EMİN ÇÖLAŞAN Meydanlara davet Sevgili okuyucularım, - TopicsExpress



          

EMİN ÇÖLAŞAN Meydanlara davet Sevgili okuyucularım, önümüzdeki Salı günü Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyet’in 90. Yıldönümü. Unutmuş olanlar için anımsatayım, Cumhuriyet 1923 yılının 29 Ekim günü Meclis’te oybirliği ile saat 20.40’ta büyük coşkuyla kabul edilmiş ve o gece saatlerinden başlayarak bütün yurt düzeyinde top atışlarıyla halka duyurulmuştu. Biliyorsunuz, başımızdaki bu iktidar Türk Milleti’nin ulusal bayram günlerini kutlamasına bile bir sürü yasaklar getirdi. Tamamında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün damgası olan ulusal bayramlarımız hiç utanıp sıkılmadan yasaklandı. Amaçları Atatürk’ü belleklerden ve yüreklerden silmekti ama ne yazık ki başaramadılar! Törenler artık sadece protokol düzeyinde yapılıyor. Henüz yıkmayı başaramadıkları Atatürk anıtlarına çelenk koymak bile yasak. * * * Şimdi önümüzde çok iyi bir fırsat var. Cumhuriyet Bayramı bu yıl da yurdun dört bir yanında halkımız tarafından kutlanacak. Protokol törenleri bizi hiç ilgilendirmiyor. Protokolde yer alan yüce kelleler 29 Ekim günü yine baş başa kalacak, geçit törenlerinde önlerinden askeri geçirtecek, göstermelik resepsiyonlar ve kabul günleri düzenleyecek, birbirlerinin neyini kutluyorsa kutlayacak, Necdet Bey onların karşısında esas duruşa geçip selam duracak, ertesi gün medyada bayramın nasıl coşkuyla (!) kutlandığı falan ballandıra ballandıra anlatılacak. * * * Ama esas kutlamalar Türk Milleti’nin içinden geldiği gibi yine meydanlarda ve caddelerde yapılacak. İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde. Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda. İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda… Ve ülkemizin hemen her yerinde… Ayrıca büyük kentlerimizin çeşitli yerlerinde yine konserler, gösteriler, törenlerle… Cumhuriyet’in ilkelerine yürekten bağlı olan milyonlarca insanımız o gün ellerine yine Türk Bayrakları’nı, Atatürk resimlerini alıp meydanları dolduracak. Konserler verilecek, marşlar söylenecek, andımız okunacak. Yüce kelleler, kendi çıkarları için ülkemizi satan ve peşkeş çeken omurgasızlar, Cumhuriyet rejiminin altını oymaya yeltenenler, milletin törenlerinde elbette ki bulunmayacak. Onlarda halkın arasına karışacak ne yüz var, ne de yürek. * * * Türkiye’de olanlara sessiz kalmak, korkmak, tepki vermemek bize yakışmaz. 29 Ekim günü çıkacağız meydanlara ve caddelere, var olduğumuzu hep birlikte göstereceğiz. Ses vereceğiz. Bizler sessiz kaldıkça karşı taraf güçlendiğini zannediyor, şımardıkça şımarıyor, küstahlaştıkça küstahlaşıyor. Diktatörlük rejiminde oluşturulan bu korku imparatorluğu bir yere kadar! Onu demokratik yollarla yıkıp yok etmek bizlerin, bütün yurtsever insanlarımızın elinde. Bugünden asın evlerinize ve işyerlerinize Atatürk’lü Türk Bayrakları’nı. * * * İş bu kadarla da kalmamalı. 10 Kasım Pazar günü Atatürk’ün Ölüm Yıldönümü. İnsan seli o gün Ankara’da Anıtkabir’e akmalı. Anıtkabir tıklım tıklım dolmalı. Yeri gelmişken, yapılan baskılara bir örnek daha vereyim. Ankara Çiçekçiler Esnaf Odası her yıl 29 Ekim ve özellikle de 10 Kasım’da Anıtkabir’i ücretsiz olarak kırmızı beyaz çiçeklerle donatır ve inanılmaz bir görüntü oluşurdu. Dün bir açıklama yapmak zorunda kaldılar: “Çiçekçi esnafın ekonomik durumu iyi olmadığı için bu yıl Anıtkabir’i çiçeklerle süslememiz mümkün olmayacak.” Belli ki yine bir yerlerden baskı gelmiş, Oda yönetimi korkutulmuştu. * * * Evet, 29 Ekim Salı günü meydanlar ve caddeler, 10 Kasım Pazar günü ise Anıtkabir hepimizi bekliyor olacak. Hazırlığımızı şimdiden yapalım. Lütfen!.. Onların karşısında boyun eğmeyelim, teslim bayrağı çekmeyelim, tepkimizi gösterelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin onların oyuncağı, babasının malı olmadığını kendilerine öğretelim. Çifte teşekkür Sevgili okuyucularım, Kurban Bayramı öncesinde burada size (6 Ekim) günkü yazımda bir duyuru yapmıştım. Atatürkçü Düşünce Derneği öğrencilere sizlerin de katkısıyla burs verip hiç değilse bir bölümünü para içinde yüzen ve kirli oyunlara girenlerin ellerinden kurtaracaktı. Bağışlar benim de tahminimi çok aştı. Bu kadarını doğrusu beklemiyordum. ADD yönetimi de beklemiyormuş. Para gönderen yüzlerce okuyucumun listesini gördüm. 5 bin lira gönderenlerin yanında 15 lira, 40 lira gönderenler vardı. Belli ki bazıları evinin rızkından kestiği parayı göndermişti. Gerçekten gözlerim doldu. Bu, okuyucusunun bir gazeteciye olan güveninin göstergesiydi. * * * ADD’den bu konuda aldığım teşekkür mektubunu size iletiyor ve burs çağrısını bu vesile ile bir kez daha yineliyorum: “Çağdaş Cumhuriyetin gelecek kadrolarını yetiştirmek ve bu gençlerin laik Cumhuriyet aleyhine faaliyette bulunan art niyetli kişi ve kuruluşların tuzağına düşmeden kazanılması amacıyla başlatılan “ADD Burs Bağışlarınızı Bekliyor” başlıklı duyurumuz Atatürkçü düşünceye gönül vermiş halkımızca büyük bir ilgiyle karşılanmış, öğrencilere burs için yapılan bağışlar beklentilerimizin çok üzerinde rakamlara ulaşmıştır. İlk kez bu yıl başlatılan uygulamanın kesintisiz süreceğini, bu yıl yapılan bağışlarla burs gönüllülerinin işinin bitmediğini ve gençlerimize sahip çıkma düşüncesinin daha da yayılması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyoruz. Ayrıca toplanan bağışlarla öğrencilere burs sağlanması etkinliği sadece ADD Genel Merkezi bünyesinde değildir. Şubelerimiz tarafından da burs verilmektedir. Şubelerimizin bulunduğu yerlerdeki üniversite ve yüksek okullara kayıt yaptıran öğrencilerimiz, şubelerimize başvuru yapabilir. Atatürkçü Düşünce Derneği Burs Yönetmeliğine göre toplanmakta olan Komisyonumuz, burs verilecek öğrencileri saptamak üzere yoğun bir çaba içindedir. Cumhuriyetimize çağdaş gençler yetiştirmek, yüzleri batıya ve aydınlığa dönük kuşaklara olanak sağlamak için başlayan, çığ gibi büyüyen ve büyümeyi sürdürecek olan burs bağışlarına katkı veren saygın Atatürkçülere teşekkür eder, saygılar sunarız.
Posted on: Sun, 27 Oct 2013 20:46:20 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015