RE’SEN EMEKLİLER DERNEĞİ GENEL MERKEZİ Basın Açıklaması - TopicsExpress



          

RE’SEN EMEKLİLER DERNEĞİ GENEL MERKEZİ Basın Açıklaması 29 Ağustos 2013 Kamuoyunun dikkatine ; Önümüzdeki günlerde Ankara 13.Ağır Ceza Mahkemesinde başlayacak olan 28 Şubat post-modern darbe davasını yakından takip etmekteyiz. Kamuoyu şunu iyi bilmelidir ki; Darbe süreçlerinde ülke idaresini elinde tutmak isteyen cuntacı zihniyet, özellikle 28 şubat sürecinde “irticai” faaliyetleri tehdit olarak algılamış, baskıcı ve dayatmacı uygulamalarla, düzmece belgeler ve fişlemelerle bir çok insanı mesleğinden etmiştir. Bu dönemde en çok mağdur edilenler ne yazık ki yine askerler olmuştur. Hiçbir somut belgeye dayanmadan sadece görüş ve inançları sebebiyle, yargı kararı olmadan binlerce asker TSK’den atılmış ve mağdur edilmişlerdir. Söz konusu bu ayırma işlemleri kimi zaman Yüksek Askeri Şura Kararları (YAŞ) ile kimi zaman da Bakan Onayı veya Kararnamelerle hasıl olmuştur. Darbe dönemlerinde cuntacı zihniyetin yaptığı bu ayırımcı ve dayatmacı uygulamalar ne yazık ki bugün siyasi irade tarafından daha ağır bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Son günlerde özellikle 28 şubat döneminde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesine yönelik yapılan düzenlemeler basında sıkça yer almaktadır. Yapılan bu iyi niyetli düzenlemelerdeki ayırımcılığı dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bildiğiniz gibi 28/08/1999 tarih ve 4455 sayılı kanun ile 22/06/2006 tarih ve 5525 sayılı Devlet Memurları ile diğer kamu görevlilerinin disiplin cezalarının affı hakkındaki kanunlardan askerler faydalanamamıştır. Yine 22 Mart 2011 tarih ve 6191 sayılı yasanın geçici 32.maddesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden “Yargı denetimine kapalı idari işlemlerle veya Yüksek Askeri Şura Kararları ile ilişiği kesilenlere” bir takım özlük hakları iade edilmiş, ancak sözde yargı yolu açık idari işlemlerle ilişiği kesilen Kararname mağduru askerler söz konusu yasadan yine faydalanamamıştır. Görüldüğü üzere aynı dönemlerde ve aynı gerekçelerle mağdur edilenler arasında açıkça bir ayırımcılık yapılmış ve mağduriyetler katmerleştirilmiştir. Tüm bu uygulamalar derinlemesine incelendiğinde, yapılan yasal değişikliklerinin 28 şubat sürecinde devlet memurluğundan “irticai” sebeplerle ilişiği kesilenlere yönelik olduğu görülecektir. Buda gösteriyor ki; bireylerin Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetler ile Eşitlik ilkesinin ihlal edildiği de apaçık ortadadır. Sosyal hukuk devletinde olması gereken hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku egemen kılınmıştır. Ayrıca ülkede yaşanan 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 dönemi darbe mağdurlarının hak kayıplarının görmezden gelinmesi, olayın sadece 28 Şubat döneminin bir kısım mağdurları ile sınırlandırılması yapılan ayırımcılığın boyutlarını da gözler önüne sermektedir. İktidar sahiplerinin bu ayırımcı politikaları bireylerin hukuk devletine olan güven duygularını zedelemiştir. Yetkilileri hukuk kuralları çerçevesinde adaletli davranmaya, mağdurlar arasında uygulanan bu ayırımcılığa bir son vermeye ve tüm mağdurların mağduriyetini gidermeye davet ediyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Posted on: Thu, 29 Aug 2013 08:58:39 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015