Carlos Juan Finlayın 180inci Doğum Günü için doodle - TopicsExpress



          

Carlos Juan Finlayın 180inci Doğum Günü için doodle sürprizi. Carlos Juan Finlay sarıhumma virüsünü testler sonucu bulan ancak teorisi ancak 20 yıl sonra kabul edilen Kübalı bilim adamıdır. Carlos Juan Finlay Carlos Juan Finlay sarıhumma virüsünü testler sonucu bulan ancak teorisi ancak 20 yıl sonra kabul edilen Kübalı bilim adamıdır. Carlos Juan Finlay kimdir? 3 Aralık 1833 - 20 Ağustos 1915 tarihleri arasında yaşamış Kübalı büyük doktor Carlos Juan Finlay sarı hummanın sivrisineklerden insanlara bulaştığını keşfeden kişidir. Bu buluşuna dair deneylerin sonuçlarını 1886 yılında yayınlamış olsa da bulguları 20 yıl boyunca görmezden gelinmiştir. Philedelphia Jefferson Medical Collegedan 1855te mezun olan Carlos Juan Finlay Kübaya dönmüş ve burada Matanzas ve Havanada doktorluk yapmıştır. 1865 yılında Havanadaki Bilim Akademisine teslim ettiği tezde Dr. Finlay sarıhummanın sivrisinekler tarafından insanlara bulaştırılabileceğini, hasta birini ısırmış bir sivrisineğin sağlıklı birini ısırması yoluyla hastalığı yaybileceğini belirtmiştir. 1879da Küba hükümeti tarafından Kuzey Amerikada sarıhummayı incelemiştir. Dr. Finlayin 19 yıl kabul görmeyen teorisi 1900lü yıllarda Amerikanın Kübayı işgali sırasında görevde olan tıp komisyonunun başındaki Dr. Walter Reed, Havanaya hastalığı incelemek için gitti. Başlarda Dr. Finlayin araştırmalarının saçma olduğunu düşünen araştırmacılar tüm deneylerin sonuçsuz kalması sebebiyle Dr. Finlayin teorilerine yöneldi. Dr. Reedin raporu üzerine sarıhummanın sadece 3 gün içerisinde yayılabileceği ortaya konuldu ve Dr. Finlayin teorilerinin gerçekliği gün yüzüne çıktı. Ancak Dr. Reed raporlarından Dr. Finlayden hiç bahsetmemişti. Dr. Finlay öldükten ancak 39 yıl sonra Uluslararası Tıp Tarihi Kongresi hak ettiği değeri verdi. Doodle bugün Carlos Juan Finlayin 180inci doğum günü için özel bir doodle hazırladı ve insanlığa büyük fayda sağlayan büyük doktoru anasayfasına taşıdı. Dr. Finlayin 19 yıl kabul görmeyen teorisi 1900lü yıllarda Amerikanın Kübayı işgali sırasında görevde olan tıp komisyonunun başındaki Dr. Walter Reed, Havanaya hastalığı incelemek için gitti. Başlarda Dr. Finlayin araştırmalarının saçma olduğunu düşünen araştırmacılar tüm deneylerin sonuçsuz kalması sebebiyle Dr. Finlayin teorilerine yöneldi. Dr. Reedin raporu üzerine sarıhummanın sadece 3 gün içerisinde yayılabileceği ortaya konuldu ve Dr. Finlayin teorilerinin gerçekliği gün yüzüne çıktı. Ancak Dr. Reed raporlarından Dr. Finlayden hiç bahsetmemişti. Dr. Finlay öldükten ancak 39 yıl sonra Uluslararası Tıp Tarihi Kongresi hak ettiği değeri verdi. Carlos Juan Finlay Doodle Doodle bugün Carlos Juan Finlayin 180inci doğum günü için özel bir doodle hazırladı ve insanlığa büyük fayda sağlayan büyük doktoru anasayfasına taşıdı. DR:HİKMET BORAN (ÜNLÜ GAZETECİ ORHAN BORANIN BABASI) Tifüs aşısı denemeleri Sivas Kongresi’nden sonra Hikmet Boran, yakın arkadaşı Yusuf Bey (Balkan) ile birlikte, Dr. Adnan Adıvar’ın başhekim olduğu Ankara Cebeci Askeri Hastanesi’nde, bakteriyoloji uzmanı Tabip Albay İbrahim Tali Bey (Öngören)’in başında bulunduğu laboratuvarda aşı yapımında çalıştılar. İki arkadaş, İbrahim Tali Bey’le beraber kendi üzerlerinde tifüs aşısı denenmesini, gönüllü olarak kabul ettiler. Gösterdikleri bu fedakârlık üzerine, Mustafa Kemal tarafından Hikmet ve Yusuf Beyler’e rütbe verilmiş ve maaş bağlanmıştır. Milletvekilliği teklifi[kaynağı değiştir] Cumhuriyetin ilanından sonra bir gün sofra sohbetlerinde Mustafa Kemal Paşa, Hikmet beyi hatırlayarak, kendisinin bulunup milletvekili teklif edilmesini emretti. Hikmet Bey bulunamadı ve Cumhurbaşkanına yanlış bir haber olarak öldüğü bilgisi ulaştı. Buna çok üzülen Atatürk, sofra sohbetini sona erdirdi. Atatürkün 1938de vefatından sonra ise Hikmet Bey’in sağ olduğu ve Albay rütbesiyle bir askerî hastanenin başhekimliğini yapmakta olduğu öğrenildi. 14 Mart Tıp Bayramındaki rolü hakkında: 1919un Mart ayında, İstanbulda, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, İngiliz birlikleri tarafından işgal edilmişti. İşgalcilere karşı ayaklanmak ve okulu kurtarmak için çareler arayan öğrenciler; okulun kuruluş yıldönümü olan 14 Martı topluca kutlamaya karar verdiler. Tıbbiye 3. sınıf talebesi olan Hikmet Bey önderliğinde büyük bir gösteri yaparak okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı astılar. İşgal kuvvetleri bu duruma müdahale ettilerse de durduramadılar. Olayın yıldönümü olan 14 Mart, tıp camiasının emperyalist güçlerin karşısına resmen çıkışının yıldönümü ve bugünkü Tıp Bayramının sebebini oluşturdu. Sivas Kongresi’ndeki manda karşıtı konuşması Hikmet Bey, tıp öğrencilerinin temsilcisi olarak katıldığı Sivas Kongresi’ndeki konuşması ile tanınır. 7 Eylül 1919’da yapılan ikinci celsede verilen önergede Hikmet Beyin de imzasi vardır Kongrenin 9 Eylül 1919 gecesi, mandacılık tartışmasında bu konuyla ilgili olarak Atatürk’e hitaben yaptığı konuşmada « Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal (örnek olarak), manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz (lanetleriz).[2] » demiştir. Duyduğu coşku ve heyecanla söylenmiş bu sözler, kongre salonunda büyük etki yaratmıştır. Bu konuşmayı Mustafa Kemal şu sözleriyle değerlendirmiştir: « Arkadaşlar, gençliğe bakın; Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır,’ diyerek Hikmet Bey’e donmüş ve Evlat; müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklal, ya ölüm! » Mustafa Kemalin bu sözleri üzerine Hikmet Bey de yerinden fırlayarak: Var ol Paşam!.. demiş ve Mustafa Kemal’in elini öpmüştür. Mustafa Kemal Atatürk, milli meselelerde askeri tıp öğrencilerinin öncü olduğu kanaatini çeşitli zamanlarda dile getirmiştir. Sivas Kongresinde Hikmet beyi alnından öperek; Daima ilerici ve devrimci fikirlere alemdarlık etmiş olan tıbbiye’nin mümessili olan genç. diye tanıtması, Türk hekimleri için bir övünç kaynağı kabul edilir[3].
Posted on: Thu, 05 Dec 2013 08:49:13 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015