Rızık, yiyip içmek ve sâir sûretle faydalanmak için Allâhü - TopicsExpress



          

Rızık, yiyip içmek ve sâir sûretle faydalanmak için Allâhü Teâlâ’nın verdiği ve gönderdiği şeylerdir. Âyet-i Kerîme’de meâlen “Yerde debrenen hiçbir hayat sahibi yoktur ki rızkı Allâh’a aid olmasın.” buyurulmuştur. Her ferdin rızkı ezelde takdir edilenden fazla ve noksan olmaz. Hiçbir kimse başkasının rızkını yiyemez. Her hayat sâhibinin rızkını takdir edip veren Allâhü Teâlâ’dır. Zira ondan başka rızık verici yoktur. Nitekim (meâlen): “Şüphe yok ki, o (Allâh)dır rızkı veren, güç ve kuvvet sâhibi ve kuvveti şiddetli olan odur (Zâriyât sûresi, âyet 58)” buyuruldu. ÖZDEMİROĞLU OSMAN PAŞA (1526-1585) On altıncı asrın büyük sadrazamlarından, Meşâleler Muhârebesinin muzaffer kumandanı ve Kafkasya fâtihi Özdemiroğlu Osman Paşa, 1527 yılında Mısırda doğdu. Osmanlı Devleti hizmetinde vezîr-i azamlığa kadar yükselmiştir. Annesi ise Abbâsî halîfeleri sülâlesindendir. Ömrünün kırk yılından fazlası seferlerde geçen Osman Paşa, iyi bir kumandan, eşi az bulunan bir idâreciydi. Habeşistan’da Osmanlı idâresini devâm ettirmesi ve İranlılarla yıllarca süren mücâdeleleri, onun şan ve şöhret için değil, devlet kapısına hizmet etmek maksadıyla faaliyetlerde bulunduğunu göstermektedir. Sönmeyen bir inanç, yılmak bilmeyen bir irâde, askerlerini sevk ve idâredeki kabiliyet ve en güç zamanlarda gösterdiği sebat, Osman Paşanın belli başlı vasıflarıydı. Sultan Üçüncü Murâd Han tarafından da kabul edilen Osman Paşa, Şirvanda fethettiği on yedi kalenin anahtarını pâdişâha takdim etti. İran birliklerine karşı zaferlerini ve Kırım Hanı Mehmed Girayı çok az bir kuvvetle yendiğini sultana arzedince: İki cihânda yüzün ak olsun, Allah senden râzı olsun diye hayır duâsına mazhâr oldu. Vezir-i A’zam olan Osman Paşa Tebriz’i tamâmen Osmanlı Devletine bağladı. Lâkin Tebrizden Diyarbekir’e dönerken vefât etti. Vasiyeti üzerine Diyarbekirdeki türbesine defnedildi.
Posted on: Thu, 31 Oct 2013 04:20:53 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015