Kadının Kaleminden / Medya Doz - 18.09.2013 Kadınlar ve - TopicsExpress



          

Kadının Kaleminden / Medya Doz - 18.09.2013 Kadınlar ve sözün bittiği yer! Daracık haber sütunlarına sıkıştırılan o kısacık kadın haberlerini okuduğumda yine boğazım düğümlendi, mideme kramplar girdi, insanlık adına ne varsa hafızamda soru işaretleriyle damgalandı. Avazım çıktığı kadar çığlık atasım geldi. Başımı avuçlarımın içine alıp dondum, dişlerimi olanca gücümle sıkmış olacağım ki beni kendime getiren çenemdeki o ince sızı oldu. Nedir bu vahşet! Bu ne kindir! Bu neyin zevkidir ve hangi acı karşılığında. Haberler yazıyor, ha yazıyor, kuru, basmakalıp bir formatla, spikerler yüzlerinde zorunlu, yapay bir tebessümle ölüm fermanlarını, ölüm fermanlarımızı okuyorlar. Ortak ve paramparça bir öykünün sadece köşesine dokunup ne kadar duyarlı olduklarını gösteriyorlar. Bu haberler insanı kanser eder sonra da aspirin verip iyileştirmeye çalıştığını iddia eder. Ama güneş balçıkla sıvanmadı hiçbir zaman ve beyinlerimizi fay geçidi gibi ayıran bu kabus hepimizin. Acı da olsa bileceğiz ki bütün insanlık kapitalist sistemin elinde tecavüze layık görülen kadınlıktır. Revan ölür, biz ölürüz, Revan ölür, kadınlıkla beraber insanlık ölür. Geçenlerde 8 yaşındaki çocuk gelin Revan, Yemen’de kırk yaşındaki vahşi bir adamla evlendirildi. Ve çocuk çocukluktan, kadınlıktan, insanlıktan bir şey anlamadan öldü. Gerdek gecesi son gecesi oldu. Bir daha sabahı görmedi Revan. Hepimizin karanlığını göstererek öldü. Rahmi parçalanarak öldü Revan. Ne acıdan ne de zevkten anlamayan, egemenliğin zaptettiği beyin hücrelerini parçalayarak öldü. Kan kaybından öldü Revan. Savaşların orta yerinde öldü. Revan düşümüz, el değmemiş saflığımız, Revan çocuk kalan yanımız, pak olan hafızamız. Revan insanoğlunun ve insan kızının tekmil kabusu. Bütün insanlık öldüğünü ilan etsin. Bütün kadınlık bu vahşi erkek sisteminde can çekiştiğini bir kez daha görsün. Sistemin maketi kırk yaşındaki o vahşi adam, kapitalizmimin dört yüz yıllık tarihini gerdek gecesinde gösterdi ve sekiz yaşındaki ama sekiz binleri aşan tarihimizin körpe tezahüründen intikam aldı. Ve bütün beyin hücrelerini titreten başka bir olay; Tilabyad’ta El kaide’den bir gurup çete bir gece ellerine bir kadın geçirip bir gecenin her saatini kendi aralarında bölüştürdüler, her saatte başka bir cani erkekle nikahını yaptılar ve sabah 8 kişinin imam nikahlı karısı, imamın onaylı tecavüzüne dayanamayıp intihar etti. İnsanlıktan boşalan erkekliğin tecavüz mağduru yeni ve güzel bir gün olabileceğine inanmadı, bütün kutsallıkların lağım suyuna karıştığını gözleriyle gördü ve başka sabahlar görmek istemedi. Yırtıcı hayvanların eylemini solda sıfır bırakan erkek sistemin figüranlarına yaptırdığı bu eylemler insanlığın bittiğini avazı çıktığı kadar bağırıyor. Yenilmişliğin intikamı, düşmüşlüğün intikamı bütün kadınlıktan ve insanlıktan böyle alınıyor. Rojava’da saatlik nikah her nikah sonrası birbirini tebrik eden saatlik damatlar, her nikah bir fetva, savaşta bu tür şeyler helalmiş(!) Ya star sen bu haram zamanlarda kadın örüklerini okşa ki hala var olduğuna inansın güzellik... Yüreğimize yakın dur ki insanlığın başını yaslayacağı bir hakikati olsun. Her nikah, şaha kalkmış onur abidesi kadınların ölümü. Her saat vahşete davetiye çıkaran, erkeksi zamanların köhnemişliğiyle dolu... Her an kadın için tecavüzden, sistemden, vahşetten sonsuz boşanma çağrısı... Gerçekle tanışmak için insanın illa da bazı çirkef eylemlere maruz kalması gerekmez, vahşeti deneylemek gerekmez, vicdanı olan her insan adı bilinmeyen, Rojava’da imamın fetvasıyla tecavüze uğrayan kadının kendisi olduğunu bilir. Yemen’de kan revan içinde kalan Revan olduğunu hisseder.
Posted on: Wed, 18 Sep 2013 07:09:16 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015