 yılında Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Fehmi Koru, Taha Kıvanç adıyla yazdığı makalede Erdoğan’ın ABD ziyaretinde Yahudi kuruluşlarıyla ilgilendiğini yazıyor. (…) Sayfa 144: Erdoğan, JINSA’dan ödül alacak. Çevik Bir de JINSA’dan ödül aldı ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı gündeme geldi. (…) Sayfa 148: Erdoğan, 10 aylık hapis cezasını tamamladıktan sonra Temmuz 2000’de ABD’ye giderek Fetullah Gülen’le halvet oldu. (…) Sayfa 149: Erdoğan: “Diyarbakır’ı BOP’un merkezi yapacağız!” (…) Sayfa 150: Sabah: 9 bin metrede hesaplaşma! Çevik Bir, Şevket Kazan barıştı! (…) Sayfa 161: AKP’nin amblemi, Fas’ta aynı isimle zaten var olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin “Ampul”ünün aynısıydı. Bir farkla, Fas’ın AKP’si gaz lambası kullanmış, bu partinin adını alan AKP ise biraz daha modernleştirerek sembol olarak ampulü seçmişti. Ampul üzerine geyikler yapılmaya başlanmıştı. Hatta Zaman gazetesi yazarı ve Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal köşesinde ampulün argo çağrışımlar yaptığını vurgulamıştı. Kendisine sorduğumda bana “Anadolu’da homoseksüel erkekler için ‘Ampul’ sözünün kullanıldığını” söyledi. (…) Sayfa 185: Çevik Bir’e bağlı “Özel Kuvvetler”, Kıvrıkoğlu’na yönelik suikast girişiminde bulundu, iddiası… Kıvrıkoğlu ortadan kaldırılırsa, Bir’in Genelkurmay Başkanlığı yolu açılacaktı! (...) Sayfa 187: Darbecileri yargılama iddiasındaki Ergenekon soruşturmasının, 28 Şubatçılar’a dokunmadığı artık sır değil. Bir’in ifadesini aldılar, “Sanık” değil “Tanık” oldu! (…) Sayfa 193: Ankara’daki Patalya Otel’de AKP, yenilikçiler toplanıyordu. Recai Kutan, Abdullah Gül, Haberal ile kankaydı. Gölbaşı Patalya Otel’de verilen hamsi partilerini hiç kaçırmazlardı. (…) Sayfa 195: Erdoğan’ın Haberal ile ilişkileri o denli iyiydi ki, partinin ilk toplantıları bile onun otelinde yapılıyordu. (…) Sayfa 196: Ecevit düşürülmeden ABD, Irak’a giremezdi! (…) Sayfa 206: AKP, APO’ya Anayasal güvence veriyor! (…) Sayfa 215: Erdoğan’dan Mason’lara kutlama mesajı! (…) Sayfa 242: Baykal’ın desteği ile Erdoğan’ın Başbakanlık düğümü çözülüyor. (…) Sayfa 243: Erdoğan, Gül’e sordu: Sen Bakanlar Kurulu’na girdiği zaman bakanlar ayağa kalkar mı?” Gül, “Hayır, böyle bir şeye gerek yok” deyince, Erdoğan “Ben başbakan olunca kalkacaklar.” (…) Sayfa 265: Özden Örnek: Elalem uzayda, biz türbanla uğraşmaktayız! (…) Sayfa 275: 10 Aralık 2002, Erdoğan Beyaz Saray’da. Bush, Erdoğan’a soruyor: “Savaş kararı alırsak bize yardım edeceksiniz değil mi?” Erdoğan: “Easy… Kolay… Mr Predisent…” Bush ise o kadar emin değildi. “Çok kolay evet dedi.” “Ben onu biraz shallow buldum.” Yani içi boş! Diğerlerine dönerek: “Siz nasıl bu kadar rahat durabiliyorsunuz. Açıkçası bana güven vermediler!” dedi. (…) Sayfa 277: Başkan Bush, “1 Mart Tezkeresi” için “1 milyar dolar” pazarlığı yapan Babacan ve Yakış’a iltifat etti: “At tacirleri!” (…) Sayfa 279: “1 Mart Tezkeresi”nin reddedilmesi ve Abdullah Gül’ün gizli zaferi olarak sonuçlanıyordu. (…) Sayfa 302: (Melih Gökçek, Hasan Hüseyin Ceylan, Fatih Çekirge, Murat Çelik operasyonu! HM) Star’da, Erdoğan’ın Taliban ve El Kaide örgütü şeyhlerinden Hikmetyar’ın önünde diz çökmüş otururken fotoğrafı yayınlıyordu. (…) Sayfa 319: Genelkurmay II Başkanı İlker Başbuğ’un önü 2004 yılı şurasında açılıyordu: Başbuğ, Ocak ayında İsrail’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştiriyordu! (…) Sayfa 354: Erdoğan: “Ayrıca kızım türbanı çok sık buluyor. Moda olduğu için takıyor.” (…) Sayfa 406: Talabani: Erdoğan, Federal Irak’ı destekliyor! (…) Sayfa 412: Özden Örnek: Bir elinde “Davetiye” Başbakanlık kapısında! AKP ile ilişkisi, çocukları Çalık’ta çalışıyor! (…) Sayfa 506: 7 Nisan 2006! Zapsu, American Enterprise Instiutte’da yalvarıyor: “Bu adamı deliğe süpürmeyin kullanın!” (…) Sayfa 522: Erdoğan’dan Gül’e (Hasan Celal) Güzel mesaj: Cumhurbaşkanlığı’na aday olma! (…) Sayfa 523: Büyükanıt: Sözde değil, özde laik olmalı! (…) Sayfa 535: Emine (Erdoğan) Hanım da kısa sürede ABD sosyetesine karışıyor, “Aslan Kral” gösterisine bilet bulamayınca “Operadaki hayalet” müzikalini izliyordu. (…) Sayfa 609: MİT (Emre Taner) 80. Kuruluş yıldönümü olan 5 Ocak 2007’de yaptığı açıklama: “Ulus devlet dönemi sona erecek!” (…) Sayfa 619: Sonuç: “Ak Asker” geliyor! (…) Sayfa 622: Zaman Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, 2010 YAŞ’tan önce bir sonraki “Genelkurmay Başkanı’nın adını veriyordu: “İlker Başbuğ iki yıllık süresini doldurdu. Yerine Kara kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner gelecek. Koşaner’den sonra o koltuğa kimin oturacağı belli gibi. En güçlü aday 2. Ordu Komutanı Necdet Özel!” (…) Sayfa 629: Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ: “Sabrımızın bir sınırı var!” ??????? Alıntı-Hayrullah Mahmut Özgür/Ultra Türkler
Posted on: Mon, 07 Oct 2013 10:10:13 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015