yasadigi gözalti sürecine dair.. Soğumadan toparlıyım. tabi ki eylemle falan alakam yoktu, yolumu kaybettim bi şekilde gazların ortasında kaldım. bi yandan gaz fişekleri kafama gelmesin diye eğilirken boğulcam sandım ama bi boşluk görünce oraya doğru koştum iki tane çevik yakaladı. zaten kaçma şansım yok çünkü gebericem gazdan. elemanlar hap falan değil artık duyulmamış bir uyuşturucu kullanıyolar sanırım. böyle bi agresyon böyle bi enerji yok. deneysel vuruyo artık garip hareketler falan deniyo rutinden sıkılmış beyzadeler. kolumda tutup çektikleri yerler bile çürüdü resmen. doğrulayım kaçayım diye düşündüm bi an silahını doğrulttu kaçmaya kalkarsan vururum yere bakıcaksın sağa sola bakma diye bagirıyolar. harbiden vurabilir diye düşündüm dediğini yaptım. küfür konusuna girmek istemiyorum. neyse bu sırada çebimden paramı ve akbilimi çalmış. otobüse bindikten sonra da saldırdılar. gerçi en az bende hasar vardı millet dağılmış resmen. bir kızın ayağı bir elemanın kolu kırılmıştı. yer yer kan revan kan kaybından bayılmayan olması da şaşırtıcı idi. kafaya darbe en geneli. burun kırığı görmemek şaşırttı açıkcası herhalde özellikle dikkat ediyolar ama özellikle gözleri ve çenesi kaymayan yoktu. elleri iptal olunca kaskla ve dipçikle falan vuruyolar zaten. tahminimce otobüsü doldurucaksınız diye talimat gelmiş otobüs dolunca son içlerinde kalan dayağı da atıp gitti o ekip. bu sırada önemli bir tiyo vereyim en başından beri sürekli olarak yapmaya çalıştıkları şey moralini bozup direnç kırmak. yani aklına gelebilecek herşeyi söylüyolar moral bozmak için. suratında gaz maskesi olmasına rağmen "leş gibi kokuyosun" falan diyo misal ne diyeceğini de şaşırmışlar artık. bittiniz yandınız vs götünden element uydurarak korkutmaya falan çalışıyolar saçma sapan şeylerle. oraya da girmiyim.. aşırı sıkı şekilde kelepçe takıyola. sonra gelen ekip ihale üstümüze kalmasın diye bıçakla açmaya çalıştı kelepçeleri ama beceremediler uzun bi süre. neyse saatlerce otobüste bekledik sonra hastaneye. tabi herkes darp raporu aldığı için sabaha kadar sürdü hatta 12 de falan alınmış olsak nezarete gitmemiz öğleni buldu. bütün gece yüksek ses ile SEYMEN FM ve sabaha karşı da samanyolu fm dinledim. aşırı şekilde bilgisiz, aptal, organize olamayan, emir almak haricinde hiçbir şeye kafası çalışmayan özellikle mankurtlaştırılmış adamlar. burayı da atlıyıp taciz kısmına geliyorum kesinlikle çaktırmadan kadinları taciz için fırsat kolluyolar. rütbeli olanları diğer elemanlara "bayanları ELLEMEK yasak değil üst araması yasak yani bi sıkıntısı olana kadın polis gerekmez yardımcı olabilirsiniz" dedi bi kadin tuvalete gitmek isteyince. göztepedeki marmara üniversitesinin oradaki hastane neydi orada üç dört kişi müşade altına alındı. biri ayağa biri kola alçı vardı kalan 13 kişiden. nezarete kadar sadece avukatların verdiği (elemanlar partiliydi avukatları hazırdı) su ve tostu yiyebildik. onu da "taş attığınız polis size su getirsin oh ne güzel" diyerek verdiler. tuvalet yok tabi. nezarette üst araması ile ilgili saçma bişey imzalatıyolar onun haricinde bişey verirlerse "imzadan imtina" yazın. çaktırmadan suçu kabul ettirmeye çalışıyolar "bu önemli değil ya formalite diyerek". karakola ilk alındığınızda da çaktırmadan suçun ne diye sorup kayda geçiyolar bişey söylemeyin. oradan sonra yine hastane ve vatan emniyet geldi (anasının nikahında). bu arada polis yol vermeyen araçlara trafiği dururarak atarlandı. otobüsten inerek şöförleri korkuttular, küfür ettiler. trafik cezası yazma yetkisi de verilmiş bunlara, tam olmuş memleket. normalde polis sorgusunda sessiz kalma hakkını kullanmak daha avantajlı imiş. ama avukatlar polisle anlaştı. savcılık ek süre istemişti adamlar da bi yandan işimiz uzamasın artık yeter diye bi yandan FANTASTİK darp raporları yüzünden yılmış durumdalardı savcılığa sevk olunmadık. ondan dolayı polise zorluk çıkartmama ve ifade verme şartı ile salındık. yemek sigara tuvalet konuşmak telefon vs yasak. kapıları kapalı hava almayan bir klimasız otobüste neredeyse 20 saat falan geçirdik. kendilerinden bir iki kişi nöbetleşe başımızda durduğundan arada kapıları açtılar ama sinirleri bozulunca kapatıyolardı gene. bu arada herhangi bir şeye sinirleri bozulabiliyo.. yazmayı düşündüğüm çok enstantane var ama aşırı uzun olur kısaca gerekli bir iki şeyi daha yazıp bitiriyorum: alayı akpli içlerinde bir tane solcu vardı o da kendini saklıyodu. elemanın biri sosyalizmden bahsedince hakaret ederek üzerine yürüdü ama bu "ya asrı saadet gibi diyo aslında peygamber zamanı gibi fakire yardım edilsin diyo kötü bişey demiyo" diye araya girdi. isimlerinizden anında facebooka bakıyolar. zaten bilişim suçlarının hemen yanında sorguya alındık kendi isminizle fazla çoşmayın internette. gözaltı tutanağına delil olarak bi sürü cd verdiler görüntü alıyolar. zaten olay yerindeki bütün güvenlik kamerası görüntülerine ulaşma imkanları da var. her safhada avukat talep etme hakkınız var bunu kullanın. çekindikleri iki şey avukat ve basın. görüntü almaya çalışan olursa perdeleri kapatmadan bi şekilde görüntü verin sinirleri çok bozuluyo demek ki onlar için olumsuz bişey. gözaltı olayı tam anlamıyla sinir harbi asla yenik düşmeyin dik durun. gereksiz yere de sinirlendirmeyin çünkü bazı entel arkadaşların iddia ettiği gibi değil türkiyede çoğu kanun sadece kağıt üzerinde var. o kanunu etkisiz hale getiren başka bir kanun da illa polisin lehine oluyor yani işkence metodik sayılmayacak şekilde var. tanıdiğınız var ise çağırın yemek falan göndersin artı dönüşte istanbulun saçma sapan bi yerinden dönmek paranız çalınınca zor oluyor.'
Posted on: Sun, 15 Sep 2013 16:17:46 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015