TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN TASFİYE SÜRECİ Günümüzde dört milliyetçilik türü vardır: 1. Atatürk ve rahmetli Başbuğ’un ana hatlarını belirlediği Türk Milliyetçiliği. 2. İnönü zihniyetinin sivil ve asker kanadınca temsil edilen Atatürk Milliyetçiliği. 3. Doğu Perinçek ve ekibi tarafından temsil edilen Türk Ulusalcılığı. 4. Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan tarafından temsil edilen “Vatandaş Milliyetçiliği”. Şimdi bunları tek tek ele alalım: 1. Türk Milliyetçiliği: Atatürk, Türk Milliyetçiliği ülküsünü bayraklaştırmış bir vatan evladıdır. O’nun belki de en önemli tarafı Türklük aşkıdır. Bu aşkını da “Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır” sözleriyle ifade etmiştir. Atatürk bu gün yaşıyor olsaydı karşı çıkacağı ilk şey AB üyeliği olurdu. Çünkü O “Türk Birliği” ne inanıyordu. Bu konudaki görüşlerini de şöyle ifade etmiştir: “Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum, böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.” Rahmetli Başbuğ da Türk Milliyetçiliği’ni “Ülkücülük” adıyla siyasi bir program haline getirirken şöyle bir tarif yapar: “Ülkücülük yüksek derecede Türklük şuuruna sahip olmaktır. Kısacası Türk Milliyetçiliği Bilge Kağan’dan, Sultan Alparslan’a, Osman Gazi’den Atatürk’e uzanan Türk Birliği’ni kurma ülküsüdür. 2. Atatürk Milliyetçiliği: Milliyetçilik millet temeline oturur, şahısların üstüne bina edilmez. Yeryüzünde “Atatürk milleti” diye bir millet yoktur, Atatürk’ün de mensubu olmaktan gurur duyduğu Türk milleti vardır. İşte bu bakımdan Atatürk Milliyetçiliği ifadesi ilmen yanlıştır. Bu yanlış kavramın Atatürk ile de bir ilgisi yoktur çünkü bizzat Atatürk “Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim” demiştir. “Atatürk Milliyetçiliği” ilmen yanlış olmanın yanında yoz bir milliyetçiliktir. Çünkü Türk merkezli değil Batı merkezlidir. 1938’den sonra Batı kültür emperyalizminin taşeronları kendi yoz fikirlerini topluma benimsetmek için bir ambalaj aradılar ve “Atatürk Milliyetçiliği”nde karar kıldılar. Batı kültür emperyalizminin Türkiye taşeronu İnönü zihniyetidir. Bu zihniyetin Türk’ü kandırma proğramının adı da ” Atatürk Milliyetçiliği” dir. 3. Türk Ulusalcığı: “İnönü zihniyeti”nin emperyalizme aşırı teslimiyetçiliğinden rahatsız olan marksist kökenli kanadı bu zihniyete isyan bayrağı açarak “ulusalcılık” adıyla yeni bir siyasi kamp oluşturdular. Türk Milliyetçileri ile tek ortak noktaları anti-emperyalist çıkışlarıdır. Şu an için AB / ABD emperyalizmine karşı sergiledikleri dik duruş Türk Milliyetçileri’nin önündedir. Ancak Ulusalcılar tarih anlayışını “İnönü zihniyeti”nden birebir kopya etmişlerdir. Türk Milliyetçileri Türk tarihini bir bütün olarak ele alırken Ulusalcıların tarih anlayışı çok dardır; sadece Cumhuriyet ile başlatırlar. İslam’la mesafeli hatta kavgalıdırlar. Milli ülküleri sadece Türkiye ile sınırlıdır, Atatürk’ten yana görünürler ancak Türk Birliği’ne inanmazlar. 4. Vatandaş Milliyetçiliği: İnönü zihniyeti “Türk Milliyetçiliği” ifadesinden “Türk”ü çıkartarak yerine daha kapsayıcı zannettikleri “Atatürk “ü koyarak Cumhuriyet’in temellerini zayıflattılar. Emperyal güçlerin işi artık kolaylaşmıştı. İkinci hamlede Atatürk’ü indirmek ve yerine istenilenin getirilmesi tereyağından kıl çekmek kadar kolaydı. İkinci hamlenin yardımcı aktörlüğü görevi Devlet Bahçeli’ye verildi. Bahçeli “Bizim Türklük anlayışımız kan bağı ve soy içermez, anayasada ifadesini bulan vatandaşlık esasına dayanır” sözleriyle milliyetçiliğin bu ucube türünü MHP tabanının kucağına atıverdi. Bahçeli’nin “Vatandaş Milliyetçiliği” çıkışı ile Tayyip Erdoğan’ın “Türk değil Türkiyeliyim” çıkışı arasında 8-10 ay vardır... Yani Bahçeli Erdoğan’a gelecek tepkileri önceden kırarak pasifize etmiştir. Tayyip Erdoğan’ın işini kolaylaştırmak için mıntıka temizliği yapmıştır. “Türk Milliyetçiliği” ülkümüzün, hatta Türklüğümüzün en sinsi düşmanı bu “vatandaş milliyetçiliği”dir...Çünkü vatandaş milliyetçiliğin de Başbuğ’un “yüksek derecede Türklük şuuru”, Atatürk’ün “en derin güven kaynağım” dediği Türk soyu yoktur artık. “Vatandaş Milliyetçiliği” Türk Milliyetçiliği’ni tarihe gömmek isteyen emperyal güçlerin ortaya koyduğu ara dönem ideolojisidir. AKP’nin hazırlıklarını yaptığı yeni Anayasa çıktıktan sonra “Bizim Türklük anlayışımız anayasada ifadesini bulan vatandaşlık esasına dayanır” tarifi de çöpe atılıp yerine Türkiyeli’lik ikame edilecektir... İşte Türk Milliyetçiliği’nin, “Milli devlet”in, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türklüğün tasfiye sürecinin hikayesi. Hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık gibi kendisini bu süreçten dışlamasın.
Posted on: Sun, 22 Sep 2013 06:55:29 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015