Yorgancıoğlu’na soruyorum: KTFF’yi KOP altına sokan ve - TopicsExpress



          

Yorgancıoğlu’na soruyorum: KTFF’yi KOP altına sokan ve sıkıştıkça yalan söyleyen birine nasıl güvenilebilir? Sabahattin İsmail KTFF’yi KOP çatısı altına sokan imzayı atan Hasan Sertoğlu’nun arkasında kimin olduğu, ona kimin cesaret verdiği artık iyice belli olmuştur.. Ona “yürü de korkma, arkandayız” diyenler, bu ülkenin Başbakanıdır, iktidarın büyük ortağı olan CTP’dir, bu partinin ruhani lideri Mehmetali Talat’dır… Nitekim Özkan Yorgancıoğlu dün yaptığı açıklamada “KTFF’ye güvenmeliyiz” demiştir… Daha önce de CTP ruhani lideri Talat, görevdeyken sergilediği tavrın yüzde yüz tersini sergileyerek “anlaşma artık imzalandı, bunu geliştirmeye bakmalıyız” demişti… CTP’nin telkinleriyle, CTP’lilerin yönetiminde bulunduğu kulüpler de KTFF’yi KOP’un altına sokan anlaşmaya imza atan Sertoğlu’na destek verdiklerini açıklamaktadırlar… Sertoğlu bu dolduruşla ne KKTC Devletini, ne Cumhurbaşkanı’nı, ne spordan sorumlu Başbakan Yardımcısını, ne UBP’yi, ne de kendisini uyaran milletvekillerini, hukukçuları, dernekleri, spor adamlarını ve basını dikkate almakta, teslimiyet yolunda yürümeye devam etmektedir… Hem de kendi sözlerini defalarca çiğneyerek, kendi kendini inkar ederek, tükürdüklerini yalayarak… YORGANCIOĞLU’NA SORUYORUM Başbakan Yorgancıoğlu “KTFF’ya güvenmeliyiz” diyor…Ona soruyorum: - Sertoğlu, Zürih toplantısından önce, KKTC Cumhurbaşkanı’na, Spordan da sorumlu olan Başbakan Yardımcısı’na, kulüplere, Halka, basına “elimde size verebileceğim bir belge yok, ben de bilmiyorum” dedi, ancak daha sonra “2 yıldır gizlice KOP’la görüştüğünü, imzalanacak belge üzerinde anlaşmaya varıldığını ve Zürih’e giderken ne imzalayacağını bildiğini” açıkladı…Böyle birine nasıl güvenelim? - KKTC Cumhurbaşkanı ve Başbakan Yardımcısı kendisine “sakın KTFF’yi KOP çatısı altına sokacak bir anlaşmayı imzalama” diye uyarıda bulununca, onlara “merak etmeyin böyle bir şey olmayacak” dedi, ama gidip tam aksini yaptı. Böyle birine nasıl güvenelim? - Zürih’te, KTFF’yi KOP çatısı altına sokan anlaşmaya imza attı, ama sonra “imzaladım ama bu anlaşmayı ben de beğenmedim, anlaşmada gerekli değişiklikler yapılmazsa bu anlaşmayı KTFF genel kurulundan geçiremeyeceğimi FİFA Başkanına söyledim, o da bana önce değişikliklerin yapılacağı konusunda söz verdi” dedi…Böyle birine nasıl güvenelim? - KKTC’ye döndükten sonra, “anlaşma değiştirilmeden, altı doldurulmadan, son şeklini almadan KTFF genel kuruluna sunulmayacak” dedi, ama şimdi genel kurulu toplamak için hazırlıklara başladı…Böyle birine nasıl güvenelim? - KOP Başkanı “anlaşma değiştirilemez, Hasan Sertoğlu ne imzaladığını biliyor, Türk takımları ile dostluk maçı bile yapılmayacak, ortak milli takım veya Türk takımlarının KOP liginde oynaması söz konusu değil” diye güvence vererek anlaşmayı alel-acele KOP genel kurulundan geçirirken; Sertoğlu ise “ KOP bana oyun oynadı, baskı yapmak için anlaşma değiştirilmeden oylama yaptırdı. Oysa anlaşmanın 7. Maddesine göre genel kurullar eş zamanlı olarak toplanacaktı ve oylama yapılmadan önce anlaşmanın altı doldurulacaktı. Ben KOP başkanının söylediklerine değil KOP Başkanının söylediklerine bakarım, FİFA’dan görüşme tutanaklarını istedim..” şeklinde açıklama yapmasına karşın şimdi ise anlaşma değiştirilmeden ve altı doldurulmadan KTFF genel kurulunu toplamaya çalışıyor, “ok yaydan çıkmıştır, yola devam edeceğim” diyor…Böyle birine nasıl güvenelim? KKTC BAŞBAKANININ GÖREVİ Bu devletin Başbakanının görevi, kendi ayrı bağımsız kimliğimize, bağımsız kurumlarımıza, egemen varlığımıza sahip çıkmak mı, tüm Dünya’dan haksız ve insanlık dışı ambargoların kaldırılmasını talep etmek mi, yoksa sivil toplum örgütlerimizi Rum devletinin ve örgütlerinin çatısı altına girmeye teşvik etmek mi? O zaman kendisi de insin o makamdan, gitsin, partisiyle birlikte, AKEL’in çatısı altına girsin…AKEL “Türk Kolu” olarak faaliyet göstersin! AKEL MK’sinde kendisine bir sandalye verilsin… Bununla kalmasın, KTMMOB’yi de, Eczacılar Birliği’ni de, Müteahhitler Birliği’ni de, Ticaret Odası’nı, Sanayi Odası’nı, Esnaf Odası’nı, Tabipler Birliği’ni de Güneydeki muhataplarının altına girmeye teşvik etsin… Dev-İş’i PEO çatısı altına, Türk-Sen ve Hür-İş’i SEK altına, Çiftçiler Birliği’ni EKA altına, Barolar Birliği’ni Rum Barolar Birliği altına soksun, KTÖS’ü, KTOEÖS’ü Rum öğretmen sendikası OELMEK altına, KTAMS ve Kamu-Sen’i PASDY altına soksun… Belediyeleri de Güney’deki Rum belediyelere bağlasın… KTFF’nin KOP altına sokulmasını benimsediğine ve hala “KTFF’ye güvenmeliyiz” dediğine göre, o zaman bunları da yapması gerekmiyor mu? AKEL ve diğer tüm Rum partilerinin her fırsatta vurguladıkları gibi, “adayı, ekonomiyi, KURUMLARI yeniden birleştirsin”, böylece Kıbrıs sorununu da kısa yoldan hemen çözsün! Seçmen listelerini de, aday listelerini de tek yapsın, seçimler de birleştirilsin! Öyle ya KKTC’ye, ayrı kimliğimize, ayrı seçimlere, ayrı Meclis’e, ayrı hükümete, ayrı kurumlara ne gerek var? Kıbrıs’ta Rum tarafının ve CTP’nin yıllardır hep iddia ettiği gibi “TEK HALK, TEK DEVLET, TEK EGEMENLİK, TEK VATANDAŞLIK, TEK EKONOMİ” olması gerekmiyor mu? Ve, CTP “bu temelde bir birleşmeyi gerçekleştirmek için ortak mücadele edeceği” yönünde AKEL ile birçok anlaşma imzalamadı mı? O zaman partisinin attığı imzalara sahip çıksın ve bunları hayata geçirsin… Sen KKTC Devletinin Başbakanı olacaksın, görevin bu devletin yüceltilmesi, kökleştirilmesi, farklı kimliğimizin, egemenliğimizin, bağımsızlığımızın korunması olacak, sonra da bu devletin yasalarına göre kurulmuş olan, bu devletin yasalarına göre faaliyet göstermesi gereken, bu devletin bütçesinden milyonlarca TL katkı alan, bu devletin binalarını, spor tesislerini ve imkanlarını kullanan kulüplere “gidin Rum idaresi altına girin, size güveniyoruz” diyeceksin! Ne günlere kaldık,Yazıklar olsun!!!
Posted on: Sat, 30 Nov 2013 18:41:44 +0000

Trending Topics



e="min-height:30px;">
Dear Scott: I am a teacher at a local junior high. Several months
Little bit of a read but a good one . WRITTEN BY A
So sorry to hear the devastating news that the iconic Stokehouse

Recently Viewed Topics




© 2015