Salih Aras/ BDP yerel seçimler sonunda, kendisini fesh edecek, - TopicsExpress



          

Salih Aras/ BDP yerel seçimler sonunda, kendisini fesh edecek, HDP’ye (Halkarın Demokratik Partisi) dönüşecek. ‘Halkların’ deniliyor ama, Halkların bir ortaklığı yok. Tek Halkın (Kurdistan Halkı’nın) emeği, canı ve kanı üzerinde tepinmeler var. Çok acımasızca tüketiliyor. Öcalan, Mahir Çayın’ın anısına HDP’yi kurduklarını açıklıyor. Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Doğu Perinçek, Mihri Belli vd.vd (İbrahim Kaypakkaya dışında) hepside Kemalist olduklarını ayan-beyan açıkladılar. Öcalan’da İmralı’ya geldikten sonra açıkladı. Ortak noktaları; Kemalist Devrim’in yarım kaldığı, tamamlanması gerektiğidir. Lozan’ı güncelleştirme bundan dolayıdır. Dersim Katliamı’nın, ‘M. Kemal’e rağmen yapıldı’ denilerek O’nu aklamaya çalıştı. ‘Nihai Çözüm Kemalizimdir’ dayatması Türk Irkçılığını meşrulaştırmak, Kurdistan Halkı’na kabul ettirme uğraşlarından başka bir şey değildir. BDP, MHP’lileşiyor. HDP bunun başlangıcıdır. BDP’de boşuna bayrak sevdası başlamadı. Türkiye işgal altında değildir. Türk Bayrağını bu kadar güncelleştirme ahlaki değil, sıradan bir olay da değildir. Bunun altında çok derin hesaplar var. Türkün bütün yargı değerleri, Kurdistan Halkına kabul ettirilmeye çalışılıyor. Bununla da Kürde, bütün yargı değerlerinden vazgeçilmesi dayatılıyor. Kurdistan, atalarımızın toprağı, işgal altında, her şeyimizle inkar ediliyoruz, ama Türk Bayrağına bir saldırı yok, İslam’a bir saldırı yok, neden güncelleştiriliyor? Burada dayatılan Türkçülüktür, Türk olacaksın! Neden M. Hayri Durmuş, Mazlum Doğan’ın anısına değil de, Mahir Çayan’ın anısına? M. Doğan ve M. Hayri’nin anısına bağlılık; Bağımsız Birleşik Demokratik Kurdistan için mücadeledir. M. Çayan’ın anısına bağlılık; yarım kalmış Kemalist ‘devrim’in tamamlanmasıdır. Bunun açık anlamı; Kurdistan’ın inkarı ve tüm değerlerinin Türk Irkçılığına feda edilmesidir. Sinsiliktir, hırsızlıktır, ne demek Hayri, Mazlum, yoldaşlarının mücadelesi ve Kurdistan Halkı’nın canı kanı ve emeği üzerinde gelişen mücadeleyi, yaratılan gücü Türk Irkçılığına feda etme? Buna karşı çıkma her Kurdistanlının görevidir. Değerlerimizi yeni bir MHP’ye peşkeş çekemeyiz. HDP’in son toplantısı Cumhuriyet’in 90’nıncı yılana denk gelmesi tesadüf değil, iki gün farkla yapıldığına bakmayın, Onların gönlünde geçen tarih; 29 Ekim’di. Belki biraz hesap yaptılar, yada hafta sonuna denk gelmedi, ruh 29 Ekim ruhudur. Seçilen tarih onların açık kimliğidir. Türkler bunları kabul edecekmi? Asla, Karadeniz’e, İçanadolu’ya, Ege’ye, Marmara’ya, Akdeniz’e ve Trakya bölgelerine (Ankara, Istanbul ve İzmir hariç bu şehirlerde yoğun Kurdistanlı nufus var)) girebilecekler mi? (Antep, Maraş, Malatya, Erzurum, Sivas, Kilis ve Erzincan’a bile giremiyorlar!) Kendilerini nasıl anlatacaklar? Türk Sol’uyla ittifak yapmışlar! Türk Sol’unun Türk Halkı içinde gücü ve itibarı nedir? Şimdiye kadar farklı Parti isimleriyle seçimlere girdiler, aldıkları oy oranları; yüzde birleri bile geçmedi. Olmayan ‘Sol’la neyin ittifakı yapılıyor? Hemde Halklar adına’ Hadi bir Halk sizi tanıdı, yüzde yirmi oranında bu Halktan (Kurdistan Halkı) 23 yıldır destek alıyorsunuz ve TBMM’sine gidiyorsunuz, beraberinizde Türk Sol’cularınıda götürdünüz. Siz Türklerden alacağınız oylarla en az 30 milletvekil çıkarmalısınız ki, buna sadece sayısal anlamda ‘Halkların Birliği’ diyebilelim. Türklerin oyuyla bir tek milletvekili çıkaramazsınız! Ama birkaç tane eski ‘sol’cu Kurdistanlıların oylarıyla meclisi girme durumu olabilir! Her durumda HDP hiç bir zaman DBP kadar güçlü olmayacak, eğer Kurdistan Halkı yeterince aydınlatılırsa, Öcalan ve legal partisinin (BDP, HDP) tükenişi olabilir. Aynı Türk Sol’u gibi. Çünkü böyle bir Parti’ye ihtiyaç yok, zaten bir MHP var, (Günlük olarak Bayrak sevdasını işliyor) ikincisine ne gerek var! Halk-Halklar bunu kabul etmez. Eğer birlik (Halkların Birliği) biçimsel bir olgu ise, bu birliktelik, Tek Partili sistemden, çok partili sisteme ve günümüzdeki tüm, TBMM’sindeki Partilerin hemen hepsinde bu birliktelikler; tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek din ve tek dil biçiminde var. HDP’sinin bunlardan farkı ne? Fark; mevcut Türk partileri içerisinde, Kurdistan Sorunu’nda en tehlikeli olanıdır. Bu aşılmadan Kurdistan Halkı, hiç bir kazanım elde edemeyecektir. Yeniden güç verme, kendini felç etmedir, umarım Kurdistan Halkı bu durumu anlar, gelecek yerel seçimlerde gereken dersi verir. Bu gün Mahir’cilik yapılıyor, güya Türk Soluna sahip çıkıyor! Artık Türk Solu şöven değil mi? Anlaşılan Türk şövenliği , Kurdistanlılara kabul ettirilmeye çalışılıyor. Sadece buda değil, sporda bile 1988’de ilk gazeteci (M. Ali Birand’la) görüştüğünde Galatasaray hayranlığını açıklayan A. Öcalan halen bu sevdasını sürdürüyor. Türklük O’nun her alanda (dil,din, ırk, tarih, kültür,spor ) en büyük sevdasıdır. Bu sevda için tükenmiş olan, Türk Solu’nu Kurdistan Halkı’nın emeğei, canı ve kanı üzerinde diriltilmek isteniyor. Bu Türklüğün hiç bir eksiyi olmamalı! Türk Sol’unun toplumsal bir güç olmadığını çok iyi biliyorlar, amaç; Türk Sol’undan hareketle CHP ile bütünleşmedir. BDP’li Sebahat Tuncel’in Istanbul’da yerel seçimlerde CHP ile ittifak söylemleri , bir taktik değil, bir stratejidir. Yıllar önce bu tür düşünceleri eski MİT müsteşarı Cevat Öneç açıklamıştı. Gidecekleri yer (eğer kabul edilirlerse) CHP’dir. Ne de olsa M. Kemalin partisidir. 1980 öncesi ‘sol’ düzen partileri tarafından toplumsal olarak paylaşıldı. En çok payı AKP ile CHP aldı. Kürt hareketleri düzen partilerine daha mesafeliydi. Şimdi ise Kurdistan Ulusal potansiyeli, ‘sol’ ve M. Çayan isimleri kullanılarak, Kemalizimle tam entegre sağlanmaya çalışılıyor. Aynen Cumhuriyet’in başına dönüyoruz. Ayrılma hakkını istiyen, bilinen tekerlemelerle emperyalistlerin ‘ajan’ı olacak, ‘kardeşlik, dindaşlık Kemalizimde ifadesini bulacak, Kemalizim, Baas Partileri, İslam Cumhuriyeti hepsi ‘anti- emperyalist’lerdir. Bunlara karşı mücade, Kurdistan Ulusal Sorunu’nda ısrar, ‘gericilik’ olur! Zaten ‘ulus-devlet dönemleri geçmiş’, egemen ulusla gönülden birleşme ve bütün ulusal değerlerinden vazgeçme, çağdaşlık ve devrimcilik oluyor. Lozan’ın güncelleştirilmesi devam ediyor, güçleri yetene kadarda devam ettirecekler. Bunlar sadece CHP’eyle değil, MHP’lede gönülden birleşmeye hazırlar ama, şimdilik uygun görülmüyorlar. Türkiyelileşme sevdası, A. Öcalan’ının (ve sahiplerinin) kırk yılı aşkın bir planıdır. Aşama aşama uygulanıyor. Maden bu kadar kardeştik, dindaştık, neden bu kadar bedel ödendi ve acılar çekildi!
Posted on: Mon, 04 Nov 2013 16:31:33 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015