SİZE 2 HİKAYE YOLLAYACAĞIMI SÖYLEMİŞTİM. 1. Sİ HEMEN - TopicsExpress



          

SİZE 2 HİKAYE YOLLAYACAĞIMI SÖYLEMİŞTİM. 1. Sİ HEMEN AŞAĞIDA. BU DA 2. Sİ: BİR SEÇİM YAPIP BİLDİRİRSENİZ SEVİNİRİM. Emindim o da kahkahasını bastırmak için dudaklarına koca bir delik açabilecek potansiyelde işgence ediyordu. Ben ise keskin sayılabilecek dişlerimi ince dudaklarımın üzeride biraz daha fiziksel baskı uygulaması için zorlarsam boğazlarıma yayılan kan kokusu kaçınılmaz olacaktı. Yapmayın, müdürünüzün öğlenin bu vaktinde cinsel arzularını bastırmak için akademinin kütüphanesini seçmiş olması ne kadar ciddiyet isterdi ki? “Siz ikiniz,” diyerek gürledi Mr. Frank. “Kütüphanedeki kitapları sıralamakla cezalandırıldınız!” Bir yandan yarım dakikadır yukarı çekmeye çalıştığı fermuarına söverken diğer yandan yapmış olduğu hatanın bedelini bize ödetmeyi de ihmal etmiyordu. Ah, hadi ama bu okulda kaydı olup olmadığını dahi bilmediğim bir serseriyle gün boyu kitap dizmek… Sayın müdürüm adaletin dibini sıyırıyor olmalıydı. “A-ama profesör?” Kekeleyerek de olsa bu kötü tesadüfe bir son vermeye bünyemi hazırlamışken yan tarafımdan yükselen fısıltı protestomun eksik kalan noktası oldu. “Peki efendim…” O sarışının dış görünüşüne göre haddinden fazla uysal davranması şaşılacak husustu. Yazık ki beni kendinden daha da soğutmaya yeterli bir sebebti. Gözlerimi çevirip birkaç saniye kısık gözlerle onu süzdüm. Bakışlarımdan rahatsız olacakki hevesli görünmeye çalışarak raflara doğru ilerlemesi hemen hemen aynı saniyelerdeydi. Fırsattan istifade eden profesör koca adımlarla ayrılırken elime rastgele bir kitap geçirdim. Birkaç kitap daha aynı eziyeti gördükten sonra sadece mantığımı kemiren merak duygusundan hafifçe başımı eğip sarışına baktım. Eline kitlediği kitabı büyük bir merakla incelediği genleşen irislerinin simetrisinden bariz belliydi. Tam olarak yanına sokulduğum anda, “Vampirlerin insanlar üzerindeki etkileri! Psikoloji ha?” diye bağırdım. Sanırım bu fazla sesli olacak ki irkilerek rengini tanımlayamadığım gözlerini bana çevirdi. Biraz önceki patavatsızlığımı örtmek için elimi karın bölgesine hizalayarak; “Ben Rain, Rain Grass.” "Horan.” Ha? Kendini ne sanıyodu bu sokak serserisi? Alt tarafı Los Angeles’ın ara sokaklarında eğlenen tiplerdendi işte. Gözlerini tekrar bana dikti. Neden bilmiyordum ama bakışları tüylerimi ürpertiyordu. Onu ilkez görmeme karşılık bu sözleri sarfetmem ne kadar doğruydu bilmiyordum, ama içimde ki susmak bilmeyen lanet ses bu çocuğun karanlık bir tarafı olduğunu savunup duruyordu. Kafamdaki düşünceleri bir tarafa savurduğumda konuşmasını dinlemem için beni bekler gibi bir hali vardı. Elinde tuttuğu mat siyah kapaklı kitabı tek avucuyla kapatarak tutmamı istermişcesine karnıma bastırdı. “Bu kitabı bir ara okumalısın, Rain Grass.” Tek nefeste soluduğu cümlenin ardından adımlarını yaklaştırmaya başladı. Kitlenip kaldığım kare şeklindeki fayansın ortasında güçlükle nefes alıp ne yapacağını merak ederken, elini belime sardı. Mavi, gri tonlarını sahiplenen gözlerini çevreleyen uzun ve kıvrık kirpikleri yanağımı gıdıklarken tekrar fısıldadı. “Tehlike, sana sandığından daha yakın…”
Posted on: Sun, 29 Sep 2013 05:23:08 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015